GAYRİMENKULDE GELİŞEN TRENDLER AVRUPA 2020

Rapor sonuçlarının sektör uzmanları tarafından ele alındığı toplantıda konuşan PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu rapor sonuçlarını şöyle değerlendirdi:

“900’e yakın katılımcının 2020 yılının Avrupa gayrimenkulü için tüm politik belirsizliklere, maliyet artışlarına ve karışıklıklara rağmen yine de olumlu geçeceğini söylemesi özellikle son yıllarda ortaya çıkan trend olan, artık gayrimenkulün sadece alınıp satılan ya da kiraya verilen bir yatırım aracı olmaktan uzaklaşmasının bir sonucu belki de. Raporda da söylendiği gibi iyi pazar dinamikleri, likidite, geleceğe yönelik özellikle de toplumsal refahı artırıcı adımlar ve kentsel mobilitenin artması ile gayrimenkulün bir hizmet ürünü hâline dönüşmesi, gelişen teknolojik altyapı ile geleceğe daha umutla bakılmasına imkân sağlıyor.

Ülkemizde de kentlerin planlanmasında ‘insan’ ve ‘toplum’ odaklı kent uygulamalarının teknoloji ile birleştirilmesi sayesinde gayrimenkule erişimin kolaylaşmasını beklemek hiç de yanlış olmaz. Sadece barınma ya da sadece iş odaklı gayrimenkul üretimi döneminin kapandığını, ülkemiz için de gayrimenkulün sağlayacağı kişisel ve toplumsal faydanın dikkate alındığı bir gayrimenkul planlamasının gerekli olduğunu düşündürtüyor bu yılın raporu.” Toplantının açılışında konuşan ULI Türkiye Başkanı Zafer Baysal şunları söyledi: “Avrupa’da gayrimenkul yatırımcılarının risk iştahı hâlâ temkinli ama olumlu bir seyir izlerken yatırım yaptıkları gayrimenkul kategorilerinde geçmiş yıllardaki rapor araştırma sonuçlarına göre iştahlarının belirgin olarak lojistik tesislerine, yaşlı bakım ve emekli evlerine, paylaşımlı ekonomi kapsamındaki karma kullanımlı yaşam projelerine, öğrenci yurtlarına, sağlık tesislerine, data merkezlerine, servisli apartmanlara, paylaşımlı ofislere, esnek hizmetler sunan servisli ofislere, endüstriyel depolara, self-servis depolama alanlarına, otellere, bilim parklarına, sosyal meskenlere ve şehir merkezlerindeki MİA bölgesi ofislerine kaymakta olduğunu yıllar itibari ile artarak gözlemlemekteyiz. Bundan 7-8 sene önceki Gayrimenkulde Gelişen Trendler Raporları’nda ön sıralarda yer alan şehir içi ve şehir dışı alışveriş merkezlerinin gayrimenkul yatırımcıları tarafından artık listenin en sonlarında ve en az geliştirilen ve talep gören ticari gayrimenkul kategorisi olarak değerlendirildiğini de görmekteyiz. Gayrimenkulde gelişen trendler arasında ise en ön plana çıkan eğilim olarak yükselen geliştirme ve inşaat maliyetlerinin sonucu olarak gitgide zorlaşmakta olan ev sahibi ya da kiracı olma noktasında Avrupa’da hükümetlerin kira artışlarının daha da güçlü olarak kontrol altında tutulmasına yönelik büyük bir baskı ile karşı karşıya kalıyor olmalarıdır. İklim krizi geliştiricileri ve yatırımcıları daha fazla önlem ve tedbirler almaya zorlayarak tedirgin eden bir başka bir trend. Yeni bir akım olan Proptech ise gayrimenkullerin ve ilgili servis operasyon ve yönetim hizmetlerinin yeni teknolojileri kullanarak gayrimenkul ve teknolojinin iç içe geçmesi ile yatırımcı ve kullanıcılar için büyük avantajlar sağlayan bir gayrimenkul geliştirme uzmanlık alanı olarak bir kutup yıldız gibi parlayarak gayrimenkul geliştirmenin geleceğinin burada olduğuna dair âdeta bir projektör gibi ışık tutarken, içinde konutların da yer aldığı karma kullanımlı projelerin de artık çok daha belirgin bir şehirleşme mozaiği olarak karşımıza çıkacak bir gayrimenkul geliştirme trendi olduğu da raporda ifade bulan en önemli eğilimlerden biridir.”

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.