“KEYFİN YERİNE GELSİN YAKLAŞIMIYLA KULLANICI DENEYİMİNİ YENİDEN TANIMLIYORUZ”

Hızlı ticaretin öncü markalarından Yemeksepeti, dinamik yapısını koruyarak kullanıcı deneyimini daha da ileri taşıyan yenilikçi adımlarla dikkat çekiyor. Marka, “Keyfin Yerine Gelsin” sloganı etrafında şekillendirdiği yeni stratejisiyle yalnızca bir sipariş platformu olmanın ötesine geçerek, kullanıcılarının hayatında gerçek bir “keyif anı” yaratmayı hedefliyor. Bu yeni yaklaşımı uzun vadeli stratejisinin merkezine yerleştiren Yemeksepeti hem duygusal bağ kurma gücünü artırıyor hem de sektördeki liderliğini daha da sağlamlaştırıyor. Business Türkiye için sorularımızı yanıtlayan Yemeksepeti Kıdemli Marka Bölge Direktörü Selin Süzer, “Keyif” teması doğrultusunda geliştirilen marka stratejisinin temel yapı taşlarını, kullanıcı içgörülerinden doğan yeni iletişim yaklaşımlarını ve şirketin geleceğe dair hedeflerini tüm yönleriyle bizlerle paylaşıyor.

“Keyfin Yerine Gelsin” marka stratejinizin detaylarını ve yeni yaklaşımızın içerdiği ana unsurları anlatır mısınız? Bu tema, uzun vadede Yemeksepeti’nin marka stratejisinin merkezinde yer alacak mı?

“Keyfin Yerine Gelsin” stratejimizle hedefimizi kullanıcılarımızla aramızdaki duygusal bağı güçlendirmek ve sadece bir sipariş platformu olmanın ötesine geçerek onların hayatlarına keyif katan bir yol arkadaşı olmak şeklinde anlatabilirim. Bu stratejinin temelinde, kullanıcılarımızın Yemeksepeti’ni günlük hayatın koşturmacası içinde kendilerine bir “keyif anı” yaratmak, tabiri caizse günün rövanşını almak için kullandıklarına dair derinlemesine araştırmalarımızdan elde ettiğimiz içgörü yatıyor. Bu doğrultuda marka vaadimizi “Yemeksepeti sadece siparişlerini değil, keyfini de yerine getirir” olarak güncelledik. Yeni yaklaşımımızın ana unsurlarını, pratikliğin ötesinde keyifli deneyimler sunmak, markamızın eğlenceli ve cömert karakterini (Neuro araştırmamızla da teyit ettiğimiz gibi) ön plana çıkarmak ve tüm bunları teknoloji, hizmet çeşitliliği ve kullanıcı odaklı iyileştirmelerle desteklemek olarak açıklayabilirim. “Keyfin Yerine Gelsin” kesinlikle uzun vadeli stratejimizin merkezinde yer alacak. Bu bir slogandan öte, kullanıcılarımıza nasıl dokunmak istediğimizi anlatan bir marka duruşu. Liderliğimizi pekiştirmek ve en sevilen marka olma konumumuzu korumak için bu temayı inovasyonlar, kişiselleştirilmiş kampanyalar ve sadakat programlarıyla zenginleştirerek sürdüreceğiz.

Yeni yolculuğunuzda “Keyif” temasını benimseme kararını almanızı sağlayan etmenler neler oldu? Bu temaya geçiş, markanın genel stratejisiyle nasıl uyum sağlıyor?

“Keyif” temasını benimsememizin ardındaki temel itici güç, kullanıcılarımızın Yemeksepeti ile kurduğu duygusal ilişkiyi derinlemesine anlamamız oldu. Yaptığımız kapsamlı araştırmalar özellikle ZMET çalışması bize şunu gösterdi: Kullanıcılarımız, günün stresli veya yorgunluk anlarında Yemeksepeti’ni bir kaçış, bir keyif olarak görüyor. Sipariş vermeyi kendilerini ödüllendirme ve morallerini yükseltme yolu olarak benimsiyorlar. Bu güçlü içgörü, “Keyif” temasının doğuş noktası oldu. Ayrıca markamızın özündeki eğlenceli ve cömert karakter de bu kararda önemli bir rol oynadı. Yemeksepeti olarak sadece pratik çözümler sunmakla kalmıyor, kullanıcılarımıza küçük keyif anları yaratıyoruz. Neuro araştırmamızın da işaret ettiği gibi cömertliğimiz bizi pazarda ayrıştıran bir özellik. Dolayısıyla “Keyif” teması, bu karakterimizi ve kullanıcılara sunduğumuz duygusal faydayı güçlendirmek için mükemmel bir zemin oluşturdu. Bu tema, “akla ilk gelen ve en sevilen marka olma” yönündeki genel stratejimizle de tam bir uyum içinde. Keyfin Yerine Gelsin yaklaşımı, pazarlama mesajının ötesinde kullanıcılarımızın hayatlarına değer katma biçimimizi ve onlarla kurduğumuz samimi ilişkiyi yansıtan temel bir marka duruşu ve markamızın DNA’sına işlenen bir yapıtaşı.

Marka kimliğinizi oluşturan 3 önemli değer noktası neler?

1- Kullanıcı gibi düşünmek: İşimizin özünde, kullanıcılarımızı her şeyin önüne koymak var. Attığımız her adımda, aldığımız her kararda kendimize ilk sorduğumuz soru şu oluyor: “Bu, kullanıcımızın hayatına nasıl dokunacak, ona ne katacak?” Onların beklentilerini anlamak ve hayatlarını kolaylaştırmak işimizin temel motivasyonu. Örneğin, sepette anında indirim kampanyalarımızı tasarlarken kullanıcılarımızın bütçelerini düşündükleri bir dönemde onlara nasıl destek olabileceğimizi, yüzlerini nasıl güldürebileceğimizi hayal ettik. Kullanıcılarımızın sevinç ve ihtiyaçlarını kalpten önemseyen bu yaklaşımımız sadece memnuniyeti artırmakla kalmıyor, aynı zamanda markamıza duydukları sevgi ve güveni de derinleştiriyor.

2- Uygulamada tutarlılık: Uygulama her şeydir. Çünkü kullanıcılarımız stratejilerimizi değil, deneyimlerini görür. Markamızın ruhunu, değerlerini ve vaatlerini her etkileşimde net şekilde yansıtmak zorundayız. Kampanyalarımızdan yeniliklerimize kadar her adımda Yemeksepeti’nin kimliğini korumak kullanıcılarımızın bize güven duymasını ve markamızla bağ kurmasını sağlıyor. Bu konuda asla taviz vermiyoruz.

3- Muzip ve eğlenceli bir iletişim tonu: Bizim için en önemli değerlerin arasında eğlenceli ve muzip bir ruh mutlaka yer alıyor. Biz sadece yemek teslimatı yapmıyor, aynı zamanda hayatın küçük keyif anlarını çoğaltıyoruz. Türkiye’nin dijital dünyada doğan ilk markalarından biri olarak enerjik ve samimi bir yapımız var. Sürpriz indirimlerle, sosyal medyadaki esprili paylaşımlarımızla ya da YeClub ile sunduğumuz deneydeneyimlerle kullanıcılarımıza gülümsemeler armağan ediyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.