SOLO KAYA TIRMANIŞI VE İŞ HAYATINDAKİ RİSKLER

“Her ne yapabilir ya da hayal edebilirsen, başla!
Cesaretin içinde dehâ, güç ve sihir vardır.”
GOETHE

National Geographic yapımı “Free Solo” filmini yakın zaman önce izledim. Kaya tırmanışının yaşayan efsanesi Alex Honnold’ın Amerika’da Yosemite Ulusal Parkı’nda 900 metre yüksekliğindeki devasa El Capitan Monolitine ip veya herhangi başka bir ekipman kullanmaksızın tek başına tırmanışının gerçek hikâyesi. Geçtiğimiz aylarda belgesel dalında Oscar ödülü alan film sayesinde El Capitan gibi tek parça kayalara monolit dendiğini de öğrenmiş oldum. El Capitan dünyadaki monolitlerin en büyüklerinden ve tırmanması da en zor olanı. Alex’ten önce bunu başaran başka hiç kimse olmamış. Tırmanış, konunun uzmanları tarafından olimpiyatlarda altın madalya almak ile eşdeğer inanılması zor bir atletik başarı olarak görülmekte. Alex’in El Capitan’a çıkış hikâyesi iş hayatındaki hangi riskleri almamız veya almamamız gerektiği ile risklerle nasıl başa çıkabileceğimiz konusunda önemli dersler içeriyor. Özellikle çıkış girişiminden önce Alex’in nasıl hazırlandığı ve nelere dikkat ettiği ile ilgili iş hayatına adapte edebileceğimiz çok şey var.

“BOULDER PROBLEMİ”: RİSK ANALİZİ

Çıkış için farklı rotalar var ve hepsi de birbirinden daha tehlikeli. İçlerinden görece en kolayını tercih ediyor. Sonrasında ise rota üzerinde kendisini en çok zorlayabilecek beş ayrı bölüm tespit ediyor. Bu bölümleri ayrı ayrı inceliyor ve nasıl geçilebileceği ile ilgili farklı çözümler üretiyor. Bir tanesi çok ama çok zor ve bu bölüme “Boulder Problemi” diye bir isim bile vermişler. İş hayatında da öncelikle analiz aşaması çok önemli. Farkındalığımızın arttığı ve hangi olası problemlerin karşımıza çıkabileceğini bulmaya çalıştığımız bir süreçten bahsediyoruz. Olası tüm riskleri fark etmeye çaba gösteriyoruz. “Due Dilligence – Durum Tespit Çalışması” denilen süreçlerde bir projeyi ekonomik, hukuki, teknik, çevre, finansal ve benzeri her yönden incelemeye çaba gösteriyoruz. Bu süreçte kanımca en büyük riskler farkında olmadıklarımız ve tedbir alma imkânına sahip olamadıklarımızdır.

“KARATE TEKMESİ”: RİSKLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ:

“Boulder Problemi”nden geçmek için farklı yöntemler var. Bir tanesinde ileriye doğru sıçrayıp havada uçarken elleri ile uzaktaki bir kayayı yakalaması gerekiyor. Yakalayamazsa da yüzlerce metreden düşüp ölmesi kaçınılmaz. Sadece tek bir deneme şansı var. Alex, bu alternatiften vazgeçiyor ve kendisinin “Karate Tekmesi” dediği oldukça karmaşık bir yöntem üzerinde çalışmaya başlıyor. İş hayatında da aldığımız risklerin ölçülebilir olması gerekiyor. Tüm yumurtaları aynı sepete koyarsak hepsi birden kırılabilir. Portföyümüzü dağıtmak ve çok inandığımız bir işe bile paramızın tamamı ile yatırım yapmamak gerekiyor. Bu süreçte analiz aşamasında tespit ettiğimiz tüm olası risklere makûl ve mantıklı çözümler geliştirmeye çalışıyoruz.

BİLGİ VE DENEYİM: “ÇIRAKLIĞINI YAPMADIĞIN İŞİN USTASI OLAMAZSIN!”

Alex, kaya tırmanışına daha çocuk yaşta başlamış. Özellikle babası kendisini çok desteklemiş. Çalışmalarına hiç ara vermemiş. El Capitan’dan önce bu kadar zorlu olmasa da benzer yüzlerce tırmanış yapmış. Yıllar önce El Capitan’a çıkmayı gözüne kestirmiş ancak doğru zaman için tam olarak hazır olmayı beklemiş. Son tırmanış, bir anlamda, kendisi için nihai bir hedefmiş. Bu amaçla istikrarlı bir şekilde kademe kademe ve gittikçe daha zor tırmanışlar yapmış. İş hayatında da risk alacağımız alanlarda da mutlaka deneyimli olmamız gerekiyor. Doğru bir analiz yapabilmek için ihtiyacınız olan şey bilgi ve deneyimdir. Bizim tabirimizle “Çıraklığını yapmadığın işin ustası olamazsın!” sözü hayatımdaki en sevdiğim sözlerden biridir.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.