ENDÜSTRİ 4.0 DÖNÜŞÜMÜNÜN TÜRKİYE’DEKİ ÖNCÜLERİNDEN BİRİYİZ

Küresel çapta sekiz Ar-Ge Merkezi’ne sahip, dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 1000 firma arasında yer alan üç Türk şirketinden biri olan Vestel, geleceğin teknolojisini üretiyor.

Küresel çapta sekiz Ar-Ge merkezi, 1600 Ar-Ge mühendisine sahip Vestel, 2017’de Avrupa Patent Ofisi’ne en çok başvuru yapan 100 şirket listesindeki tek Türk şirketi olarak Türkiye’nin gururu olmaya devam ediyor. Vestel Beyaz Eşya’nın geçen yıl hem beyaz eşya hem de tüm sektörler genelinde bir yıl içinde en çok robot hücresi devreye alan şirket olduğunu ifade eden Vestel Ticaret A.Ş. Yurtiçi Pazarlama ve Mobil Ürünleri Satış Genel Müdür Yardımcısı Duygu Badem Uylukçuoğlu sorularımızı yanıtladı.

MT programının size ve bugün geldiğiniz noktaya katkıları neler oldu?

Bu süreçte en değerli bulduğum nokta; yaratılan sinerjiyle birlikte ortaya çıkan marka ve şirket aidiyet duygusu. Bunu ben ve tüm arkadaşlarım çok yoğun şekilde hissettik ve bu his günün sonunda sizi işe bağlılık, çalışkanlık, başarma hırsı ve yorulmama gibi noktalarda yoğun olarak besliyor. Aynı zamanda sonuç odaklılık ve paralelinde başarı geliyor ama şunu da atlamamak gerekiyor. Bu program sadece kâğıt üzerinde kalan bir program olmadı. Bu programın oluşturulma aşamasından günümüze kadar üst yönetimin programa inancı ve desteği oldu. Şirketi ve tüm yöneticileri bu inançla yönlendirdiler. Bazı şirketlerde MT olmak kişiler için dezavantaj iken, Vestel bunu avantaja dönüştürmeyi kurum kültürü içine doğru entegre ederek başarabildi. O yüzden böyle bir program kurguladığınızda, bunu içselleştirmek, kurum kültürünün bir parçası hâline getirebilmek ve doğru bakış açısının yerleşmesini sağlamak çok kritik. Ve eğer bugün ben ve diğer MT arkadaşlarım bir yerlere geldiysek, son derece inanarak söyleyebilirim ki, çok büyük emek harcadık ve herkesten çok çalıştık. Liyakatin esas kalması bu programı bu kadar değerli kıldı ve soru işareti oluşmasını engelledi.

Küresel çapta sekiz Ar-Ge Merkezi’ne sahip, dünyada en çok Ar-Ge harcaması yapan ilk 1000 firma arasında yer alan üç Türk şirketinden biri olan Vestel, geleceğin teknolojisini üretiyor. Önümüzdeki süreçte ne gibi yenilikler söz konusu?

Vestel yalnızca bir TV ve beyaz eşya üreticisi değil, bir teknoloji şirketi. Tüm dünyanın gündeminde olan ve bugün daha popüler olan, “Mobilite”, “Bağlanabilirlik” “Dijital Dönüşüm” gibi konular, bizim uzun yıllardır üzerinde durduğumuz ve çalıştığımız konular. Kendimizi Endüstri 4.0’ın Türkiye’deki en büyük sahiplenicisi olarak görüyoruz. Bu dönüşümü Türkiye’de ilk gerçekleştiren fabrikanın Vestel City olması için çalışmalarımızı hızla sürdürüyoruz. Uzun yıllardır yatırım yaptığımız bu dönüşümde önemli ölçüde yol kat ettik. Karanlık üretim, robot-insan iş birliği, robot-robot iş birliği gibi birçok uygulamamız bulunuyor. Önümüzdeki dönemde Akıllı Evler, Akıllı Şehirler ve Nesnelerin İnterneti konsepti çatısı altında sunulan hizmetler, Vestel’in adını sıkça duyuracağı alanlar olacak. Dünyada en çok Ar- Ge harcaması yapan ilk 1000 firma arasında yer alan üç Türk şirketinden biri olarak, her yıl ciromuzun yüzde ikisini Ar-Ge’ye ayırıyoruz. Bugün dünya çapında rekabet edebilmeniz için Ar-Ge ve inovasyon olmazsa olmazınız. 21 yıldır kendi sektöründe ihracat şampiyonu olarak; bizim için Ar-Ge ve inovasyon çok önemli konular. Küresel çapta 8 Ar-Ge merkezi, 1600 Ar-Ge mühendisimiz var. Ayrıca 2017’de Avrupa Patent Ofisi’ne en çok başvuru yapan 100 şirket listesine tek Türk şirketi olarak ilk 50’ye girdik. Bu da Türk mühendislerinin başarısını gösteriyor.

Akıllı evler, yapay zekâ ve dijitalleşme gündemimizi bu denli meşgul ederken Vestel bu alanlarda ne gibi çalışmalar yapıyor?

Endüstri 4.0 dönüşümünün Türkiye’deki öncülerinden biriyiz. Vestel Beyaz Eşya, geçen yıl hem beyaz eşya hem de tüm sektörler genelinde bir yıl içinde en çok robot hücresi devreye alan şirket oldu. Endüstri 4.0 uygulamaları sonucunda, ürünün sipariş girişinden son kullanıcıya ulaşmasına kadar, uçtan uca akıllı ve izlenebilir bir değer zinciri oluşturuyoruz. Akıllı, öğrenen ve kendini geliştirebilen yapay zekâ teknolojilerini de bu döngüye dâhil ederek tüm verileri uçtan uca izliyor ve buna bağlı olarak süreçlerimizi daha da geliştirip iyileştiriyoruz. Üretimdeki gücümüzü gerçekleştirdiğimiz Ar-Ge faaliyetlerinden alıyoruz. Dünya pazarlarına yenilikçi ürünler ve katma değerli projeler sunmak adına farklı noktalardaki Ar-Ge merkezlerinde bilgi ve teknolojiye yatırım yapıyoruz. İnternet ve kablosuz haberleşme sistemlerinin gelişimi ile akıllı çözümler önem kazanıyor. Bu kapsamda Akıllı Telefon, Akıllı Ev, Akıllı Fabrikalar ve Akıllı Şehirler gibi farklı uygulama alanları ilgi çekiyor. Vestel Elektronik’in ürettiği ürünlerin Akıllı Ev konseptindeki entegrasyonu başarıyla gerçekleştirildi. Bu kapsamda, Vestel Smart TV, tablet ve akıllı telefon aracılığıyla yönetilebilen klima, fırın, buzdolabı, bulaşık makinesi ve çamaşır makinesinden oluşan akıllı ev sistemleri oluşturuldu. Bu alana yönelik çözümler kit hâlinde son kullanıcıya veya kurumsal müşterilere yönelik piyasaya sunulmaya hazır. Vestel Beyaz Eşya’nın işlevsel ve estetik tasarımlara sahip, enerji ve su tasarrufunu maksimize ederek; kaynakları verimli kullanan, çevreci, gıda ömrünü ve tazeliğini uzun süre koruyabilen, ekstra hijyen sağlayan, akıllı sensörlere sahip ve internet bağlantısı ile uzaktan kontrol ve kumanda edilebilen teknoloji ve ürünlerin geliştirmesi bu ekosistemi büyüttü. Şimdi bizlere düşen görev, bu ürünlerin yapabildikleri hakkında tüketicileri doğru şekilde bilgilendirmek ve sunulan faydanın onların hayatına doğru entegrasyonun sağlanması ile bu ürünlere talebin artmasını sağlamak.

MT programının artıları;

“MT programında en değerli bulduğum nokta yaratılan sinerjiyle birlikte ortaya çıkan marka ve şirket aidiyet duygusu. Bunu ben ve tüm arkadaşlarım çok yoğun şekilde hissettik. Ve bu his günün sonunda sizi işe bağlılık, çalışkanlık, başarma hırsı, yorulmama gibi noktalarda yoğun olarak besliyor. Sonuç odaklılık ve paralelinde başarı geliyor ama şunu da atlamamak gerekiyor. Bu program sadece kâğıt üzerinde kalan bir program olmadı. Bu programın oluşturulması aşamasından günümüze kadar üst yönetimin programa inancı ve desteği oldu. Şirketi ve tüm yöneticileri bu inançla yönlendirdiler. Bazı şirketlerde MT olmak kişiler için dezavantaj iken, Vestel bunu avantaja dönüştürmeyi kurum kültürü içine doğru entegre ederek başarabildi. O yüzden böyle bir program kurguladığınızda, bunu içselleştirmek, kurum kültürünün bir parçası hâline getirebilmek ve doğru bakış açısının yerleşmesini sağlamak çok kritik. Ve eğer bugün ben ve diğer MT arkadaşlarım bir yerlere geldiysek, son derece inanarak söyleyebilirim ki, çok büyük emek harcadık, herkesten çok çalıştık. Liyakatin esas kalması bu programı bu kadar değerli kıldı, soru işareti oluşmasını engelledi.”

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.