İFA YARDIMCIM OLUR MUSUN?

Birçok işletmenin camında veya girişinde “Bizimle çalışmak ister misiniz?” cümlesini görmüşsünüzdür. Bu davete icabet edip onlarla çalışmaya başladığınızda, aslında ifa yardımcısı olduğunuzun farkında mısınız?

Eğer “İfa yardımcım olur musun?” şeklinde yazsaydı, herhalde ya meraktan içeri girip sorardınız ya da arkanıza bakmadan kaçardınız; zaten böyle bir cümleyi de hiçbir işletme kapısına asmazdı. İşletmeler için önemli olan, müşterilerine hizmet verirken yararlanacakları bir personel bulmaktır; adının “eleman”, “personel” veya “ifa yardımcısı” olması önem taşımaz. Günlük hayatımızda bizim için önem taşımayan o kadar çok şey yaparız ki, bunlardan biri de ifa yardımcısı kullanmak veya ifa yardımcısı olmaktır. Biz farkında olsak da olmasak da, ne olduğunu bilsek de bilmesek de, önem versek de vermesek de bu hukuki kurum hayatımızın bir parçasıdır ve ne olduğunu öğrenmek hayatımızı belki biraz kolaylaştırabilir.

Bir gün içinde farkında olmadan onlarca, belki de yüzlerce sözleşme yapmaktayız; otobüse bindiğimizde taşıma sözleşmesi, bakkaldan ekmek aldığımızda satış sözleşmesi, dilenciye para verdiğimizde bağışlama sözleşmesi, arkadaşımıza kitap ödünç verdiğimizde kullanım ödüncü sözleşmesi, bir avukattan davamızı yürütmesini istediğimizde vekalet sözleşmesi yap-tığımızın farkında olmasak da hukuk düzeni tarafından hüküm ve sonuç bağlanan sözleşmeler kurmaktayız. Sözleşmelerde genellikle, sözleşmenin her iki tarafı da borç altına girer; örneğin otomobilimizi tamirciye götürdüğümüzde onun borcu otomobili tamir etmek, bizim borcumuz ise para ödemektir. Eskiden belki borç altına girenin (borçlunun) sözleşmeden kaynaklanan borcunu tek başına yerine getirebilmesi (ifa edebilmesi) mümkün iken, günümüzün ekonomik yapısı buna artık genellikle imkan vermemekte, borcun ifasında yardımcı kişilerden yararlanmasını çoğu kere zorunlu kılmaktadır. Örneğin kendi işlettiği kahvehanede çayı da kendisinin yaptığı ve servis ettiği kahveciden çay istediğimizde, sözleş- me kahveci ile bizim aramızda kurulmakta ve kahveci borcunu bizzat kendisi ifa etmektedir; fakat yüzlerce kişinin yararlandığı bir cafede işletme sahibinin her işi bizzat yapabilmesi (her borcunu bizzat yerine getirebilmesi) mümkün olmadığından, çayın yapılmasında ve servisinde yardımcı kişilerden yararlanması kaçınılmazdır. Sözleşme, müşteri ile işletme sahibi arasında kurulmasına rağmen, borcun ifası yardımcı kişiler tarafından gerçekleştirilmektedir. Yardımcı kişinin borca aykırı davranarak sözleşmenin karşı tarafına verdiği zararlardan (örneğin garsonun müşterinin üzerine çay dökmesinden), belirli şartlar altında borçlu sorumludur.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.