”DAHA ÇOK GENCE FIRSAT EŞİTLİĞİ SUNMAYI HEDEFLİYORUZ”

Gençlere yapılan yatırımın hem bugüne hem de geleceğe yapılan yatırım olduğu inancıyla sosyal yatırım alanını genç istihdamı olarak belirleyen Esas Sosyal, her geçen gün büyüttüğü ekosistemiyle gençler için tüm imkanlarını seferber ediyor. Gençlik ve istihdam alanında sürdürülebi – lir ve ölçülebilir bir etki yaratan kurum, bu yıl kapasitesini artırarak daha fazla gence ulaşmayı hedefliyor. Genç istih – damında fırsat eşitliği konusunda öncülük eden Esas Sos – yal, toplumsal problemlerin çözümünün birlikte hareket etmekten geçtiğine inanıyor. Business Türkiye okuyucu – ları için sorularımızı yanıtlayan Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı hem eko – sistemleri hem de programlarının içerikleri hakkında bilgiler veriyor.

Esas Holding’in sosyal yatırım birimi Esas Sosyal olarak nasıl bir toplumsal fayda yaratıyorsunuz?

Esas Sosyal ile 2015 yılından bu yana gençlik ve istihdam alanında sürdürülebilir ve ölçülebilir etki yaratıyoruz. Gerçekleştirdiğimiz araştırmalar ile odak alanlarımızı belirliyor, gençleri dinleyerek ihtiyaçlarını tayin ediyor ve alanında uzman isimlere danışarak doğru soruna doğru kanal ve doğru yöntemle çözüm modelleri geliştiriyoruz. “Esas Sosyal Fırsat Eşitliği Sağlar” mottosuyla hayata geçirdiğimiz ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat”, ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım” ve ”Mezun Programları” ile gençlere fırsat eşitliği sağlamayı amaçlıyoruz. Üniversite isminin yeterince bilinmemesi nedeniyle istihdama geçişte fırsat eşitsizliği yaşayan gençlerin güçlendirilmesine odaklandığımız sosyal yatırım programlarımıza bugüne kadar 30 bini aşkın başvuru aldık. Bu, bize ihtiyacın ne kadar büyük olduğunu gösterdi ve daha iyisini yapmak, daha fazla toplumsal fayda yaratmak için bizi motive etti. Esas Sosyal programları ile gençlerin daha donanımlı, kendinden emin ve farkındalığı yüksek bireyler olarak profesyonel hayata adım atmalarını amaçlıyoruz. İşverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinde eğitim gören ve mezun olan gençlerin, iş hayatına katılımında akranlarıyla eşit şartlara sahip olmaları, işe alım süreçlerinde üniversitelerinin bilinirliklerine göre değil, kişisel yetkinlikleri ve becerileri üzerinden değerlendirilmeleri için durmadan çalışıyoruz. ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı” ile katılımcılarımız 12 ay boyunca sivil toplum kuruluşlarında ilk iş deneyimi kazanıyor. İlk Fırsat Akademisi kapsamında aldıkları 250 saatten fazla eğitimle donanımlı bireyler olma yolunda ilerliyor. ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı”ndan edindiğimiz deneyimler ve araştırmalarımız sonucunda gençlerin işe geçiş süreçlerinde karşılaştıkları dil yetkinliği sorununa da yerelde bir çözüm modeli yaratmak istedik. 2021 yılında hayata geçirdiğimiz ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı” ile online canlı sınıflarda verilen eğitimlerle gençlerin önlerine çıkan İngilizce yetkinlik engellerini ortadan kaldırmayı ve istihdam edilebilirliklerini artıran desteklerle onlara daha fazla donanım kazandırmayı hedefliyoruz. ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı” kapsamında bugüne kadar 300 gence ilk iş deneyimi sunduk. ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı” kapsamında ise 600 gence dokunduk. İngilizce Fırsatım’da bu yıl kapasitemizi 2 katına çıkararak 500 gence daha ulaşacağız. İhtiyaçları karşılama konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret gösteriyoruz. Böylece 2024 yılı itibarıyla yaklaşık 1.500 gence fırsat eşitliği sağlayacağız.

Yarattığınız bu toplumsal faydanın sürdürülebilirliğini nasıl sağlıyorsunuz?

Biz Esas Sosyal olarak suya bir taş atıyoruz fakat o taşı atıp arkamızı dönüp gitmiyoruz. Taşın suda bıraktığıher bir dalgayı izliyor, o dalgaları nasıl çoğaltabiliriz, yarattığımız sosyal etkiyi nasıl kümülatif şekilde büyütebiliriz diye düşünüyoruz. Yaratılan sosyal fayda sürdürülebilir olmadığı sürece maalesef sınırlı yarar sağlıyor. Bizim farkımız da burada ortaya çıkıyor. Biz dokunduğumuz her bir gencin profesyonel hayattaki başarılarını izliyoruz. Bunun yanında sosyal hayatlarındaki gelişmeleri de takip ediyoruz. Evliliklerini tebrik ediyor, çocuk sahibi olduklarında canı gönülden mutlu oluyoruz. Tabii ki bunların hiçbirini tek başımıza yapmıyoruz. Arkamızda, hayata geçirdiğimiz sosyal yatırım programları çevresinde yarattığımız aralarında kurumsal ve ayni destekçiler, katılımcılar, mentorlar, mezunlar, STK yöneticileri, İK profesyonelleri ve eğitmenlerin yer aldığı 4 bin kişiyi aşan bir ekosistem var. Bu sürdürülebilirliği ekosistemimizin birbirinden beslenen fayda mekanizması sayesinde sağlıyoruz. Esas Sosyal programlarının etkisi, harekete geçirdiği ekosistemdeki kişi ve kurumların gençlere olan inançları ve destekleri sayesinde güçleniyor. Kurumsal Destekçiler, gençlerin STK’lardaki maaşlarını ve İngilizce eğitimi maliyetlerini Esas Holding ile birlikte karşılarken, yöneticileriyle mentorluk, prova mülakatlar ve çeşitli etkinliklere destek olarak programlarda yer alan katılımcıların kişisel ağlarını ve vizyonlarını geliştirmelerine de katkı sağlıyor. Program katılımcılarının, Kurumsal Destekçilerin insan kaynağı havuzlarına dahil olmasıyla kurumların çeşitlilik ve kapsayıcılık hedeflerine katkı sağlanması ve kurum içi gönüllülüğü pekiştiren faaliyetler ile karşılıklı geliştirilen fayda modeli besleniyor. Böylece Esas Sosyal katılımcılarına destek veren, sayıları 500’ü aşan gönüllü profesyoneller ile kolektif etkinin gücü katlanarak artıyor. Aynı zamanda Kurumsal Destekçilerimizin ve STK’larımızın bursiyerlerini programlarımıza dahil ediyoruz. Yarattığımız faydayı üst üste koyarak gençlerin gelişimlerini destekliyoruz. Programlarımız arasında da geçişler oluyor. Örneğin, ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı”ndan bir katılımcımız, mezun olduktan sonra ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı”na başvuruyor ve kriterleri de karşılamasıyla katılımcı oluyor. İlk Fırsat Mezunlarımız güçlü kurumlarda çalışıyor, gönüllü prova mülakatçılarımız oluyor. Hatta prova mülakat yaptığı katılımcıyı istihdam ediyorlar. Programlarımızı kurgularken mezun olan gençlerin bağlılığı yüksek, destekleyici ve ekosistemimize geri verdikleri bir yapı yaratmayı hedefledik. Bu amaçla Mezun Programı’nı hayata geçirdik. İlk Fırsat’tan mezun olan 250 gencin bağlılık oranı yüzde 85. Bu gençler eğitim alıyor, etkinliklere katılıyor, akran danışmanlığı veriyor. Ekosisteme katkı sağlama/geri verme oranı ise yüzde 35. Mezunlar, bünyesinde oldukları kurumlarla bizi tanıştırıyor, araştırmalara katılıyor, mentorluk ve prova mülakat desteği veriyor. İşin özü Esas Sosyal programlarının sürdürülebilirliğini böylesine duyarlı, farkında ve sinerjik bir ekosistem ile sağlıyoruz.

Ekosisteminizde yer alan destekçilerinizle ne tarz iş birlikleri yapıyorsunuz? Bu iş birliklerinin gençlere ve kurumlara faydaları neler?

Öncelikle Kurumsal Destekçilerimizden bahsetmek isterim. Yeni döneminde Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı’ndaki katılımcıların maaşları, Esas Holding ve onun misyonuna inanan 35 kurum tarafından karşılanıyor. Sürdürülebilir şekilde programa destek veren kurumlar arasında Agito, Arçelik, Arzum, BLG Trusted Advisors, DESA, Deni Bank, Dimes, Doğan Holding, Esas Gayrimenkul, ETİ, Fiba Holding, FLO, Ford Otosan, Getir, İnfina Yazılım, Insider, Kibar Holding, Korozo Group, Nobel İlaç, Pegasus Hava Yolları, QNB Finansbank, SANKO Holding, TAB Gıda, Tahincioğlu Gayrimenkul, Turcas Petrol, ÜNLÜ & Co, Visiott ve Yataş olmak üzere pek çok firma yer alıyor. Ekosisteme bu yıl Ayakkabı Dünyası, Beiza, Sportive, Turkey Mozaik Foundation, Turkish Philanthropy Funds, Osmanlı Yatırım ve Yeşil Kundura gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren yeni kurumlar da katıldı. 2021 yılında başlattığımız ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı”nda da bu yıl ilk kez kurumsal destek modeli geliştirdik. Burada da Bee’o Propolis, Figopara, İş Portföy, Oplog, Osmanlı Yatırım ve Tacirler Yatırım bu programın destekçileri oldu. Ekosistemimizde yer alan kurumlarla pek çok farklı iş birlikleri yapıyoruz. Türkiye’nin önde gelen 44 sivil toplum kuruluşuna nitelikli genç iş gücü kaynağı sağlıyoruz. Kurumsal destekçilerimizin yanında alanında uzman pek çok farklı kurumla da çalışıyoruz. Bunlara örnek olarak Berlitz, Enocta ve Microfon.co’yu söyleyebilirim. Bu vesileyle her bir kuruma teşekkürlerimi iletiyorum. Bahsettiğim tüm bu kurumlar sosyal etki yaratma yolculuğunda bizim yanımızda yer alıyor. Biz de emin adımlarla bu yolda ilerlemeye devam ediyoruz. Kurumsal destekçilerimiz finansal desteğin yanında yöneticileri ile birlikte gençlerin networking imkanına erişmesini sağlıyor. Mentorluk desteği ile deneyimlerini gençlerle paylaşıyor, verdikleri örneklerle kaygılarının biraz da olsa azalmasını sağlıyor. Gençler prova mülakatlar ile okuldan işe geçiş süreçlerini kolaylaştırırken kurum yöneticilerine ise farklı bakış açıları kazandırabiliyor. Esas Sosyal olarak gençlere dokunmanın yanında bir başka hedefimiz de odak alanımız olan gençlik ve istihdam alanında farkındalık yaratmak. Yolumuzun kesiştiği kurumlar bize gelip onlara ilham olduğumuzu söylüyor, kendi programlarını yaratırken deneyimlerimize başvuruyor. Bu tarifi imkansız bir duygu. Biz yaktığımız bir kibritin uç uca eklenerek bir ateş oluşturmasını istiyoruz. Bu ateşin ülkemizi ve dünyamızı aydınlatacak güce sahip olduğuna inanıyoruz.

Gençlerin donanımlı, kendinden daha emin ve farkındalığı yüksek bireyler olarak iş hayatına atılmalarında kurumların üstüne düşen görevler nedir? Odak alanınız olan “gençlik ve istihdam” konusunda kurumlara tavsiyeleriniz nelerdir?

Toplumsal problemler ancak el ele verirsek çözülebilir ve bu çözümlerin sürdürülebilirliği açısından birlikte hareket etmek oldukça önemli. Kurumlar el ele vererek gençler için imkanlarını seferber etmeli ki yararlı sonuçlar ortaya çıksın. Bu noktada çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık bakış açısının benimsenmesi çok değerli. Çeşitlilik, daha fazla katılım, yaratıcılık ve performansı tetikleyerek güçlü fikirleri doğurur. Eşitlik, sosyal faydanın sağlıklı şekilde yayılmasına, kapsayıcılık ise tüm yararlanıcıların ve destekçilerin dünyaya aynı çerçeveden doğru şekilde bakmasına sebep olur. Bu da beraberinde gençler için önemli olan adalet, etik ilkeler ve aidiyeti beraberinde getirir. Kurumlar gençleri dinlemeli, araştırmalar yapmalı ve sorunları enine boyuna tayin etmeli. Ancak bu şekilde nokta atışı çözümler ortaya çıkar. Böylece minimum eforla maksimum performans elde edecekler. Sosyal fayda yaratmanın olmazsa olmazı ihtiyaçları dinlemek. Destek olurken dahi kaynakları doğru sorunun çözümü için kanalize ettiklerine emin olmalılar. Bir başka önerim ise hayata geçirilen projenin toplumdaki yansıması ölçülebilir olmalı. Ülkemizde birbirinden değerli sosyal fayda sağlayan projeler mevcut. Bu projeleri incelediğinizde başarılarının sürdürülebilir ve net çıktılarına bağlı olduğunu göreceksiniz. Esas Sosyal olarak bunu çok önemsiyoruz. Yarattığımız sosyal etkiyi bağımsız araştırmalar ile ölçümlüyoruz. İlk Fırsat alanında yaptığımız SROI değerlendirmesi Türkiye’de gençlik alanında yapılan ilk çalışma olma özelliği taşıyor. 2,52 SROI oranımızın yurt dışı verilerinin üstünde olması ne kadar doğru bir noktada olduğumuzu gösteriyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.