“10 YILLIK YOLCULUĞUMUZDA EN BÜYÜK YOLDAŞIMIZ 5 BİN KİŞİYİ AŞAN EKOSİSTEMİMİZ”
Emine SABANCI KAMIŞLI – ESAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili
Toplumsal sorunlar için ortak çözümler üretmeyi amaçlayarak yolculuğunu başarıyla sürdüren Esas Sosyal, 10 yıldır sosyal etki yatırımı anlayışının Türkiye’deki örneği olarak öncü projelere imza atıyor. “Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar” mottosuyla gençleri tanımaya ve anlamaya odaklanan kurum, 5 bin kişiyi aşan ekosistemiyle toplumsal faydanın sürdürülebilir olmasını sağlıyor. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlarken kurum olarak yaşadıkları gelişimi bizlerle paylaşan ESAS Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, sosyal yatırımların bileşenlerini ve ekosistemlerinin detaylarını aktarıyor. /p>
► Esas Sosyal’in 10 yıllık yolculuğunu ve ilk günden bu yana yaşadığı gelişimi bizimle paylaşır mısınız?
Esas Sosyal, 10 yıl önce topluma geri verme vizyonuyla kurduğumuz, arkasında ailemizin vizyonu ve kararlılığı olan yenilikçi bir sosyal yatırım birimi. Günden güne büyüyor ve gelişiyoruz. Bu gelişimin en önemli sebeplerinden biri Esas Sosyal’i ESAS’ın ana iş kollarından biri olarak yönetmemiz. Bu gelişimimizi sürdürülebilir olmak, derinlemesine fayda yaratmak ve ölçülebilir sonuçlara sahip olmak temelleriyle kuvvetlendiriyoruz.
2015 yılından bu yana hayata geçirdiğimiz programların etkisine baktığımızda hem ekonomik hem de sosyal olarak ölçülebilen programlar uygulanabileceğini gösterdik, örnek olduk. 10 yıl önce İlk Fırsat’ta 15 genç ve 6 STK ile başladığımız serüveni bugün Türkiye’nin 81 ilinden 99 farklı üniversiteden 2 bin gence ve 50 STK’ya ulaştırdık.
Her zaman gençleri tanımaya, anlamaya odaklandık. Programlarımızı, araştırma sonuçlarını ve gençlerin ihtiyaçlarını merkeze alarak yapılandırdık. Gençlere umut verdiğimiz 10 yıllık yolculuğumuzda en büyük yoldaşımız ilmek ilmek işlediğimiz 5 bin kişiyi aşan ekosistemimiz oldu.
“Ego” değil “ekosistem” önemli. Esas Sosyal ailesi adını verdiğimiz bu ekosistemde kan bağıyla değil akıl bağıyla bağlıyız. Bugüne kadar 60 kurumsal destekçi ve 50 STK’yı eğitimli genç işsizliği çerçevesinde bir araya getirdik.
Gençlere umut vermek, onların geleceğe daha özgüvenli bireyler olarak adım atmalarını sağlamak için çıktığımız yolda bir dizi başka faydalara da vesile olduğuna şahit olduk. Gençler akranlarına destek olmak için kendi çabalarıyla adımlar atıyor ve dayanışmada bulunuyor. Yaşadığımız felaketlerde hızlıca bir kanal yaratıp ihtiyaç malzemeleri gönderdiklerine şahit oluyoruz. Birbirlerini destekleyerek mesleki gelişimleri için önerilerde bulunduklarını görüyoruz.
Ama en önemlisi ve ilk günden bu yana gelişim noktalarımızın en parlak çıktısı gençlerin kendilerini keşfetme maceralarında Esas Sosyal’in yanlarında olduğunu hissettiklerini söyleyebilmeleri.
► Esas Sosyal olarak ilk günden bu yana araştırmalara, sürdürülebilirliğe, ölçülebilirliğe verdiğiniz önemin altını çiziyorsunuz. Bir sosyal yatırım için bu konular neden önemli?
Esas Sosyal olarak odak alanımızı belirlediğimiz günden itibaren araştırmalarımızı çalışmalarımızın merkezine aldık. Bir işi hayata geçirirken araştırma yapmak, işin doğruluğunu, öngörülen seyrini, bir sonraki adımın niteliğini ve bunun gibi pek çok farklı veri sunuyor size. Biz 10 yıldır her safhada ekosistemimizi dinliyor, araştırıyor ve yol haritamızı buna göre belirliyoruz. Bunun yanında sürdürülebilir ve ölçülebilir sonuçlar ortaya çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz.
Aldığımız geri bildirimlerle programları güncel tutmaya devam ediyoruz. Bununla birlikte, programlar hedeflediğimiz sonuçlara ulaşıyor mu, amaçladığımız değişim gerçekleşiyor mu süreç boyunca ölçüyoruz.
İlk olarak, program yararlanıcıları olan gençlerle ve gençlere dokunan tüm paydaşlarla program boyunca gidişatı takip ediyoruz. İkinci aşamada, programın en başında konumlandırdığımız başarı göstergelerini takip ediyoruz. Asıl etki yaratıldı mı, İlk Fırsat’ta gençler programdan sonra işe girdi mi, İngilizce Fırsatım’da aldıkları destek istihdama geçişte etkili oldu mu, mezunlar arasında etkileşim arttı mı, her yıl takip ediyor ve raporluyoruz.
Üçüncü aşamada, programlarımızın etkisini bağımsız olarak etki analizleriyle ölçüyoruz. Son 2 yıldır ise yatırımın sosyal geri dönüşü (SROI) metodolojisini kullanarak programlarımızın analizlerini gerçekleştiriyoruz.
Bu üçlü yaklaşım, bizim ölçme ve değerlendirme yaklaşımımızı oluşturuyor.
► Sosyal etkinin ölçülmesi ve takibinde siz nasıl bir yol izliyorsunuz?
Esas Sosyal olarak ekosistemimizin her bir ferdini dinliyor, hayata geçirdiğimiz programların etkilerini gözlemliyoruz. Özellikle sahadaki gözümüz, kulağımız olan mezunlarımızdan beslenmek yarattığımız sosyal etkinin her geçen gün nitelikli şekilde artmasının arkasında yatan güçlerden bir tanesi.
Hayatlarına dokunduğumuz gençlerin çevresinde destekleyici bir komünite inşa ediyoruz. Kariyerlerinin başındaki mezunlarımızı güçlendirmeye devam etmek ve onların da birbirlerini destekleyebilecekleri alanı açmak için Mezun Programı’nı hayata geçirdik. Çünkü mezunlar programlarımızın sürdürülebilirliği için çok önemli. Onlar bu kurduğumuz yapıyı ve toplumsal faydayı geliştirecek ve devam ettirecek.
Gördüklerimiz, duyduklarımız ve aldığımız geri bildirimler çok kıymetli. Fakat bunu tabana oturtup araştırmalarla desteklemenin sorumluluğumuz olduğunun bilincindeyiz.
Bu sebeple bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz araştırmalara Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı’nın ve Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı’nın SROI analizini ekledik. Bu analizler bize İlk Fırsat Programı ile yapılan 1 birimlik yatırımın 2,5 kat etki yarattığını, İngilizce Fırsatım Programı’yla yapılan 1 birimlik yatırımın ise 6,6 katı değer yarattığını gösterdi.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.