“YARATICILIKLA DÖNÜŞÜYOR, TEKNOLOJİ VE YENİLİKLE BÜYÜYORUZ”
Özgün bir dünya markası yaratma hedefiyle yola çıkan Silk and Cashmere, kaliteye olan bağlılığı ve yenilikçi marka ruhuyla yolculuğunu sürdürüyor. Yaratıcılığı teknolojiyle birleştiren şirket, hikayesini toplumsal sorumluluk vizyonuyla sahip olduğu değerlerle besliyor. Business Türkiye okuyucuları için yaratıcılığın ekseninde devam eden başarı öykülerini bizlere aktaran Silk and Cashmere CMO’su Yasemin Zamanpur, 30 yılı aşkın süredir devam eden vizyonlarının detaylarını aktarıyor.
‘Yaratıcılık’, pazarlamanın sadece estetik boyutunu aşalı çok oldu. Silk and Cashmere’de yaratıcılık, doğruya sadık kalmak, yeniliği çabuk tüketmeden kalıcı bir anlatıya dönüştürebilmek anlamına geliyor. Hızlı moda dünyasından bilinçli olarak uzak durmamız gibi pazarlama projelerimizde de anlık çıkışlarla görünür olmanın cazibesine karşın, her zaman uzun vadeli marka kimliğimizi ve DNA’mızı besleyecek projelere odaklanmayı tercih ediyoruz. Hikaye yazmak için yazmıyor, hikayeyi yaşıyor ve özümsüyoruz. Silk and Cashmere olarak 30 yılı aşkın süredir bu vizyonla ilerliyoruz. Hızla değişen bir dünyada “zaman ötesi” olmak gibi iddialı bir vaadi ancak yaratıcılık sayesinde gerçek kılabiliriz. Bu yaratıcılığın teknolojiden beslendiği kadar hikayemizden, toplumsal sorumluluktan ve şirketin duruşundan da beslendiğine inanıyoruz.
“Çok çalışmak mı, akıllı çalışmak mı?” sorusunun yanıtı artık teknolojide gizli. Dokularımızın doğası gereği her ne kadar “klasik” bir marka algımız olsa da Silk and Cashmere’de kaşmirin kalitesi dışında her şey hızla değişime ve gelişime açık. Dijital büyümeye odaklanarak online platformlarımızla global erişimimizi genişletiyor, yapay zeka teknolojilerine daha beta aşamasındayken yatırım yaparak süreçlerimizi daha verimli hale getiriyoruz. Kendimize özel GPT’ler geliştiriyor, AdCreative. ai gibi yapay zeka tabanlı reklam araçlarından faydalanıyor ve ShopifyPlus altyapılı sitemizde en yüksek verimliliği sağlayacak yapay zeka uygulamalarını test ediyoruz. Binlerce ürün açıklaması gibi zaman alan işlemleri bu sistemlere devrederken, biz son dokunuşları yapıyor, daha stratejik alanlara odaklanabiliyoruz. Bu sistemler yalnızca hız kazandırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekip içi yaratıcılığı da yeniden tanımlıyor. Yapay zeka sayesinde ekiplerimiz, enerjilerini tekrar eden görevlerden kurtarıp daha yaratıcı ve stratejik alanlara taşıyabiliyor. Stajyerlerimizden e-ticaret, tasarım ve operasyon ekiplerimize kadar herkesin bu alanda kendini geliştirmesini bekliyoruz. Çünkü yapay zeka kullanımı artık bir “ekstra” değil, temel bir iş refleksi.
Yaratıcılığın verimlilikle birleştiği bu yeni düzende pazarlamanın da tanımı değişiyor. Artık gerçekten dikkat çeken, daha çok takipçi kazanmak değil, daha fazla insanla sahici ve uzun ömürlü bağlar kurabilmek. Bu bağı oluşturmanın yolu yalnızca yaratıcılıktan değil, tutarlılıktan, dürüstlükten ve cesaretten geçiyor. Bir kampanya mesajının arkasında durabilmek, onunla çelişmeyen ürün, hizmet ve söylem sunmak bugün en çok aranan değerlerden biri. Tüketici artık yalnızca ürüne veya reklama değil, markanın değerlerine, çevresel farkındalığına ve toplumsal duruşuna da odaklanıyor. Bu bilinçli bakış açısı markaların sürekli evrilmesini zorunlu kılıyor. Doğru tüketim ve sorumlu üretim hakkında sessiz kalmak markalar için gittikçe zorlaşacak. Silk and Cashmere olarak kuruluşumuzdan beri ürünlerimizin doğaya, topluma ve bireye etkisine önem veren bir anlayışla ilerliyoruz. Örneğin saf kaşmir ürünlerimizin üzerinde, e-ticaret ürün açıklamalarımız ve gönderilerimizin içinde Good Cashmere Standard® sertifikası mevcut. Bu sertifika, Aid by Trade Foundation tarafından oluşturulan, keçilerin iyi yaşam koşullarına sahip olmasını, çiftçilerin adil şartlarda çalışmasını ve çevreye duyarlı üretim yapılmasını garanti eder. Bu da bizim sorumluluk anlayışımızın yalnızca bir söylem olmadığını, operasyonlarımıza da yansıdığını gösterir.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.