“HEDEFİMİZ, KAPSAMLI BİR TEKNOLOJİ EKOSİSTEMİ YARATMAK”
Dünyanın bir numaralı PC üreticisi olarak elde ettiği başarıyla araştırmalarını hızlı büyüyen alanlara odaklayan Lenovo, “Yeni BT” teknolojileri geliştirerek “Herkes için daha akıllı teknoloji” vizyonunu güçlendiriyor. Türkiye PC pazarında yüzde 25’lik güçlü bir pazar payıyla liderliğini koruyan şirket, 69 milyar dolarlık geliriyle de Fortune Global 500 listesinde 196. sırada yer alıyor. Business Türkiye okuyucularına yeni dönem hedeflerini aktaran Lenovo Türkiye Pazarlama ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Banu Soyak aynı zamanda lider şirket olmalarının ardındaki dinamikleri ve stratejik önceliklerini bizlerle paylaşıyor.
2025 itibarıyla Lenovo Türkiye’nin stratejik öncelikleri, yapay zeka çözümleri ve oyun ekosistemi odağında nasıl şekilleniyor?
2025 yılı itibarıyla Lenovo Türkiye olarak iki ana stratejik odak alanımız bulunuyor: Yapay zeka çözümleri ve oyun ekosistemi. Türkiye, Avrupa’nın en büyük oyun bilgisayarı pazarlarından biri konumunda ve bu alanda Legion markamızla yapay zeka destekli, yüksek performanslı çözümler sunarak liderliğimizi güçlendiriyoruz. Legion oyun bilgisayarı markamız, yapay zeka destekli optimizasyon ve Coldfront soğutma teknolojisi ile oyuncuların performansını en üst noktaya çıkarıyor. Oyun, gençlerle bağ kurduğumuz, onların beklentilerini anlayabildiğimiz çok önemli bir alan.
Kurumsal segmentte ise yapay zeka tabanlı cihaz ve çözümlerimizle şirketlerin verimlilik, içerik üretimi ve sürdürülebilirlik hedeflerine katkı sağlıyoruz. ThinkPad X9 Aura Edition gibi çözümlerimiz, kurumların içerik üretiminde hız, veri analitiğinde derinlik ve operasyonel verimlilik elde etmesini sağlıyor. Bu çözümler sadece iş süreçlerini iyileştirmekle kalmıyor, aynı zamanda kurumların sürdürülebilirlik hedeflerine doğrudan katkıda bulunuyor. Bu iki alan hem bireysel kullanıcıların hem de kurumların dijital dönüşüm yolculuklarında Lenovo’nun stratejik konumunu daha da pekiştiriyor.
Lenovo’yu bugün dünyanın lider teknoloji şirketlerinden biri haline getiren en önemli faktörler sizce neler?
Lenovo’nun bugün geldiği noktada en belirleyici unsur, inovasyonu sadece teknoloji üretmekle sınırlamayan bir vizyona sahip olması. Biz teknolojiyi insanların hayatını kolaylaştıran, onları dönüştüren ve güçlendiren bir araç olarak görüyoruz. Bu nedenle yalnızca güçlü ve yenilikçi ürünler geliştirmekle kalmıyor, aynı zamanda herkes için daha akıllı ve kapsayıcı çözümler üretmeye odaklanıyoruz. Bugün 69 milyar dolarlık gelirimizle Fortune Global 500 listesinde 196. sıradayız. Bu başarının arkasında sürekli gelişen bir inovasyon kültürü, iş ortakları ekosistemiyle güvene dayalı ilişkiler ve toplumsal faydayı önceliklendiren bir marka yaklaşımı var.
Kendimizi sadece bir teknoloji sağlayıcısı değil, bireylerin, kurumların ve toplumların dijital dönüşüm yolculuğunda bir çözüm ortağı olarak konumlandırıyoruz. Türkiye’de de bu yaklaşımımızın sonucu olarak son beş yıldır pazar lideriyiz. Bu istikrarlı başarıda elbette geniş ürün portföyümüzün etkisi büyük. Ancak en az bunun kadar önemli olan bir diğer unsur da iş ortaklarımızla kurduğumuz uzun soluklu ve güvene dayalı ilişkiler.
Oyun ekosistemi Lenovo için neden bu kadar önemli?
Oyun, bugün yalnızca bir eğlence alanı değil. Hem dev bir ekonomik sektör hem de teknolojik inovasyon için güçlü bir test ortamı. Lenovo olarak bu alanda Legion markamızla öne çıkıyor, gençlere deneyim odaklı projeler ile ulaşıyor, beklentilerini anlayabiliyor ve onlarla direkt bağ kurabiliyoruz. Bu sene Esports World Cup 2025’te Legion’un resmi donanım ortağı olması oyun segmentine verdiğimiz önemin somut bir yansıması.
Türkiye’de ise ekosistem ve perakende iş ortaklarımızla oyun segmentinde gerçekleştirdiğimiz ortak projeler ve kampanyalar sayesinde Legion başta olmak üzere oyun bilgisayarlarımızı daha geniş kitlelere ulaştırabiliyor, gençlere güçlü kullanıcı deneyimi sunma imkanı bulabiliyoruz.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.
“TOPLUMSAL FAYDA YARATMAYI AMAÇLAYAN PROJELERİ HAYATA GEÇİRİYORUZ”
Esas Holding’in sorumlu vatandaşlık değerini, merhum Şevket Sabancı ve ailesinin topluma yatırım vizyonu ile birleştiren Esas Sosyal, toplumsal sorunlar için ortak çözümler üretmeyi amaçlıyor. “Gençlere Fırsat, Geleceğe Yatırım” mottosunu benimsiyor ve bu alanda genç istihdamında fırsat eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılığın önemini vurgulayarak programlar gerçekleştiriyor. Yarattıkları sosyal etkiyi sürdürülebilir kılmak için çalışmalarına hız kesmeden devam eden Esas Sosyal’in STK’lar, kurumsal destekçiler, katılımcılar, mentorlar, mezunlar, İK profesyonelleri ve eğitmenlerden oluşan 3 binden fazla kişinin yer aldığı ekosistemi her geçen büyümeye devam ediyor. “Mülakat Odası: Gençlere Fırsat” adıyla bir podcast serisi hayata geçiren ve kamuoyu oluşturarak eğitimli genç işsizliği konusuna parmak basan Esas Sosyal’e dair sorularımızı cevaplayan Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Emine Sabancı Kamışlı, Business Türkiye okuyucularına çalışmalarını ve hedeflerini anlatıyor.
Esas Holding’in sosyal yatırım birimi Esas Sosyal’in kuruluş hikayesini bizimle paylaşır mısınız?
Esas Sosyal’i Esas Holding’in değerlerini, merhum Şevket Sabancı ve ailesinin topluma geri verme vizyonu ile birleştirerek toplumsal fayda yaratmayı amaçlayan bir sosyal yatırım birimi olarak hayata geçirdik. Esas Sosyal olarak “Gençlere Fırsat, Geleceğe Yatırım” mottosunu benimsiyor, 2015 yılından bu yana sürdürülebilir ve ölçülebilir sosyal yatırımlar yaparak ülkemizin kalkınmasına katkıda bulunmayı hedefliyoruz. Yaptığımız araştırmalar sonucunda odağımızı “gençlik ve istihdam” olarak belirledik. İlk yatırım alanımız olan gençlik ve istihdamı çalışmalarımızın merkezine koyup, genç istihdamında fırsat eşitliği, çeşitlilik ve kapsayıcılığın önemini vurgulayarak “Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat” ve “Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım” programlarını hayata geçirdik. Bu iki programın ardından bu senenin başında, program mezunlarımızı bir arada tutmak, aidiyetlerini artırmak, dayanışmayı güçlendirmek için 3. programımız olarak Mezunlar Programı’nı başlattık
Hayata geçirdiğiniz sosyal yatırım programlarının amacı nedir? Bu programlar gençlere neler katıyor?
İşverenlerce daha az tercih edilen devlet üniversitelerinden yeni mezun gençlerin, iş hayatına katılımında akranlarıyla eşit şartlara sahip olmaları, işe alım süreçlerinde üniversitelerinin bilinirliklerine göre değil kişisel yetkinlikleri ve becerileri üzerinden değerlendirilmeleri için durmadan çalışıyoruz. Bu yıl 7. dönemine başladığımız ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı” ile katılımcılarımız 12 ay boyunca sivil toplum kuruluşlarında ilk iş deneyimlerini kazanıyor. İlk Fırsat Akademisi kapsamında aldıkları 250 saatten fazla eğitimle donanımlı bireyler olma yolunda ilerliyorlar. ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı”ndan edindiğimiz deneyimler ve aldığımız geri bildirimler sonucunda iş hayatında gençlerin karşılaştıkları dil yetkinliği sorununa da bir çözüm modeli yaratmak istedik. 2021 yılında hayata geçirdiğimiz ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı” ile gençlerin önüne çıkan İngilizce yetkinlik engellerini ortadan kaldırmayı ve istihdam edilebilirliklerini artıran desteklerle onlara daha fazla donanım kazandırmayı hedefliyoruz. Çeşitlilik, eşitlik ve kapsayıcılık anlayışıyla sürdürdüğümüz faaliyetlerimiz kapsamında kadının istih- damdaki yerini çok önemsiyor ve hemen her sektörde ka- dın çalışan oranının artırılması gerektiğine inanıyoruz. Bu inancımız ile hem holding faaliyetlerimiz hem de Esas Sosyal programlarımız ile kadınları her daim destekliyoruz. Bugüne kadar programlarımıza katılan gençlerin yüzde 75’inin ka- dınlardan oluşması, kadın istihdamı konusundaki duyarlılı- ğımızı gözler önüne seriyor.
Esas Sosyal olarak günden güne büyüyen bir ekosistemi- niz olduğunu biliyoruz. Ekosisteminize kimler, nasıl katkı sağlıyor?
Yarattığımız sosyal etkiyi sürdürülebilir kılmak bizim için son derece önemli. Gençlere fırsat eşitliği sağlarken, iş dünyasında da eğitimli genç işsizliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefliyoruz. Bu kapsamda çeşitli kurum ve kişilerden oluşan Esas Sosyal Ekosistemi olarak adlandırdığımız büyük bir aile kurduk. Eğitimli genç istihdamına çözüm modeli sunarken aynı zamanda eğitim, sanat, kültür, insani yardım, çevre, sürdürülebilirlik gibi pek çok farklı alanda faaliyet gösteren STK’lara da nitelikli iş gücü sağlayarak, toplumsal kalkınmaya katkıda bulunuyoruz. ”Şevket Sabancı Vizyonuyla İlk Fırsat Programı” ile 7 yılda toplam 40 farklı STK’ya nitelikli iş gücü sağladık. Ayrıca misyonumuza inanarak 4 yıldır bizi destekleyen, 20 sektörden 40’ın üzerinde kurumsal destekçimiz var. Kısacası STK’lar, kurumsal destekçiler, katılımcılar, mentorlar, mezunlar, İK profesyonelleri ve eğitmenlerden oluşan 3.000’den fazla kişinin yer aldığı bu aile ile farklı alanlarda iş birlikleri yaparak gençlerin gelişimine katkı sağlıyoruz. Ekosistemimiz günden güne kendi döngüsüne sahip bir fayda mekanizmasına da dönüşüyor. Örneğin ”Hayırlı Sabancı Desteğiyle İngilizce Fırsatım Programı”mıza katılan 350 gencin %31 gibi büyük bir oranı ekosistemimizden geldi. Aynı zamanda 5 kurumsal destekçimizin 46, 5 STK paydaşımızın ise 61 bursiyeri programa dahil oldu. Programlarımızdaki gençleri sürekli takip ediyor ve döngüye dahil olmalarını sağlıyoruz. Gençler, işe girdikleri kurumlarda Esas Sosyal’in misyonundan ve kendilerine kattıklarından bahsederek onları da ekosistemimize dahil ediyor.
Değerli okuyucumuz,
Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.







