GLOBAL BİR MARKA YARATMA HEDEFİNDE

Türkiye’nin en büyük aile yatırım şirketlerinden Esas Holding’in girişim sermayesi kolu Esas Ventures Kurucu Ortağı Fethi Sabancı Kamışlı,Türk girişimcilik ekosistemini dünyadaki diğer ekosistemlere entegre etmeyi amaçladıklarını söyledi.

Aile şirketinde çalışmak yerine genç yaşta edindiği tecrübeler ışığında kendi girişimcilik öyküsünü yazan Fethi Sabancı Kamışlı, kurucu ortağı olduğu Esas Ventures ile yeni girişimcilere ilham oluyor. Yeni girişimlere yatırım yapan Esas Ventures şirketinin Kurucu Ortağı Fethi Sabancı Kamışlı ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Esas Ventures’ı kurma kararını nasıl aldınız?
Yaklaşık üç yıl önce Londra’da gayrimenkul sektöründe çalışırken bir yandan da Esas Holding’e ulaşan startup’larla görüşmeleri sürdürüyordum. Bu tip şirketlerle görüştükçe ambiyansları, çalışma şekilleri ve dinamizmleri beni ciddi şekilde düşünmeye sevk etti. Aynı zamanda bu alanda önemli fırsatlar ve gelişme imkânları gördüm. Bunun sonucunda bir yıllık araştırma sürecine girdim. Birkaç sefer Silikon Vadisi’ne gittim, sürekli Avrupa’daki ve Türkiye’deki diğer girişim sermayesi fonlarıyla görüştüm. Bunu yapma amacım, neleri doğru neleri yanlış yaptıklarını anlayıp kendi düşüncemize uygun bir iş planı çıkarmaktı. 2018’in başında Esas Holding’in girişim sermayesi kolu olan Esas Ventures’ı kurduk. Hâlen şirketin Kurucu Ortağı olarak görev yapıyorum.

Türkiye’de girişimci olmak biraz zorluklarla mücadele gerektiriyor. Yurt dışı deneyiminiz girişimcilik konusunda size destek oldu mu?
Amerika’da üniversite eğitimim sırasındaki gözlemlerimden ve Londra’daki iş tecrübemden Esas Ventures’ı kurarken büyük ölçüde yararlandım. Londra’da edindiğim network Esas Ventures’ın yurt dışında bilinirliğine katkı sağladı. Tüm dünyadaki girişimleri takip edip yatırım amacıyla izlediğimizden yurt dışındaki iş süreçlerinde deneyim kazanmış olmamın avantajlarını görüyorum. Her coğrafyanın kendine göre zorlukları var. Mesela Amerika’da pazar çok büyük ve ekosistem çok gelişmiş ve o yüzden de rekabet çok yüksek. Türkiye’de ise ekosistem aynı gelişmişlikte değil ve buna bağlı olarak rekabet daha az. Önemli olan bahane üretmemek ve rekabete kendimizi alıştırmak.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.