Tüm dünyada pandemi sonucu dijitalleşme ve internet kullanımı hızla artarken, iletişimimizi de büyük oranda online mecralardan gerçekleştirmeye başladık. Bu yönelim beraberinde “yeni sosyalleşme” anlayışını getirirken, elbette sağlıklı iletişimde olması gereken nezaket kurallarının söz konusu iletişim modeli için de geçerli olduğu yadsınamaz bir gerçek. İzole bir süreç yaşadığımız karantina döneminde sosyalleşmenin daha da büyük bir ihtiyaç haline geldiğini düşünürsek, sanal ortamların ve platformların da kendi içinde kurallar barındırdığını göz önüne almak durumundayız.

”NEZAKET” PANDEMİ DÖNEMİNDE ARTIŞ GÖSTERDİ

Geçtiğimiz yıllarda, 25 ülke arasında 16. olan Türkiye, 2021’de ise 32 ülke içinde 17. sırada yer alarak dijital nezaket konusunda en çok gelişim gösteren 5. ülke oldu. Ülkemizde kullanıcıların yüzde 68’i 2020 yılında rahatsız eden dijital tecrübeler yaşadıklarını söylerken, bu tecrübeler arasında “Trolleme” birinci sırada yer aldı. Trollemeyi cinsel içerikli mesajlar ve istenmeyen tarzda iletişim izledi. 2020’lerde sosyal nezaketin yaygınlaşmasına en büyük katkıyı sosyal medya şirketlerinin yapmasının beklendiği ortaya çıkarken, sosyal medya şirketlerini sırasıyla haber kanalları, eğitim kurumları, hükümetler ve teknoloji şirketleri izliyor.

Pandemi sürecinde bazı programlar aracılığıyla görüntülü sohbet ve toplantılar artarken, bu dönemde dijital nezaket kurallarına daha çok uyulduğu gözlemlendi. Her 4 kişiden 1’inin bu dönemde sanal platformlarda nezaket kurallarına daha çok uyduğu belirtildi. Araştırmanın sonuçlarına göre 2020’de dijital platformlarda nezaket kurallarına en fazla uyanlar 13-17 yaş arası gençler olurken, nefret ve bölücülüğü yayan söylemler de artmaya devam etti. Her 10 kişiden 4’ü siber zorbalığa maruz kalırken, bu kişilerin yüzde 66’sı saldırıyı gerçekleştiren kullanıcıyı bloklama yolunu seçti.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.