Sektöründe başarıyla ilerleyen bir girişimci olarak, kişisel hikâyenizden şirketinizin kuruluşuna kadar giden süreci sizden dinleyebilir miyiz?

 Işık Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği bölümünden 2004 yılında mezun oldum. 2014 – 2016 yılları arasında Warwick Üniversitesinde Endüstriyel Ar-Ge ve Teknoloji Yönetimi yüksek lisans programını tamamladım. İş hayatına ilk olarak Sabancı Telekom’da başladım. Daha sonra ise 2.5 yıl Orange Mobile’de Roaming Services Analyst Lead olarak görevime devam ettim. Ardından 2009 yılında Tmob’u kurdum. Çantamı sırtıma takıp Hindistan’a gittim. Orada mobil yazılım üreten yazılımcılarla çalıştım. Şu an 3 ayrı ülkede çalışanı olan global bir şirket olarak faaliyet gösteren Tmob’un hikâyesi böyle başladı. Tmob’ta kendi geliştirdiğimiz SaaS ve PaaS portföyümüz ile işletmelerin mobilite dönüşüm ihtiyaçlarına uçtan uca çözümler sağlıyoruz.

Kurulduğumuz günden bu yana bankacılık, telekomünikasyon, seyahat ve e-ticaret sektörü başta olmak üzere 11’den fazla ülkede Fortune 500 listesinde yer alan birçok firmaya yenilikçi çözümler sağladık. İşe başladığımız dönemde Türkiye’de mobil yazılım üretecek firma yok denecek kadar azdı. Firmalara mobil dünyanın büyüyeceğini, tüketici alışkanlıklarının büyük ölçüde mobiliteye döneceğini anlattığımız yıllardı. Gelinen noktada ise mobilin önemini ve hayatımızdaki yerini artık kimse yadsıyamaz durumda. Biz de bugün sadece mobil dünyada değil, ürün ve servislerimizle tüm ihtiyaçlara cevap verdiğimiz bir noktadayız.

Çözümlerinizden kısaca bahsedebilir misiniz?

Şirketlerin yenilik ve dijitalleşme ihtiyaçlarına uçtan uca çözümler sunuyoruz. Tmob olarak son 7 yıldır kendi platformlarımızı yazıyoruz. Portföyümüzde Bulut Tabanlı Dijital Hizmetler, MFS, E-bankacılık, e-ticaret platformumuz Ubimecs bulunuyor. Ubimecs’in ürün ailesi içerisinde de Express, Havacılık, Grocery yer alıyor.

Kendi e-ticaret platformumuz olan Ubimecs E-Ticaret Platformu ile Türkiye’nin ilk 20 e-ticaretçisinin 13’ünün mobil ticaret platformunu kurduk. Garanti Bankası, Yemeksepeti, GittiGidiyor, Trendyol, Markafoni, Hepsiburada, CarrefourSA, Teknosa gibi Türkiye’nin önde gelen perakendecilerinin iş ortağı olduk ve tamamını mobil ticarete geçirdik. Bu platformu  içinde bulunduğumuz şartlara göre her geçen gün geliştirerek bir adım öteye taşıyoruz. Örneğin en yeni ürünümüz olan Express modülümüzü pandemi sürecindeki ihtiyaçlardan yola çıkarak ürettik. Hızlı teslimatın bu kadar önem kazandığı bir dönemde tam da bu ihtiyaca çözüm olacak bir ürün sunduk. Müşteriler mevcutta kullandıkları e-ticaret altyapılarına bu modülü kolayca entegre edebiliyorlar.

Yine ürün ailesinin içerisinde yer alan Ubimecs Havacılık ürünümüzle Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) ile teknoloji ortaklığına gittik. Diğeri ise Grocery modülümüz. Süpermarketlerin e-ticaret tarafını, hem dijital de hem hibrit model ihtiyaçlarını iyi analiz ederek ürün haline getirdik. Örneğin CarrefourSA’ya daha hızlı alışveriş deneyimi için hızlı ödeme sisteminin yanı sıra kullanıcı konumu bazlı kişiselleştirilmiş alışveriş deneyimi sunduk.

Mobil Finansal Servisler Platformumuz ile dijital para gibi alternatif ödeme yöntemlerine olan ihtiyacı karşılıyoruz. MFS Platformu; para transferi işlemi, fatura ödeme, online ve mağaza içi alışveriş gibi imkânlar sunuyor. Bu hizmeti Türkiye’ye ilk sunan teknoloji şirketi olduk. Vodafone’un yeni hizmeti Vodafone Pay ve Vodafone Pay Kart, tamamen bu platformumuz üzerinde yer alıyor.

Müşterilerimize daha iyi bir deneyim yaşatabilmek için tüm banka kartlarını merkezi bir platformda birleştirdiğimiz temassız ödeme sistemi HCE Wallet ile bulut tabanlı bir cüzdan hizmeti sunuyoruz.

Pandemi özellikle bankacılık, e-ticaret ve telekomünikasyon sektörlerini oldukça etkiledi. Mevcut durumda müşterilerinize ne gibi yenilikler sundunuz?

Evet, son yıllarda hızla dijitalleşen kullanıcı alışkanlıkları pandemiyle birlikte daha farklı bir form kazandı. Özellikle yeni jenerasyon tüketicinin artık beklemeye tahammülü yok diyebiliriz. Araştırmalara göre pandemiyle birlikte tüketicilerin yüzde 68’i daha hızlı teslimat istiyor. Bu grubun yüzde 37’sinin ise, ekspres teslimat  imkânı sağlandığında 4 kat daha fazla alışveriş yaptığını görüyoruz.

Biz de bu değişime çok hızlı yanıt verdik. Pandemi sürecindeki ihtiyaçlardan yola çıkarak Ubimecs E-Ticaret Platformu’muzu bir adım öteye taşıdık ve Ubimecs Express’i devreye aldık.

Ubimecs Express altyapımız sayesinde hızlı teslimat satış kanalına geçiş yapan müşterilerimiz gerçek zamanlı stok takibi ve çoklu mağaza takibi gibi imkânlara da sahip olabilecekler. Altyapımızı tercih eden şirketler, kendi yönetim panellerinde kuryelerini görüntüleyebiliyorlar ve bu sayede lojistik takibi yapabiliyorlar. Diğer taraftan ilgili şirketlerden sipariş veren son kullanıcılar da siparişlerini getiren kuryeyi haritadan canlı takip edebiliyorlar. Ubimecs Express altyapımız bunlara ilave olarak temassız teslimat ve online bahşiş uygulamasını içeriyor. Perakende sektöründeki pek çok işletme, Ubimecs Express sayesinde müşteri memnuniyetine ilave olarak hem iş hacimlerini hem de kârlılıklarını artırabilecek.

E-bankacılık konusunda da deneyimli bir ekipsiniz. Açık bankacılığın ilk örneklerinden birini hayata geçirdiniz. Bize biraz VIVE’dan bahseder misiniz? Türkiye’de de bu projeleri görecek miyiz?

Evet, dijital ve şubesiz açık bankacılık platformunda çalışacak olan İngiltere merkezli VIVE’ın sıfırdan kurulumunu yaptık. Yenilikçi teknolojilere yatırım yapan bir şirket olarak son dönemde bizi en çok heyecanlandıran projelerimizden biri oldu bu. VIVE’ın kurulumunu 60’tan fazla üçüncü parti şirketle entegre olarak gerçekleştirdik. Hazırladığımız dijital platformda VIVE’a özel açık bankacılık temelli para yönetimi, kişisel kredi özelliği, finansman yönetim ekranı ve bütünsel bir müşteri deneyimi için hem mobil hem de web ara yüzleri hazırladık.

İngiltere’den bu projeyi almamızda en büyük referans noktalarımız hiç kuşkusuz, diğer bir ürünümüz olan mobil finansal servisler tarafımızdaki global başarılarımız oldu. Hızlı ve güvenilir altyapı kurma arayışındaki VIVE, deneyimlerimiz ve kendimize ait olan alt yapımıza güvenerek bizimle çalışmaya karar verdi. Pandemiye rağmen projeyi zamanında ve başarıyla sonuçlandırıp teslim ettik. VIVE ile yerli teknoloji ihracatı gerçekleştirerek cari açığa yüzde 100 katkıda bulunduk.

VIVE’a sağladığımız e-bankacılık hizmetleri sayesinde yeni nesil dijital banka olma hedefiyle bize ulaşan çok sayıda firma oldu. İngiltere’deki projemizden sonra Türkiye’de de yeni bir rekabetçi banka kurma fikri doğdu ve bu fırsatı değerlendirmek üzere harekete geçtik. Projeye kısa süre önce başladık. İngiltere’de olduğu gibi sıfırdan kurulmuş bir firmayı, birçok üçüncü parti entegrasyonu, yapay zeka, Tmob Mobil Finansal Servisler ve E-banking platformlarımızın birleşimlerinden oluşan bir rekabetçi banka haline getireceğiz. Hedefimiz  bankayı son kullanıcı ile bu sene içinde buluşturmak.

2021 için hedefleriniz neler? 

2021 için en temel hedefimiz, Türkiye’nin teknoloji ihracatında ilk 10 firma arasında yer almak ve gelirimizin yüzde 90’ını ihracattan sağlamak. Öncelikli pazarımız Birleşik Krallık. İkincil pazarımızda ise Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, MENA, Asya ve Pasifik bölgeleri ülkeleri yer alıyor. Önümüzdeki dönemde uluslararası pazarlardaki iş birliklerimizi artıracak, müşteri portföyümüzü genişleteceğiz.

Yakın zamanda yeni yatırımınızı duyurdunuz. Mowico e-ticaret sektörüne nasıl bir katkı sunacak?

Her geçen gün gelişen e-ticaret sektörüyle birlikte Mowico’da kurulduğu günden beri hızla büyüyor. Kısaca bahsetmem gerekirse Mowico, e-ticaret sitelerine herhangi bir kod bilgisine gerek olmadan tamamen özelleştirilebilir Native IOS & Android mobil uygulama geliştirme teknolojisi sunan Saas şirketi. Bugün mobil ticaret platformu olarak hizmet veren Mowico, pandemiyle birlikte hızla gelişen e-ticaret sektörüne çok önemli bir katkı sağlayacak. Mowico’nun Türkiye’de en hızlı milyar TL değerlemeye ulaşacak şirketlerden biri olacağını öngörüyoruz.