Dünyanın içinden düşe kalka geçtiği pandemi döneminde, hayatımızın her alanında dijitalleşme sürecine zorunlu bir iniş yapmış durumdayız.

Taze meyveden fidana, tablet vitaminden pilates topuna, buzdolabından “ileri excel” eğitimine kadar sınırsız ürün ve hizmeti satın alabildiğimiz ve fiyatlarını kıyaslayabildiğimiz online pazaryerleri satın alma davranışlarımızı yönetirken, “zoom” ve benzeri platformlar işlerimizi, “netflix” evlerimizi, aile yaşantımızı yönetir oldu. Kasım ayında Çin’deki Bekarlar Günü, Amerika’daki “blackfriday”, canım ülkemde 11.11, Şahane Cuma, Öğretmenler Günü İndirimi, Süper İndirim Günleri, Pembe Kasım günlerine evrildi. Geçen yıla oranla alışverişlerimiz meşhur Cuma gününde %25 arttı ve en çok da elektronik satın aldık!

7.75 milyar olan dünya nüfusunun %59’u internet erişimine sahip. Peki Türkiye ne kadar dijital? TÜBİSAD tarafından 64 gösterge kullanılarak hazırlanan çalışmada, en yüksek değer 5, en düşük değer ise 1’dir. Bu çalışmaya göre; Türkiye’nin dijital dönüşüm endeksi 2019 yılında 2,94 iken 2020 yılında 3,06’ya yükseldi. Ancak Türkiye’nin endeksini oluşturan bileşenlerden olan dönüşüm bileşeni en kötü olduğumuz alan; dijitalleşen ekonomi ve dijitalleşen toplum… Dijitalleşen toplum, e-devlet hizmetlerinin kalitesi ve yaygın kullanımı sebebi ile dijitalleşen ekonomiden önde. En iyi olduğumuz alan ise kullanım: bireysel kullanım, iş dünyası kullanımı ve kamu kullanımı.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.