“TÜRKİYE, İLHAM ALDIĞIMIZ VE BİRLİKTE BÜYÜDÜĞÜMÜZ ÖNEMLİ BİR PAZAR”

Küresel pazarın önde gelen oyuncularından biri olan Versuni, sorumlu ve sürdürülebilir hizmet anlayışıyla sunduğu deneyimde tüm gezegen için fayda üretiyor. Müşteri memnuniyetini merkezine alarak hareket eden şirket, teknolojiyi de tüketicilerin hayatına değer katmak için kullanıyor. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlayan Versuni Türkiye Genel Müdürü Esin Karadede, inovasyon yaklaşımlarını ve büyüme ivmelerini bizlerle paylaşıyor.

Dünyada dijitalleşmeden sürdürülebilirliğe, yeni nesil teknolojilerden iş modellerinin evrimine kadar birçok önemli dönüşüm yaşanıyor. Tüm bu değişimlere hakim bir marka olarak, bu sürece şirket olarak nasıl şekil verdiğinizi sizden dinleyebilir miyiz?

Bugün evler, yalnızca barınma alanı değil; çalışmanın, sosyalleşmenin, dinlenmenin ve kendini ifade etmenin merkezi haline geldi. Ben bu dönemi “evin yeniden tanımlandığı çağ” olarak görüyorum. Versuni’nin vizyonu da tam burada devreye giriyor: Evleri sadece yaşam alanı değil, insanlara kendilerini iyi hissettiren, hayatı daha keyifli ve anlamlı kılan “yuva”lara dönüştürmek. Bir ev, dört duvarın ötesinde bir deneyim sunuyor. İnsanların günlük ritmini kolaylaştıran, ilişkilerini besleyen, sağlıklı ve sürdürülebilir alışkanlıkları destekleyen bir platform. Biz de ürün ve hizmetlerimizi, teknolojiyi görünmez kılarak, bu deneyimi zenginleştirecek şekilde tasarlıyoruz. İster kahve yaparken, ister temizlik yaparken ya da yemek pişirirken olsun, her bir çözümümüz evde geçirilen zamanı daha değerli kılmayı hedefliyor.

Sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarınızı ve taahhütlerinizi anlatır mısınız? Sürdürülebilirlik hedefleriniz neleri içeriyor?

Versuni’de önemsediğimiz tek ev, tüketicilerimizin evleri değil. Aynı zamanda hepimizin ortak evi olan gezegene karşı sorumluluğumuzun da farkındayız. Bu nedenle sürdürülebilirlik, işimizin merkezinde yer alıyor ve uzun vadeli bir taahhüt olarak şekilleniyor. Ürünlerimizi tasarlarken de bu sorumluluğu göz önünde bulunduruyoruz: Kolay onarılabilir ve geri dönüştürülebilir çözümler geliştirerek ürün ömrünü uzatıyor ve atığı azaltıyoruz. 2027’ye kadar tüm yeni ürünlerimiz enerji verimli ve döngüsel tasarıma sahip olacak. Ayrıca plastiğin yüzde 40’ının geri dönüştürülmüş kaynaklardan gelmesini hedefliyoruz. Bu yaklaşım, yalnızca gezegeni korumakla kalmıyor; evleri, dolayısıyla insanların yaşam alanlarını daha sağlıklı ve anlamlı kılıyor. Sürdürülebilirlik, Versuni’de her ürün ve her kararın merkezinde yer alan bir değer, bir sorumluluk ve bir gelecek vizyonu.

Dönüşümü yönlendiren bir marka olarak inovasyona dair yaklaşımlarınızı ve çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz? Tüketicilerin artan beklentileri ve yaşam tarzlarındaki değişim, sektörü yeniden şekillendirirken, Philips olarak ele aldığınız projeler neler?

İnovasyonu “insan içgörüsü + teknoloji + sade deneyim” olarak tanımlıyoruz. Önceliğimiz, evlerde geçen zamanı daha kolay, keyifli ve anlamlı hale getirmek. Her inovasyonumuzda tüketicinin günlük ritüellerini analiz ediyor ve hayatlarına gerçek değer katacak çözümler sunuyoruz.
Tüketiciyi işimizin merkezine koyuyoruz. Onların beklentilerini anlamak, alışkanlıklarını gözlemlemek ve günlük yaşamda karşılaştıkları küçük ama kritik sorunları çözmek için sürekli çalışıyoruz. Bu yaklaşım, inovasyon stratejimizin temel taşıdır. Sadece yeni bir teknoloji geliştirmek değil, bu teknolojinin tüketicinin hayatına değer kattığından emin olmak bizim önceliğimiz.
Versuni’nin inovasyon gücü, 900’ün üzerinde patentle kendini gösteriyor. Bu, portföyümüzde yer alan mutfak aletlerinden süpürgelere, kahve makinelerinden hava ve ütülere kadar tüm kategorilerde fark yaratmamıza olanak sağlıyor.

Yeni nesil teknolojilerin şirketinize ve sektöre kattığı değeri nasıl okumak gerekiyor? Sektör bazında gelişimi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeni nesil teknolojiler, evde geçirilen zamanı dönüştürmek için önemli bir araç. Tüketiciler artık sadece ürün satın almak istemiyor; hayatlarını kolaylaştıran, kişiselleştirilmiş ve sürdürülebilir çözümler bekliyorlar. Bu nedenle cihazlarımız, enerji ve su tasarrufu sağlarken kullanım kolaylığı ve kişiselleştirme sunuyor. Örneğin, kahve makinelerimiz kullanıcı alışkanlıklarını öğrenerek her fincanda tutarlı kaliteyi garanti ediyor. Zemin bakım ürünlerimiz ise yüzey tipine göre optimize edilmiş performans ve otomatik bakım hatırlatmalarıyla hayatı basitleştiriyor. Sektörde ise hibrit alışverişin yükselmesi, satış sonrası deneyimin önem kazanması ve sürdürülebilir ürünlerin standarda dönüşmesi öne çıkıyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.