İŞ DÜNYASININ GELECEK HARITASI: ODAK ALANLARI, YATIRIMLAR VE STRATEJİLER

Geleceğin dinamiklerini belirleyen bileşenler gelenekselin çok ötesinde bir yapıya sahip ve her biri tüm hikayeyi bambaşka bir çağa dönüştürecek güçte. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, yeşil ekonomi, yapay zeka, müşteri deneyimi, yetenek yönetimi, e-ticaret, sosyal platformlar ve dahası… Her biri başlıbaşına yeni bir dünyayı temsil ediyor ve bu temsiliyet hepsinin bir arada yönetilmesini de zorunlu kılıyor. Günümüz şirketleri önceliklendirdikleri konuları ele alırken hepsinin varlığını göz önüne almak zorunda 145,. Geleceği şekillendirirken bunlardan birini devre dışı bırakmak mümkün değil. Çünkü çağ değişiyor, tüketici beklentisi değişiyor, anlayış değişiyor; dünya değişiyor. Odağına alacakları konuyu belirlerken her bir şirket kendi özelinde değerlendirse de, ortak nokta aynı: geleceğin dünyasında var olabilmek. Alanının lider yöneticileri geleceğe güçlü hedeflerle yürürken süreci belirleyen ve odaklanılması gereken alanları bizlere değerlendirdiler. Hedeflerini, stratejilerini, yatırım planlarını ve yol haritalarını bizlerle paylaştılar. Ortaya geleceğin dinamik ve güçlü bir vizyonu çıktı ve bizleri bekleyen yenilikler de gözler önüne serildi.


“GELECEK, DEĞİŞİMİN HIZINA UYUM SAĞLAYABİLEN BİR VİZYONLA ŞEKİLLENİYOR”

Alexandre Emeryk – Canon Eurasia Ülke Direktörü

Günümüzde iş dünyası geçmişin doğrularıyla değil, değişimin hızına ayak uydurabilen bir vizyonla şekilleniyor. Başarı, teknolojiyi nasıl entegre ettiğiniz, çevreye ne kadar duyarlı olduğunuz ve topluma ne ölçüde değer kattığımızla ölçülüyor. Dolayısıyla sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi kavramlar sadece trend değil, şirketlerin yapısal dönüşümünü zorunlu kılan temel dinamikler haline geldi. Canon olarak biz, bu dönüşümün tam merkezinde yer alıyoruz. “Kyosei” yani “ortak fayda için birlikte yaşamak ve çalışmak” felsefemiz yalnızca bugünü değil, geleceği de sorumlu şekilde inşa etme yaklaşımımızı yansıtıyor. Bugün, ürünlerimizin yüzde 30’unu geri dönüştürülmüş plastikten üretirken, aynı zamanda ofis tipi yazıcılarda geri dönüştürülmüş çelik kullanımını artırarak yeni kaynak ihtiyacını azaltıyoruz. 2020-2024 yılları arasında 5 bin tonun üzerinde çelik hurdayı işleyerek hem çevresel etkiyi azalttık hem de karbon emisyonlarımızı çarpıcı şekilde düşürmeyi başardık. Önümüzdeki dönemin yol haritasında ise yapay zeka teknolojisinin etkin kullanımı büyük önem taşıyor. Bu sebeple iş dünyasında verimliliği maksimize etmek, hata oranlarını düşürmek ve kaynakları akıllıca kullanmak için bu teknoloji kaçınılmaz halde. Belgelerin sınıflandırılmasından bakım tahminine kadar pek çok süreçte yapay zeka destekli çözümlerle işletmelere zaman kazandırıyor, hata oranlarını azaltıyor ve verimliliği artırıyoruz. Scan2x gibi çözümlerimizle belge işleme süreçlerini dahi yapay zekayla dönüştürerek iş yükünü azaltıyor, işletmelere zaman ve kaynak kazandırıyoruz. Aynı zamanda uzun ömürlü parça tasarımı, düşük enerji tüketimi ve karbon nötr kullanım hedefiyle geliştirilen cihazlarımızla çevre dostu ürün yelpazemizi genişletiyoruz. Geleceğin yol haritası artık çok katmanlı bir yapıya sahip. Teknolojik gelişmeleri sürdürülebilirlik ilkeleriyle harmanlayan, çevresel etkilerini yöneten ve sosyal sorumluluğu iş stratejisine entegre eden şirketler bu yeni dönemde fark yaratacak.

“YATIRIMLARIMIZ GELECEK KUŞAKLARA DUYDUĞUMUZ SORUMLULUĞUN PARÇASI”

Canon’un stratejik yaklaşımı, inovasyon ve sürdürülebilirliği bir bütün olarak ele alıyor. Sadece bugünün ihtiyaçlarına çözüm üretmeyi değil, aynı zamanda geleceği sorumluluk bilinciyle şekillendirmeyi önceliklendiriyoruz 170,. Bu doğrultuda yatırım planlarımızda çevresel etkiyi azaltma kapasitesi, teknolojinin erişilebilirliği ve ölçeklenebilirliği, müşteri deneyimine katkı ve toplumsal fayda gibi birkaç temel kriteri baz alıyoruz. Son dönemde yaptığımız en dikkat çekici yatırımlardan biri ise geri dönüştürülmüş çelik ve plastik kullanımını artırmaya yönelik. 2025 yılında satışa sunduğumuz yeni nesil baskı ürünlerimizde bu malzemeleri kullanarak kaynak kullanımını önemli ölçüde azaltmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda Canon Ecology Industry Co. ile kurduğumuz geri dönüşüm ağı sayesinde yalnızca malzeme değil, karbon salımı açısından da önemli tasarruflar sağlıyoruz. Aynı zamanda imageRUNNER ADVANCE ES gibi cihazlarımızı Almanya’daki tesisimizde yüzde 90’ı yeniden kullanılan parçalarla üretirken, toner kartuşlarında uyguladığımız kapalı döngü sistemle 1990’dan bu yana 331 bin ton yeni kaynak kullanımının önüne geçtik. Sürdürülebilirliğe yönelik bu kararlılığımız ve çok boyutlu stratejimiz sektör otoriteleri tarafından takdir ediliyor. Quocirca’nın hazırladığı Sürdürülebilirlik Liderleri Raporu’nda güçlü çevresel performansımız ve ileri dönüşüm uygulamalarımızla bu yıl bir kez daha lider marka olarak öne çıktık. Yapay zeka, yatırım stratejimizin bir diğer önemli ayağını oluşturuyor. Scan2x, imageFORCE serisi ve uniFLOW gibi ürün ve çözümlerimizle belge yönetiminden güvenlik altyapısına kadar şirketlerin dijitalleşme sürecine bütüncül bir katkı sağlıyoruz. Makine öğrenimi algoritmaları sayesinde belgeleri otomatik sınıflandırabiliyor, bakım ihtiyaçlarını önceden öngörebiliyor ve operasyonel süreçleri minimum insan kaynağıyla sürdürebiliyoruz. Stratejik olarak bir diğer önemli yaklaşımımız ise müşterilerimizle uzun vadeli iş ortaklıklarına odaklanmak. Bu nedenle 300’ü aşkın uzmanımızla geliştirdiğimiz beş aşamalı destek modeli sayesinde işletmelere yalnızca ürün sağlayan bir marka değil, dönüşüm yolculuklarının her adımında yanlarında olan bir çözüm ortağı olarak hizmet veriyoruz. Tüm bu adımlar, 2030 yılına kadar kaynak geri dönüşüm oranımızı yüzde 50’ye, 2050 yılına kadar ise ürün yaşam döngüsünde net sıfır CO2 emisyonuna ulaşma hedefimizle örtüşüyor. Canon olarak biz, bu yatırımların her birini gelecek kuşaklara karşı sorumluluğumuzun bir parçası olarak görüyoruz.


“GELECEĞİN YOL HARİTASINDA BAŞARI BÜTÜNSEL OLARAK TANIMLANACAK”

Didem ERDOĞAN – Avansas Pazarlama Müdürü

Geleceğe güçlü şekilde yürümek isteyen tüm kurumlar için yol haritası artık tek yönlü değil, çok boyutlu ve birbirine bağlı birçok faktörden besleniyor. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve yeşil dönüşüm gibi başlıklar verimlilikten inovasyona, müşteri memnuniyetinden itibara kadar uzanan bir etki zincirinin ana halkaları. Avansas olarak biz, bu dönüşümü sadece izleyen değil, yön veren bir yapıyla ele alıyoruz. Sektöründe öncü olan B2B e-ticaret modelimiz, doğası gereği operasyonel verimlilik, sadeleşmiş deneyim ve ölçülebilir fayda üretme üzerine kurulu. Biz bunu bir adım öteye taşıyarak, sürdürülebilirlik temelli pazarlama ve ürün stratejileriyle destekliyoruz. Geleceğin yol haritasında, kurumsal başarı yalnızca ekonomik değil, çevresel ve sosyal etkilerle birlikte bütünsel olarak tanımlanacak.

“PAZARLAMA, İŞ STRATEJİLERİMİZİN TAŞIYICI KOLONU”

Stratejimizin temelinde müşteri ihtiyacını bütünsel olarak anlamak ve hem işlevsel hem de değer odaklı bir çözüm sunmak var. Avansas olarak iki farklı müşteri profiline hizmet veriyoruz: Büyük kurumsal firmalar ve KOBİ’ler. Yatırım planlarımızı üç ana alanda önceliklendiriyoruz. Birincisi, dijital müşteri deneyiminde tüm alışveriş yolculuğunu sade, hızlı ve kişiselleştirilmiş hale getirmek. İkincisi, sürdürülebilir ürün portföyü. Üçüncüsü ise veriye dayalı pazarlama stratejileri. Bunlara ek olarak, kurumsal müşterilere sunduğumuz AvansasPRO sistemimizle çok katmanlı satın alma süreçlerini kolaylaştırıyor, KOBİ’ler için esnek ödeme, uygun fiyat ve sadeleştirilmiş alışveriş deneyimiyle erişilebilirliği artırıyoruz. Yatırımlarımızın temelinde dönüşümün iletişimle, deneyimle ve sadakatle bütünleşmesini sağlamak var. Bu nedenle pazarlamayı satışa destek değil, iş stratejilerimizin taşıyıcı kolonu olarak görüyoruz.


“GELECEK, TEKNOLOJİYİ DÖNÜŞTÜREN YAPILARIN ÜZERİNE KURULACAK”

Kağan GÜNDÜZ - DHL eCommerce Türkiye CEO'su

Kağan GÜNDÜZ – DHL eCommerce Türkiye CEO’su

Bugünün başarı formülü, teknolojiyi sadece takip eden değil dönüştüren, çevresel ve sosyal sorumlulukları tedarik zincirine entegre eden, esneklik, izlenebilirlik ve müşteri deneyimini merkeze alan yapıların üzerine kuruluyor. MNG Kargo’dan DHL eCommerce’e dönüşüm sürecimizde tam olarak bu öncelikler doğrultusunda ilerledik. Bu süreçte yalnızca operasyonel kapasitemizi değil, hizmet kalitemizi ve müşteri deneyimimizi de önemli ölçüde geliştirdik. Dönüşüm sürecimizin bir diğer önemli odağı da DHL Group’un 2050 yılı hedefleri doğrultusunda sürdürülebilirlik oldu. DHL, faaliyetlerini çevresel etkilerini azaltacak ve faaliyet gösterdiği toplulukları destekleyecek şekilde yürütmeye odaklanıyor. 2050 net sıfır emisyon taahhüdü kapsamında, 2030’a kadar teslimat filosunun yüzde 60’ının elektrikliye dönüştürülmesini hedefliyor. DHL eCommerce’ü inovasyonla büyüyen, müşterisine daha fazlasını sunan ve Türkiye’nin lojistik potansiyelini dünyaya taşıyan bir marka olarak konumlandırmak için kararlılıkla ilerliyoruz.

“TÜRKİYE’DEN DÜNYAYA AÇILAN YENİ BİR KÖPRÜ KURMAYI HEDEFLİYORUZ”

Stratejik önceliklerimizi DHL Group’un küresel vizyonuyla uyumlu şekillendiriyoruz. DHL, “Strateji 2030” kapsamında Türkiye’yi kritik bir pazar olarak konumlandırıyor. Ülkemize duyulan bu güvenin en somut göstergelerinden biri, DHL eCommerce’ün Türkiye’de gerçekleştirdiği ilk büyük ölçekli yatırım olan 250 milyon avroluk yatırım planı oldu. Bu yatırım kapasite artışının da ötesinde, yeni transfer merkezlerinin açılması, otomasyon sistemlerinin kurulması, operasyon ağımızın genişletilmesi ve sürdürülebilir lojistik çözümler gibi çok katmanlı bir dönüşümün temelini oluşturuyor. Ayrıca sınır ötesi e-ticaret alanında sunduğumuz çözümleri geliştirerek, KOBİ’lerin ve bireysel göndericilerin uluslararası pazarlara erişimini kolaylaştırıyoruz. DHL eCommerce olarak Türkiye’den dünyaya açılan yeni bir köprü kurmayı hedefliyoruz.


“GELİŞİM İÇİN DİJİTALLEŞME ODAKLI LİDERLİK ŞART”

Halil DURAN - Dukasim Yönetim Kurulu Başkanı

Halil DURAN – Dukasim Yönetim Kurulu Başkanı

Günümüzde, yapay zeka optimizasyonlarıyla enerji tüketimini azaltan, bunun yanında verimliliği artıran çözümlere daha fazla odaklanmak gerekiyor. Şirketler artık sadece dijitalleşmekle kalmayacak, bunu çevresel etkileri azaltacak şekilde yapmak zorunda kalacak. Biz karbon ayak izini azaltmaya yardımcı olacak IoT çözümlerini, akıllı destek sistemlerini, daha az enerji tüketen donanımları ve karar alma mekanizmalarında etkili kontrol yazılımlarını müşterilerimizde konumlandırmaya başladık bile. AI for sustainability kavramından hareketle, AI destekli modellerle dijital ürünlerde sürdürülebilirliği nasıl kullanabilecekleri, döngüsel ekonomi için gereklilikleri ve daha çevik bilgi teknolojileri politikaları için yapılması gerekenleri özellikle vurguluyor ve gelişim için dijitalleşme odaklı liderlik yaklaşımını benimsiyorum. Ayrıca, verilerin gizliliği, korunması, erişilebilir dijital hizmetlerin güvenliği, dijitalleşmenin sürdürülebilmesi için kontrol edilmesi bakımından bir zorunluluk.

“YENİLİKÇİ VE SÜRDÜRÜLEBİLİR YATIRIMLARI ÖNCELİKLENDİRİYORUZ”

Stratejik yol haritamızda önceliği, teknoloji vizyonuyla sürdürülebilir projeler geliştirerek, müşterilerimize günümüz dünyasında, global rekabette avantaj sağlamaya veriyoruz. Planlarımızı artık yenilikçi ve sürdürülebilir yatırımları önceliklendirme esasına göre değerlendiriyoruz. Bir diğer odak alanımız da müşterilerimizin doğru çözümlere yatırım yapmasını sağlamak. Müşterilerimize özel, IoT destekli sistemler, yapay zekayla talep ve üretim tahminlemeleri, hata ayıklama ve optimizasyon, tek noktadan tüm sistemlere bütünleşmiş siber güvenlik ve sistem yönetimi gibi analitikleri benimsiyoruz. Müşterilerimizin dijital yol haritalarında güvenilir iş ortağı olarak sürdürülebilir çözümlerle, dijital değişim ve gelişimlerinde yanlarında olmak için var gücümüzle çalışıyoruz.


“GELECEK, İNŞA ETTİĞİMİZ BİR VİZYON”

Mehmet Emin Gümüştepe - Lufian Yönetim Kurulu Başkanı

Mehmet Emin GÜMÜŞTEPE – Lufian Yönetim Kurulu Başkanı

Gelecek, beklediğimiz bir zaman dilimi değil, inşa ettiğimiz bir vizyon. Geleceğin dünyasını şekillendiren unsurlar artık çok daha kapsamlı ve derin. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, yapay zeka, döngüsel ekonomi, insan odaklı tasarım ve kültürel uyum… Dönüşüm cesaretimiz, tüm süreçlerimizi dijitalleştirmeye, müşteri deneyimini her temasta yeniden tanımlamaktan çalışan mutluluğunu stratejik önceliğe dönüştürmeye kadar uzanıyor. Geleceği bugünden inşa eden bir marka olmak sadece hedefimiz değil, sorumluluğumuz. Geleceğe dair yol haritamız net; veriye dayalı karar alma sistemlerini güçlendirmek, tüketiciye yalnızca bir ürün değil, anlam, aidiyet ve bütüncül bir deneyim sunmak 2248,. Teknoloji ile insanı buluşturan köprüler kurarak tüm ekosistemi dönüştürmek. Hedefimiz, Lufian’ı küresel ölçekte sürdürülebilirlik ve tasarım odaklı perakendenin öncüsü haline getirmek.

“HEDEFİMİZ, PERAKENDENİN GELECEĞİNİ TANIMLAYAN MARKA OLMAK”

Lufian olarak markanın uzun vadeli değerini ve sürdürülebilir büyümesini merkeze alan bir strateji izliyoruz. Yatırım planlamalarımızın temelinde üç ana odak var: Dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve globalleşme. Yatırımlarımızı önceliklendirirken her zaman şu üç temel soruya yanıt arıyoruz: Bu yatırım müşterimize nasıl bir değer sunuyor? Operasyonel verimliliğimizi ne ölçüde artırıyor? Markamızı geleceğe nasıl taşıyor? Kararlarımızı sezgisel yaklaşımlarla değil, veriye dayalı sağlam analizlerle alıyoruz. Her adımı planlarken “ölçeklenebilirlik” ve “etki alanı” bizim için belirleyici. Teknolojik altyapıya yaptığımız her yatırımı veri odaklı ve entegre bir karar alma kültürüne dönüştürüyoruz. Çünkü biz yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılayan değil, perakendenin geleceğini tanımlayan bir marka olma vizyonuyla hareket ediyoruz.


“DÖNÜŞÜMÜN MERKEZİNDE YAPAY ZEKA VAR”

Eda ULUCA ÖZCAN - Pluxee Türkiye CEO’su

Eda ULUCA ÖZCAN – Pluxee Türkiye CEO’su

Küresel olarak birçok alanda eş zamanlı değişimi yönetmeye çalıştığımız bir dönemdeyiz. Dönüşümün merkezinde ise yapay zeka yer alıyor. Korn Ferry’ye göre şirketlerin yüzde 42’si yapay zeka yatırımlarına başlasa da organizasyonel anlamda kurumların sadece yüzde 5’i bu dönüşüme tam anlamıyla hazır durumda. Yapay zekayla birlikte hayatımıza girecek yeni iş tanımlarına uygun bir şekilde insan kaynağının yeni becerilerle donatılması önümüzdeki dönemde belirleyici olacak. Kurumlar için öne çıkan bir diğer konu ise ekosistemimizdeki tüm paydaşlar için değer yaratmak. Tüketiciler kendilerini özel hissettiren markaları tercih ederken çalışanlar anlam arayışında, işverenlerinin sosyal bir soruna çözüm sunmasını bekliyor. Bu da iş dünyasında amaç odaklı liderliğin yükselişini beraberinde getiriyor.

“STRATEJİMİZİN İKİ TEMEL ODAK NOKTASI: TEKNOLOJİ VE İNSAN”

Pluxee olarak, amacımız ‘Çalışanı Mutlu Eden Dünya’ vizyonuyla ürün ve çözümlerimizi her geçen gün daha da iyileştirmek. Çalışan deneyimi ve yan haklar dünyasının lideri olarak teknoloji ve insanı stratejimizin iki temel odak noktası olarak görüyoruz. Bu vizyonu desteklemek için küresel olarak önemli yatırımlar gerçekleştiriyoruz. Geçtiğimiz yıl Pluxee, dünya genelinde gelirlerinin yaklaşık yüzde 10’unu teknoloji yatırımlarına ayırdı. Türkiye’de teknoloji yatırımlarımızı 5 yıl içinde 6 kat artırmayı amaçlıyoruz. Öte yandan, odağımızda tüm paydaşlarımız için yarattığımız sosyal etkiyi artırmak var. 2028 yılına kadar gerçekleştireceğimiz yatırımlarla KOBİ üye iş yerlerimiz için sağladığımız iş hacmini 3 kat artırmak, dolaylı istihdama 50 bin kişilik katkı sağlamak istiyoruz. Çalışanların sesini dinlemek ve bu içgörüleri işverenlerle paylaşmak, Pluxee’nin temel yaklaşımı olmaya devam edecek.


“LOJİSTİK SEKTÖRÜ, DÖNÜŞÜMÜN EN DİNAMİK ALANLARINDAN BİRİ”

Tarkan TÜRKEL - Sürat Lojistik Genel Müdürü

Tarkan TÜRKEL – Sürat Lojistik Genel Müdürü

Bugünün dünyasında iş yapış biçimleri yalnızca hızla değil, aynı zamanda köklü bir anlayış değişimiyle dönüşüyor. Artık çevresel etki, veriyle yönetilen süreçler ve esnek tedarik zinciri tasarımları başarının yeni ölçütleri haline geliyor. Bu bağlamda lojistik sektörü, dönüşümün en dinamik alanlarından biri. Önümüzdeki süreci şekillendirecek başlıca alanlar üç ana başlıkta toplanabilir: Sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve insan kaynağı dönüşümü. Geleceğin yol haritası artık yalnızca ekonomik verilere değil, toplumsal beklentilere, çevresel sorumluluklara ve teknolojik kabiliyetlere göre şekilleniyor. Lojistik sektörü de bu değişimden fazlasıyla etkilendi. Biz de beklentileri merkeze alarak sadece taşıyan değil, süreç yöneten ve yönlendiren bir yapı kuruyoruz.

“AMACIMIZ, TÜRKİYE’NİN LOJİSTİK GÜCÜNÜ BÖLGESEL BİR AVANTAJA DÖNÜŞTÜRMEK”

Stratejimizi “geleceği bugünden tasarlamak” üzerine kuruyoruz. Dijital altyapımızı güçlendirerek veriye dayalı karar mekanizmaları kuruyor, ERP sistemlerinden gerçek zamanlı araç takibine kadar tüm süreçleri entegre hale getiriyoruz. Yatırım gündemimiz oldukça yoğun ve stratejik. Doğu Avrupa, Orta Asya ve Kuzey Afrika gibi stratejik bölgelerde doğrudan yapılanmalarla varlık göstermeyi hedefliyoruz. Bu model, mevcutta sürdürdüğümüz acentelik yapısından çıkarak bölgesel ticaretin güvenilir oyuncusu olmamızı sağlayacak. Yeni açtığımız depolar, elektrikli araçlara geçiş, intermodal çözümler ve “karanlık depo” gibi otomasyon yatırımları sayesinde hem çevreye duyarlı hem de operasyonel verimliliği yüksek bir yapı kuruyoruz. Ayrıca, sürdürülebilirlik projelerine özel bütçe ayırıyor, karbon ayak izini düşüren hat ve teknolojileri önceliklendiriyoruz. Tüm bu yatırımlarla Türkiye’nin lojistik gücünü bölgesel bir avantaja dönüştürmeyi amaçlıyoruz.


“GELECEĞE HAZIRLIK İÇİN KURUM KÜLTÜRÜNÜN DÖNÜŞÜMÜ KRİTİK”

Korhan ÖZ - Unifree Duty Free CEO'su

Korhan ÖZ – Unifree Duty Free CEO’su

Günümüzde iş dünyasının dinamikleri geçmişle kıyaslanamayacak kadar hızlı bir dönüşüm içerisinde. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, yeşil ekonomi ve insan odaklı yönetim anlayışı artık sadece bir tercih değil, uzun vadeli başarının ve kurumsal dayanıklılığın temel unsurları olarak konumlanıyor. Bu yeni dönemde liderlerin görev tanımı da değişiyor. Sadece yöneten değil, aynı zamanda şekillendiren, dönüştüren ve ilham veren liderlere ihtiyaç var. Geleceğin yol haritası, teknoloji ve insanın uyum içinde çalıştığı, çevreye duyarlı, topluma katkı sağlayan, esnek ve vizyoner yapılar üzerine kuruluyor. Artık sadece finansal başarı değil, sosyal ve çevresel etki de bir kurumun değerini tanımlıyor. Özellikle sürdürülebilirlik alanı, şirketlerin sadece operasyonlarını değil, iş yapış biçimlerini de yeniden kurgulamasını gerektiriyor. Karbon ayak izinin azaltılması, döngüsel ekonomi prensiplerinin benimsenmesi ve toplumsal fayda yaratma hedefi stratejik öncelikler arasında yer alıyor. Bununla birlikte dijitalleşme, müşteri deneyimini yeniden tanımlayan, verimliliği artıran ve iş süreçlerini hızlandıran en güçlü kaldıraç. Teknolojiyi sadece operasyonel bir araç değil, rekabet avantajı sağlayan stratejik bir unsur olarak konumlandırmak gerekiyor. Tüm bu başlıkların merkezinde ise insan var. Geleceğe hazırlıklı bir organizasyon için yetenek yönetimi, kurum kültürünün dönüşümü ve kapsayıcı liderlik anlayışı kritik önemde.

“YARINI DA ŞEKİLLENDİRME SORUMLULUĞUYLA HAREKET EDİYORUZ”

Unifree Duty Free olarak geleceği sadece öngörmekle kalmayıp, onu bugünden inşa etme sorumluluğuyla ilerliyoruz. Yol haritamızı oluştururken, çevik stratejik planlama, veri odaklı karar alma süreçleri ve paydaşlarımızla güçlü iş birlikleri temelinde hareket ediyoruz. Yatırım planlamamızda önceliğimiz, değişen yolcu profili, alışveriş alışkanlıkları ve seyahat trendlerini dikkate alarak esneklik ve hız sağlayan çözümler üretmek. Operasyonel mükemmeliyetin yanı sıra, deneyimsel perakendeciliğe yatırım yapıyor, alışverişi yalnızca bir satın alma süreci değil, aynı zamanda bir deneyim ve etkileşim alanı olarak tasarlıyoruz. Hizmet verdiğimiz tüm noktalarda, misafirlerimizi onların talep ve ihtiyaçlarını yakından takip ederek buna özgü ürün seçkisi oluşturmaya, yenilikçi deneyimler sunmaya ve bunları kaliteli dokunuşlarla harmanlamaya odaklanıyoruz 1958,. Sürdürülebilirlik stratejimiz, çevresel, sosyal ve yönetişim (ESG) kriterleri doğrultusunda şekilleniyor. Sürdürülebilir gelecek için sorumluluk almayı ve iş yapış biçimlerimizi sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak şekilde biçimlendirmeyi önemsiyoruz. Çevresel sorumluluğumuzu, ürün ve hizmetlerimizin her aşamasında göz önünde bulunduruyoruz. Ambalaj malzemelerimizi geri dönüştürülebilir ve çevre dostu malzemelerle değiştirme yönünde adımlar atıyoruz. Lojistikte karbon emisyonlarının azaltılmasından enerji verimliliği yatırımlarına, atık yönetiminden sosyal kapsayıcılığa kadar geniş yelpazede somut adımlar atıyoruz. Dijitalleşme ise müşteri deneyimini kişiselleştirme ve sadakat yönetimi stratejimizin merkezinde yer alıyor. “Unifree x ME” sadakat programımız, alışveriş deneyimini dijital araçlarla zenginleştirirken, aynı zamanda müşterilerimize özel teklifler ve hizmetler sunmamıza olanak tanıyor. Click & Collect servisimiz sayesinde misafirlerimiz uçuşlarından önce ürünlerimizi inceliyor, sepetlerini oluşturuyor ve mağazadan ödeme yaparak siparişlerini teslim alabiliyor. Self servis kasalarımız ve mobil kasalarımız, misafirlerimize konforlu ve hızlı bir alışveriş deneyimi sunarken, operasyonlarımızın etkilerini azaltmamıza ve sürdürülebilirlik hedeflerimize katkıda bulunuyor. Yapay zeka, veri analitiği ve otomasyon gibi dijital yetkinliklerimizi artırarak perakende operasyonlarımızda veriye dayalı karar alma süreçlerimizi güçlendiriyoruz. Bu sayede hem müşteri memnuniyetini hem de çevresel etkimizi optimize etmeyi hedefliyoruz. Ayrıca insan kaynağımıza yaptığımız yatırımlar da önceliklerimiz arasında. Kapsayıcı bir iş ortamı yaratmak, yetenekleri keşfetmek ve geliştirmek adına çeşitli eğitim programları, mentorluk uygulamaları ve gelişim projeleri yürütüyoruz. Unifree olarak bir marka olmanın ötesinde, sürdürülebilir bir gelecek için toplumsal etki yaratmaya özen gösteriyoruz. Sadece bugünü değil, yarını da şekillendirme sorumluluğuyla hareket ediyor, yatırımlarımızı çevresel ve toplumsal etkilerle birlikte değerlendirerek sürdürülebilir büyüme yolculuğumuzu kararlılıkla sürdürüyoruz.


“GELECEĞE GÜÇLÜ ADIMLARLA YÜRÜMEK ANCAK BİRLİKTE MÜMKÜN”

Ali Emre SEVER - Multinet Up CEO'su

Ali Emre SEVER – Multinet Up CEO’su

Günümüz iş dünyasında başarı, tek bir unsurla yakalanmıyor. Ne sadece iyi bir ürün ne yalnızca verimli bir ekip ne de en yeni teknoloji… Aslında hepsi bir bütünün parçası. Çünkü oyunun kuralları değişti. Sürdürülebilirlik, dijitalleşme, yeşil ekonomi gibi başlıklar artık masaüstü sunumlarının konusu değil, işin bizzat kendisi. Bu dönüşümün etkisini en çok hissedenlerin başında da KOBİ’ler geliyor. Multinet Up olarak, yol haritamızı çizerken Türkiye ekonomisinin omurgasını oluşturan KOBİ’leri merkeze koyuyoruz. Onların büyüme ve dönüşüm yolculuklarında yanında olmak bizim için stratejik bir sorumluluk. Bu yaklaşım doğrultusunda dijitalleşmeyle, MultiPOS ve MultiPay gibi ödeme uygulamalarımızla iş süreçlerini optimize ediyor, ek cihaz maliyeti olmadan ödeme alabilmelerini sağlıyoruz. Diğer taraftan da yemek kartı gibi hizmetlerimizle KOBİ’lere hem çalışanlarına sağladıkları fayda hem de vergi avantajları sayesinde tasarruf imkanı sunuyoruz. Aynı zamanda MultiGift ve MultiFlex gibi çözümlerimizle esnek yan hakları zenginleştiriyor, çalışan bağlılığını artırıyoruz. Çözümlerimiz, KOBİ’ler için yetenekleri elde tutmada büyük bir avantaj sağlıyor. Önümüzdeki dönemde iş dünyasının yol haritasını, teknolojiyle insan odağını birleştiren ve sürdürülebilirliği merkeze alan çözümler şekillendirecek. Multinet Up olarak, biz de bu yolculukta KOBİ’lerin stratejik çözüm ortağı olmaya devam edeceğiz. Çünkü geleceğe güçlü adımlarla yürümek ancak birlikte mümkün.

“YATIRIMLARIMIZI İNSANA, GÜVENE VE UZUN VADELİ ORTAKLIKLARA YAPIYORUZ”

Multinet Up olarak, geleceğe yönelik yol haritamızı oluştururken odağımızı KOBİ’lerin ihtiyaçları doğrultusunda belirliyoruz. Çünkü ülkemizdeki işletmelerin yüzde 99,8’i KOBİ’lerden oluşuyor. Yalnızca istihdam yaratma potansiyelleriyle değil, Türkiye ekonomisinin dayanıklılığını artıran yapılarıyla kritik bir rol üstleniyorlar. Bu dayanıklılığı güçlendirmenin yolu ise dijitalleşmeye öncelik vermekten geçiyor. Bu nedenle yatırım planlamalarımızın merkezinde, KOBİ’lerin dijitalleşme ve verimlilik yolculuklarına eşlik edecek çözümler yer alıyor 2105,. Her yatırım kararımızı, şu üç temel sorunun ışığında değerlendiriyoruz: Sunduğumuz hizmet, küçük bir işletmenin işini kolaylaştırıyor mu? 2107, Rekabet gücünü artırıyor mu? Sürdürülebilirliğine katkı sağlıyor mu? Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz çözümler arasında, ek cihaz maliyeti gerektirmeyen dijital ödeme sistemimiz MultiPOS ve operasyonel yükü azaltarak iş süreçlerini dijitalleştiren platformlarımız öne çıkıyor. Yatırım stratejimiz yalnızca bugünün ihtiyaçlarını karşılamayı değil, iş dünyasının yarınını şekillendirecek alanlara odaklanmayı hedefliyor. Örneğin, 2025 itibarıyla MultiCar+ çatısı altında sunduğumuz filo yönetimi çözümlerini genişletiyoruz. MultiHealth ile çalışanların fiziksel ve zihinsel esenliğini desteklemeyi amaçlayan yeni bir sağlık platformu sunuyoruz. Veri analitiği, yapay zeka ve dijital güvenlik alanlarına yaptığımız yatırımlar ise yalnızca rekabet gücümüzü artırmakla kalmıyor, bizi geleceğe daha iyi hazırlıyor. Ayrıca, yapay zeka destekli güvenlik çözümlerimiz ile sektöre ve dijital ödeme sistemlerine önemli katkılar sunuyoruz. Örneğin, Security Operations Center (SOC) yapımız, her an aktif olan bir izleme sistemi sunarak olası güvenlik tehditlerine karşı önlem alabilmemizi sağlıyor. ISO 27001 sertifikası gibi kalite güvence önlemleriyle de veri güvenliğine dair hassasiyetimizi somut adımlarla destekliyoruz. Yatırım stratejimizin bir diğer odağı ise sürdürülebilirlik ve sorumlu tüketim. Bu kapsamda Multinet Up olarak, kadın girişimcileri destekleyen iş birliklerine oldukça önem veriyoruz. Çünkü ekonomik dayanıklılık ve kapsayıcılık ancak herkesin potansiyelini ortaya koyabildiği bir sistemle mümkün. Ekosistemimizde kurduğumuz ortaklıkları sadece bir ticari iş birliği olarak değil, vizyon, teknoloji ve büyüme perspektifi açısından güçlü bir ortaklık olarak görüyoruz. Kısacası, Multinet Up olarak yatırımı sadece teknolojiye değil, insana, güvene ve uzun vadeli ortaklıklara yapıyoruz. Dönüşümün bir parçası olmaktan ve işletmelere yenilikçi çözümler sunmaktan büyük bir heyecan duyuyoruz. Gelecekte de teknolojiyi en iyi şekilde kullanarak, iş dünyasına yenilikçi ve sürdürülebilir çözümler sunmaya devam edeceğiz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.