Girişimciliğe giden yolda attığınız adımlar nelerdir?

Girişimciliğe giden yolda takip etmeniz gereken üç adım var, düşün, planla ve dene. Sahip olduğunuz fikrin başarı için yeterli olduğunu sakın düşünmeyin. Herkesin fikri var, hatta şimdiye kadar ticarileşmeyen birçok fikir var. Ancak hayata geçemiyorlar. Yani “fikir” olarak kalıyorlar. Fikir yetmez, icraat önemli. Peki icraatı nasıl becereceğiz? Bu da doğru iş planı ile mümkün. Yanlış anlaşılmasın “doğru iş planı” derken A4 sayfalarına yazılmış uzun planlardan bahsetmiyorum. O da önemli tabii ama tek başına yeterli değil. İş planını icra etmek için iyi bir ekip kurmak lazım. Tabii ilk akla gelen “iyi ekip için para lazım ama işe başlayan girişimcinin zaten parası yok” denebilir. İyi ekip kurmak için para önemli ama daha da önemlisi “iyi insanlara” fikri satabilmek, onları fikre ortak edebilmek. Ortak etmekten kastım da sadece manevi değil, maddi ortaklık… “Para yoksa nasıl maddi ortaklık olacak” diye sorabilirsiniz. Güvendiğiniz, fikri icra etmek için gerekli gördüğünüz kişilere kuracağınız şirketten hisse verin. Paylaşmayı bilirseniz, fikir de iyi ise doğru ekibi kurarsınız.

Kendi işinizi kurma fikri nereden geldi? Sizi yeni bir iş kurmaya iten unsurlar nelerdi?
10 sene boyunca Holding’de çalıştım, epeyce bir süre sisteme kendimi kabul ettirmekle geçti ama sonra şunu fark ettim, çok ortaklı bir organizasyonda bireysel katma değerli bir değişiklik yaratma ihtimaliniz az. Önümde iki seçeneğim vardı, ya olduğum yerde kalacak ve hayatımın sonuna kadar “keşke” diyecektim ya da eğitimim, iş tecrübem ve gelecek hayallerimle denenmemişi deneyecektim. Denemem gerekiyordu ve denedim, iyi ki de yapmışım. Holdingden ayrılırken ne yapacağımı hiç bilmiyordum. Zaten Sakıp Amcam da, “Risk almıyor musun oğlum? Burada ofisin, sekreterin var” dedi. “Önce sizlere teşekkür etmeliyim, sizin sayenizde zengin biriyim. İtibarım da fena değil. Düzenli bir ev hayatım, iyi bir eğitimim var. Bir de sadece 34 yaşındayım. Bu riski ancak şimdi alabilirim, bunu 45 yaşında yapamam” dedim. Denemem gerekiyordu ve denedim, iyi ki de yapmışım. Herkese denemesini tavsiye ederim. O kadar memnunum ki hayatımdan. Mart ayında Sabancı Holding’den ayrılınca kendimi sudan çıkmış balık gibi hissettim. Nasıl olsa önümüz yaz, eylül gibi her şeye yeniden başlarım gibi bir hayalim vardı ama 17 Mart’ta ESAS’ta başladım. Çünkü duramadım. 2005’in Ocak ayında da Pegasus bizim oldu.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.