“YAPAY ZEKAYI ERİŞİLEBİLİR KILMAK İÇİN GÜÇLÜ YATIRIMLAR YAPIYORUZ”

Mükemmeliyetin yanı sıra insan odaklı deneyimler yaratma vizyonuyla küresel topluma katkıda bulunan üstün ürün ve hizmetlerin sahibi Samsung, yapay zekayı hayatın her alanında erişilebilir hale getirebilmek için güçlü yatırımlar yapıyor. Galaxy S25 serisini kullanıcılarla buluşturan ve mobil telefonu gerçek bir yapay zeka arkadaşına dönüştüren şirket, gelecek yıllarda pek çok kategorideki öncü konumunu pekiştirmeyi hedefliyor. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlayan Samsung Electronics Türkiye Mobil İş Biriminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Murat Azdemir, Galaxy S25 serisi hakkındaki bilgileri ve yapay zeka yatırımlarının detaylarını aktarıyor.

Teknoloji alanındaki öncü rolünüzle Galaxy AI ile mobil cihazlarda yapay zeka konusunda attığınız güçlü adımlar neler? Bu dönüşüm ne anlam ifade ediyor?

Teknolojiye uzun yıllardır öncülük eden ve gelişimine yön veren Samsung, yapay zekayı hayatın her alanında, her yerde, herkes için erişilebilir ve uygulanabilir hale getirebilmek adına çok ciddi yatırımlar yapıyor. Yapay zekanın potansiyelini çok geniş ölçekte kullanıyoruz. Bunu yapabilmek için on yılı aşkın süredir yapay zeka gelişimine yoğun yatırımlar yapıyoruz. Bu yatırımların sonucu olarak 2024 yılında ilk yapay zeka destekli Galaxy S24 serisiyle mobil Galaxy deneyimde yeni bir devrim yaptık ve akıllı telefon devrini kapatıp, yapay zekalı telefon çağını başlattık. 2024 yılı bitmeden Galaxy AI’nin çeviri özelliklerine Türkçe dil desteğini getirdik. Böylece Galaxy AI ile iletişim bariyerlerini ortadan kaldırdık. Artık dünyanın neresinde olursanız olun telefonunuz aracılığıyla herkesle anında iletişim kurmanız mümkün. Bu yıl ise bir adım öteye giderek yapay zeka ile mobil kişiselleştirmede yeni standartlar belirleyen Galaxy S25 serisini kullanıcılarla buluşturduk. Mobil telefonu gerçek bir yapay zeka arkadaşına dönüştürmek için yapay zeka aracılarının gücünden faydalandık ve bu aracıları kendi yapay zeka işletim sistemimize entegre ettik. Böylece kullanıcılarımıza daha bağlamsal arama yeteneklerinden sezgisel eylemlere kadar, her etkileşimin doğal olduğu ve kişiselleştirilmiş bir cihaz deneyimi sunmaya başladık. Geniş yapay zeka destekli ekosistemimiz aracılığıyla Galaxy AI’nin erişimini cihaz kategorileri genelinde genişletiyor ve 200 milyondan fazla Galaxy AI özellikli cihaza ulaşıyoruz.

Samsung aynı zamanda dünyanın en büyük Ar-Ge şirketlerinden biri. Bu kapsamda özellikle yatırımlarınızı artırdığınız yapay zeka alanındaki stratejilerinizi anlatır mısınız?

Samsung olarak inovasyon, Ar-Ge ve yenilikçi teknoloji alanlarında dünyada kendi kulvarını yaratan şirketlerden biriyiz. Dolayısıyla trendleri takip etmekten çok yaratmaya odaklanıyoruz. Dünya genelinde 41 Ar-Ge ve 7 tasarım merkezimiz var. 6 bin 248 patent ile ABD’de en fazla patente sahip şirketiz. Dünya sıralamasında ise Ar-Ge’ye en fazla harcama yapan şirketler arasındayız. Bizim günlük hayata entegre ederek “Herkes için yapay zeka” vizyonuyla erişilebilir kıldığımız, başarılarımızla gurur duyduğumuz alan ise yapay zeka. Yapay zeka alanına yatırımlarımız sadece yazılımsal anlamda kalmıyor, Samsung olarak yarı iletken üretimine de çok büyük bir kaynak ayırıyoruz. Çünkü biliyoruz ki yapay zekanın gelişmesi yarı iletken teknolojisinin gelişimiyle direkt bağlantılı. Bu anlamda dünyanın en önemli yarı iletken üreticilerinden biri olmaktan gurur duyuyoruz.

Yapay zeka, teknolojinizi nasıl değiştiriyor? Kullanım anlamında tüketiciler için hangi özellikleri ortaya çıkarıyor?

Galaxy AI deneyimleri halihazırda günlük hayatımızın bir parçası haline gelmeye başladı. Bugün, yaklaşık 1 milyon kişi daha derin bağlantılar oluşturmak için Galaxy AI’nın iletişim özelliklerini kullanıyor. Mobil AI özelinde tüketici davranışlarını daha iyi anlamak ve teknolojinin günlük yaşam üzerindeki gerçek etkisini keşfetmek için Londra merkezli bağımsız bir araştırma şirketi olan Symmetry ile bir araştırma yapıldı. Araştırma sonuçlarına göre, bir yıldan kısa bir sürede AI’yı yoğun olarak kullanan kişiler yüzde 16’dan yüzde 27’ye çıktı. Araştırma ayrıca mobil AI kullanımı ile genel yaşam kalitesi arasında bir korelasyon olduğunu ortaya koyuyor. Sık AI kullanıcılarının sayısı arttıkça, bu bağlantı güçleniyor. Sık mobil AI kullanıcılarının, yapay zekayı daha az kullananlara kıyasla yüksek bir yaşam kalitesi bildirme olasılıklarının yaklaşık 1,6 kat daha fazla olduğunu gösteriyor. Günlük hayatında yapay zekayı sık kullananlar daha yaratıcı işlere odaklanabiliyor, daha üretken hissediyor, sosyal yaşamlarından daha memnun olup fiziksel olarak kendini daha iyi hissettiğini bildiriyor. Samsung mobil cihazlarda kullanıma sunduğumuz Galaxy AI’a Türkçe desteğinin gelmesiyle artık Türkçe konuşan bir kullanıcı, Galaxy AI dünyasında yazılan ve konuşulan her şeyi anında anlayabiliyor ve bu dilleri konuşan herkesle Galaxy AI özellikli cihazlar aracılığıyla iletişim kurabiliyor. Bu sayede Türkiye’de bir ilki gerçekleştiren Samsung, dil engelini ortadan kaldıran bir mobil cihaz deneyimi sunmayı başardı. Galaxy AI için Türkçe dil paketi kısa sürede en çok indirilen dil paketi haline geldi. Türkçe dil paketini ekim ayından bu yana 1 milyondan fazla kişi indirdi. Şimdi benzeri bir ilgiyi son serimiz Galaxy S25’te de gözlemliyoruz. Kısa bir süre önce kullanıcılarla buluşturduğumuz yeni serimiz, gerçek bir yapay zeka dostu olarak günlük yaşamda, eğitim, iş ya da oyun oynarken kişiselleştirilmiş deneyimler yaşatarak hayatı hem kolaylaştırıyor hem de daha keyifli hale getiriyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.