YERLİ ÜRÜNLERİ DÜNYAYLA BULUŞTURACAĞIZ

Türkiye’nin ilk online pazaryeri GittiGidiyor, 19 yıldır e-ticaretin gelişimine öncülük etti. 28 milyon kayıtlı kullanıcı ve 100 bin satıcıyla Türkiye’nin
öncü e-ticaret sitesi olarak faaliyetini sürdüren GittiGidiyor, tüm sektör oyuncularıyla birlikte e-ticareti büyütmek ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyor.GittiGidiyor Genel Müdürü Öget Kantarcı, dünyada ve Türkiye’de e-ticaretin gelişimini değerlendirirken, yeni dönem hedeflerini paylaştı.
Pandemi sürecinde pek çok geleneksel perakende markası ve KOBİ’nin e-ticarete başladığını, GittiGidiyor’a dahil olan yeni satıcı sayısında yüzde 40 artış olduğunu ifade eden Kantarcı, “Türkiye’de e-ticareti büyütmek adına gidecek daha çok yolumuz var. Özellikle Almanya, ABD ve İngiltere’nin Türk ürünlerine ilgisi oldukça yüksek. 2020’de bizim en önemli odak noktalarımızdan biri, yerli ürünlerimizi dünyayla buluşturmak olacak, yıl sonuna kadar da en az 2 bin satıcımızı daha e-ihracatla başlatmayı planlıyoruz” dedi.

E-ticaret sektöründe uzun yıllar yöneticilik yapmış biri olarak GittiGidiyor’da göreve geldiğiniz günden bu yana ne gibi değişiklikler yaşandı?
GittiGidiyor olarak Türkiye’de e-ticaret ekosistemine getirdiğimiz yenilikçi yaklaşımla farkımızı ortaya koyuyoruz. Bir eBay şirketi olarak hem dünyadaki gelişmeleri çok sıkı takip ediyor hem de Türkiye’deki eksikleri ve geliştirilmesi gereken noktaları öngörerek, proaktif bir biçimde çözüm odaklı çalışmalar yürütüyoruz. Kullanıcı deneyimini sürekli iyileştirmek ve hayatı kolaylaştıracak çözümler sunmak son derece önemli. Bu noktada e-ticaret şirketlerinin tüketiciyi dinlemesi ve beklentilerine yanıt veren ürünler geliştirmeye devam etmesi gerekiyor. Benim geldiğim dönem itibarıyla kullanıcı deneyimini iyileştirmeye daha da hız verdik. Tüketiciyi daha çok dinleyip beklentilerine cevap veren projeler hayata geçirdik. Çeşitli algoritma ve tematik filtrelerle alışverişi kolaylaştırdık, kişiselleştirdik. Natural Language Prosessing (NLP) sürecini etkin bir biçimde kullanıyoruz. Bu süreçle ilgili örnek vermek gerekirse; kullanıcılar arama çubuğuna “yaşlı telefonu” gibi aslında ürünü tanıma anlamında net olmayan anahtar kelimeler yazdığında bile biz onların hangi model ürünleri aradığını anlayabiliyor ve ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Türkiye’de bir ilk olarak hayata geçirdiğimiz Google Reklam Paketi’yle ise satıcılarımızın daha fazla potansiyel kullanıcıyla buluşmalarına ve satışlarını artırmalarına destek oluyoruz. Reklam paketi ile satıcılarımızın Google reklam arayüzüne girmeden, GittiGidiyor’dan satın aldıkları paketle, pratik bir şekilde Google alışveriş reklamlarında yer almalarını sağlıyoruz. En önemlisi de şu ki, Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi GittiGidiyor olarak 2018’de yerli markalarımızın ürünlerini yurt dışında listeleyerek e-ihracat atılımını gerçekleştirdik. Türk ürünlerini eBay’in global ağı ile 190 ülkede 183 milyon kullanıcıyla buluşturduk. Ayrıca, eBay envanterinin bir kısmını Türkiye’deki kullanıcıların alımına sunduk. Önümüzdeki dönemde de GittiGidiyor’u global ölçekte hizmet veren bir platforma dönüştürmek üzere her iki kanalda çalışmalarımız devam edecek.

GittiGidiyor 2019 yılını nasıl kapattı? 2020 yılı için büyüme hedefleriniz ve beklentileriniz nelerdir? Ürün gamınızda artış planınız var mı?
GittiGidiyor olarak 2019’u yüzde 30 büyüme ile kapattık. Bir eBay şirketi olarak global bir platform olma yolunda adımlarımızın hızlanacağı 2020 yılında yüzde 40 büyümeyi hedefliyoruz. Ayrıca önümüzdeki dönemde ürün envanterimizi daha da genişletip daha fazla KOBİ ve klasik perakendeciyi sistemimize katmaya devam edeceğiz. Türkiye’de e-ticareti büyütmek adına gidecek daha çok yolumuz var. Önümüzdeki yıllarda e-ihracatın da etkisiyle büyüme ivmemiz daha da yükselecek. 2019 yılında ekosistemimize 5 milyon yeni kullanıcı katıldı. Böylece 2019’u 28 milyon kayıtlı üye ile kapattık. Ayrıca 100 bin satıcımız 50’den fazla kategoride 15 milyon ürünü kullanıcılarımız ile buluşturuyor. 2020 yılında bu rakamları daha da üst seviyelere çıkarmayı hedefliyoruz. E-ticaret sahip olduğu potansiyelle ülke ekonomisi açısından ciddi gelişmeler vadederken, aynı zamanda e-ihracat da markalarımızı ve KOBİ’lerimizi geleceğe taşıyacak önemli bir ihtiyaç olarak dikkat çekiyor. Çünkü e-ihracat, ekonomimizi canlandıracak son derece önemli bir atılım alanı. Türkiye, ürünlerini e-ihracatla hızlı, kolay ve güvenli bir biçimde tüm dünyaya sunabilir. Bizim de GittiGidiyor olarak 2018’de başladığımız e-ihracat yolculuğunda an itibarıyla 800 satıcımız 50 binden fazla ürünü GittiGidiyor üzerinden listeleyerek yurt dışına satıyor. Özellikle Almanya, ABD ve İngiltere’nin Türk ürünlerine ilgisi oldukça yüksek. Şu an en fazla talep ev tekstili, mutfak ürünleri ve ayakkabı kategorilerideki ürünlere geliyor. 2020’de bizim en önemli odak noktalarımızdan biri de yerli ürünlerimizi dünyayla buluşturmak olacak, yıl sonuna kadar da en az 2000 satıcımızı daha e-ihracata başlatmayı planlıyoruz.

E-ticaret sektöründe görev almaya başladığınız yıllar ile 2020 yılını kıyaslarsanız dünya nasıl bir değişimin içerisinde? Türkiye özelinde bakarsanız e-ticaretin gelişimi ve tüketicilerin yaklaşımı ne durumda? Pandeminin tüketici alışkanlıkları üzerindeki mevcut ve olası değişiklikleri neler?
Türkiye’nin ilk online pazaryeri olan GittiGidiyor, ülkemizin genç nüfusu ve internet erişimi anlamında ulaşacağı noktayı öngörerek hayata geçti. GittiGidiyor, 19 yıldan bu yana e-ticaretin gelişimine tanık olurken aynı zamanda sektörün büyümesine de öncülük etti. Bugün, GittiGidiyor çatısı altında bir araya gelen 28 milyon kayıtlı kullanıcı ve 100 bin satıcıyla Türkiye’nin öncü e-ticaret sitesi olarak faaliyetimizi sürdürüyoruz. Türkiye Bilişim Sanayicileri Derneği’nin (TÜBİSAD) yayımladığı “Türkiye E-Ticaret Pazar Büyüklüğü” raporuna göre 2019’da sektör 83 milyar TL büyüklüğe ulaştı. Bu hacim içinde perakende dışı (seyahat ve yasal bahis) işlemler 38 milyar TL, perakende e-ticaret ise 45 milyar TL paya sahip. 2019 yıllık büyüme değerlerine bakıldığında ise TL bazında yüzde 40’lık bir büyüme oranı gözlemlendi. TÜİK’e göre internetten kişisel kullanım amacıyla mal veya hizmet siparişi veren ya da satın alan 16-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2019’da yüzde 34 oldu. Bu oran 2011’de yüzde 8 idi. Ayrıca ülkemizdeki e-ticarete yönelik bakış açısının yıllar içinde değiştiğini söylemek mümkün. İnternet kullanım oranının hızla artması, mobil cihazlara erişimin yükselmesi, ödeme sistemleri ekosisteminin gelişmesinin yanı sıra genç ve dinamik nüfusun sağladığı avantajların bu değişimde etkili olduğunu söyleyebiliriz. E-ticaretin ilk yıllarında internetten alışverişin güvenli olup olmadığı, ürünlerin teslim süresinin uzunluğu ve teslim sırasında zarar görüp görmeyecekleri gibi kaygılar yaşanırken, bugün gelinen noktada e-ticaret alışveriş için hızlı, güvenli ve vazgeçilmez bir kanal haline geldi. Son 10 yıla bakacak olursak yaptığımız hesaplamalar ülkemizde perakende e-ticaret hacminin 20 kat arttığını gösteriyor. Aynı süre zarfında GittiGidiyor olarak 22 kat büyüdük. Ayrıca ilk zamanlar tüketiciler e-ticareti fiyat avantajından dolayı tercih ederken, günümüzde kullanım kolaylığı ön plana çıkıyor. Öte yandan e-ticarete yönelik tüketici algısının değişmesinde GittiGidiyor gibi köklü e-ticaret sitelerinin hizmetlerinin çeşitlenmesi, regülasyonlar yapılması, gelişen teknolojiyle “kullanıcı ve satıcı dostu” uygulamaların hayata geçmesi gibi noktaların da etkili olduğunu söyleyebiliriz.Bunun yanında 2019 yılında mobilin de yükselişine devam ettiğini gördük. GittiGidiyor’daki işlem sayısına bakıldığında her 10 alışverişten 7’sinin mobil cihazlardan yapıldığı görülmüştür. Geçen yıla göre mobil satış hacminin yüzde 31 arttı ve 2019’da mobilin toplam trafikteki payının yüzde 80’e, toplam satıştaki payının ise 57’ye yükseldi.Ek olarak 2020 yılı için tüm dünyayı etkisi altına alan Koronavirüs pandemisinden bahsetmek gerek. Bu dönemde halihazırda büyümekte olan e-ticaret sektörünün daha da geniş bir kullanıcı kitlesine ulaştığını gördük. İnternetten alışveriş yapma alışkanlığı olmayan yeni bir kitle, salgın nedeniyle e-ticaretle buluştu. Alınan tedbirler doğrultusunda insanların evde kalma sürelerinin artması, dijital ortamdaki trafiği de hızlandırdı. Önümüzdeki süreçte de tüketicilerin satın alma eğilimlerinin değişmesiyle beraber e-ticaretten alışveriş yapan kullanıcı sayısının ve online alışverişe olan talep artacaktır. Markalar her geçen gün e-ticaretin ne kadar önemli bir satış kanalı olduğunu ve orada da çeşitliliğin ne ifade ettiğini daha iyi anlamaya başlıyor. Koronavirüs süreci burada da hızlandırıcı bir etki yarattı.Tüm bu gelişmeleler ve rakamlara göre şunu söyleyebiliriz ki ülkemizde e-ticarette gidilecek yolumuz var. Başta Türkiye’nin ilk online pazaryeri olarak biz sonrasında tüm sektör oyuncularıyla birlikte e-ticatreti büyütmek ve geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz.

Deloitte iş birliğinde duyurduğunuz “E-ticaretin Gelişimi, Sınırların Aşılması ve Yeni Normlar: 2019” raporunda geleceğe bakış kapsamında yayımladığınız, Türkiye’de hali hazırda kullanımı olan ve önümüzdeki dönemde etkilerinin artması öngörülen eğilimlerden bahsedebilir misiniz?
Bu çalışmayı; ülkemizdeki e-ticaretin sahip olduğu potansiyelin fotoğrafını çekmek, gelecekte hayata geçirilebilecek yeni fikirleri tartışmak, odak alanlarını ortaya koymak ve çözülmesi gereken sorunları tespit etmek amacıyla gerçekleştirdik. E-Ticaretin Gelişimi, Sınırların Aşılması ve Yeni Normlar: 2019 raporunda; dünyada ve Türkiye’de e-ticaretin gelişimi ve yakın dönem gelişmeleri incelenirken, omnichannel perakende, B2B e-ticaret, kişisel verilerin korunması ve e-ihracat gibi güncel başlıklar üzerine değerlendirmeler de sunuluyor. Raporda öne çıkan noktalardan biri, benim de önceki sorularınızın yanıtlarını verirken altını çizdiğim üzere online alışverişte yeni normun mobil olması. Rapora göre 18-34 yaş grubu, 35-50 yaş grubu ile kıyaslandığında özellikle alışveriş sitelerine göz atma ve online ürün satın alma işlemlerinde akıllı telefonlarını, dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarından daha fazla kullanıyor. Türkiye’de özellikle online perakende alanında pek çok lider marka için tüketici ziyaretlerinin yüzde 70’ten fazlasının mobil kanallar üzerinden geldiği görülüyor. Yine cironun da yüzde 60’tan fazlası mobil kanaldan elde ediliyor. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde e-ticaret sitelerinin mobile daha da önem vereceğini göreceğiz. Mobilin dışında API ve Platform odaklı iş modelleri, abonelik odaklı iş modelleri, makine öğrenmesi (ML), yapay sinir ağları, derin öğrenme (DL), robotik süreç otomasyonu (RPA), doğal dil işleme (NLP) ve yapay zekânın diğer uygulama alanlarını içeren iş modellerinin etkisinin artacağını şimdiden gözlemliyoruz.

Covid-19 salgınının ortaya çıkması ile birlikte günlük ihtiyaçlarını karşılamak için tüketicilerin yoğun olarak e-ticaret sitelerine yönelmesi, sektörde artması öngörülen eğilimlerde ne gibi değişimler yaşanacak?
Koronavirüs’ün yayılımını azaltmaya yönelik alınan tedbirler doğrultusunda biz de dahil olmak üzere birçok şirket evden çalışmaya başladı. İnsanların kalabalık ortamlarda bulunmamasına dair öneriler ve evden çıkanların azalması doğrultusunda vatandaşların e-ticarete yöneldiğini görüyoruz. Kısacası evde çalışma uygulamalarının yaygınlaşmasıyla güncel ihtiyaçların internetten giderildiğini söylemek mümkün. Bu dönemde en çok hijyen ürünleri, paketli gıdaların daha çok sipariş edildiğini gözlemledik. Özellikle kolonya, steril eldiven, el dezenfektanı, sabun gibi ürünler kullanıcılar tarafından tercih edildi. Gıda ürünlerinde ise sıvıyağ, bulgur, pirinç gibi paketli gıdalar daha çok sipariş edildi. Bu dönemde henüz ulaşamadığımız birçok kullanıcıya ulaştığımızı düşünüyorum. Ayrıca e-ticaret sitelerini daha belirli ihtiyaçları için kullanan birçok kullanıcı günlük ihtiyaçları için de kullanabileceğinin farkına vardı. Önümüzdeki süreçte günlük ihtiyaçların olduğu kategorilerin kullanıcıların satın alma eğilimlerinin değişmesiyle beraber satış hacimlerinin artacağını gözlemleyebiliriz. Bu süreçte pek çok geleneksel perakende markası ve KOBİ de e-ticarete başladı. Bunu bizim rakamlarımız da doğruluyor. Ürün ve satıcı çeşitliliği açısından baktığımızda, GittiGidiyor’da geçen yılın Mart-Nisan dönemlerine kıyasla bu yıl aynı döneminde listelene ürün adedimizde ve GittiGidiyor’a dahil olan yeni satıcı sayımızda yüzde 40 artış olduğunu görüyoruz. Ancak mevcut gündemde sektörün hareketlenmesinden ziyade, bunun global bir sağlık sorunu olduğunun bilincinde, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve yetkililerin belirttiği uyarılar çerçevesinde önlemlerimizi alarak işimizi yapmaya odaklanıyoruz. Önemli olan herkesin sağlıklı olması. En kısa zamanda bu sorunu aşmayı, bugünleri geride bırakmayı diliyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.