Demirhan Şener - Portre Fotoğrafı

“KAPASİTE AÇIĞINI KAPATMAK ÖNCÜ ŞİRKETLERİN YOLCULUĞU”

İş dünyası bugünlerde yeni bir dönemin eşiğinde: Öncü şirketler dönemi. Bu kavram, yapay zekayı yalnızca bir araç olarak değil, iş yapma biçiminin merkezine koyan şirketleri tanımlıyor. Microsoft’un “2025 Yıllık Çalışma Trendi Endeksi” raporuna göre, bu şirketler “yapay zeka ile işleyen ama insanla yönlendirilen” sistemler kuruyor. Bu yaklaşım, makinelerin ölçeklenebilir zekasını insan yaratıcılığı, yargısı ve sezgisiyle birleştiriyor.
Araştırmaya göre liderlerin yüzde 82’si önümüzdeki 12-18 ayda yapay zeka ajanlarını stratejilerine entegre etmeyi planlıyor. Günümüzde yöneticilerin yüzde 24’ü şirketlerinde yapay zekayı kurum çapında uyguluyor. Bu şirketlerin asıl farkı, kapasite açığını kapatmak için dijital iş gücünü kullanmaları, insan ve yapay zeka takımlarını işin merkezine yerleştirmeleri ve her çalışanın birer “yapay zeka ajan patronu” haline gelmesini sağlamaları. Microsoft’un tanımladığı “Öncü Şirket Yolculuğu” üç aşamadan oluşuyor. İlk aşamada çalışanların işlerini hızlandıran yapay zeka asistanları devreye giriyor. İkinci aşamada yapay zeka, “dijital iş arkadaşı” olarak ekiplerin parçası haline geliyor. Son aşamada ise insanların yön belirlediği, yapay zeka ajanlarının iş süreçlerini baştan sona yürüttüğü organizasyonlar ortaya çıkıyor. Bu yolculuk, organizasyonları sanayi devrimi ya da internet çağındaki dönüşümler kadar köklü biçimde yeniden tanımlıyor.
Geleneksel şirketler fonksiyon bazlı uzmanlık etrafında şekillendi. Öncü şirketler ise bunu iş şeması (work chart) yaklaşımı ile kökten değiştiriyor. Burada yapılar departmanlara değil, yapılması gereken işlere göre kuruluyor. Film endüstrisinde de benzer bir mantık söz konusu. Bir prodüksiyon için en iyi senarist, yönetmen, görüntü yönetmeni ve oyuncular bir araya gelir. Proje tamamlandığında ekip dağılır. Öncü şirketlerde de benzer şekilde insan ve yapay zeka ekipleri belirli hedeflere ulaşmak için hızla kurulur ve iş tamamlandığında yeniden yapılanır. Bu model şirketlere hız, esneklik ve doğru uzmanlığa doğru zamanda erişme avantajı sağlar. Yapay zekanın bu süreçteki rolü, insanların yerini almak değil, onların tercihlerine uygun şekilde değer yaratmak. Çalışanlar bir sorunla karşılaştıklarında yapay zekayı tercih etme nedenlerini 7/24 erişilebilirlik (yüzde 42), hız ve çıktı kalitesi (yüzde 30) ve sınırsız fikir üretme kapasitesi (yüzde 28) olarak sıralıyor. Bu oranlar, yapay zekanın “daha ucuz iş gücü” olduğu için değil, sağladığı avantajlar için kullanıldığını gösteriyor. Çalışanların yüzde 46’sı ise dijital iş arkadaşlarını birer “düşünce ortağı” olarak görüyor. Bu yaklaşım, yapay zekanın insan yaratıcılığını tetikleyen bir ortak olduğunu kanıtlıyor.
Bu dönüşümün sürdürülebilir olabilmesi için mevcut çalışanların yeniden eğitim alması gerekiyor. Araştırmaya katılan yöneticilerin yüzde 47’si önümüzdeki 12-18 ayda önceliklerinin mevcut iş gücünü yapay zekaya özel becerilerle donatmak olduğunu belirtiyor. Bu yalnızca yeni araçların kullanımını öğrenmek değil, iş süreçlerini yeniden kurgulama biçimini de kapsıyor. Mesela yakın gelecekte IT ve insan kaynakları fonksiyonlarının yanında “zeka kaynakları” gibi yeni birimler doğduğunu göreceğiz. Bu birimler, insanlarla yapay zeka ajanlarının birlikte nasıl en verimli çalışabileceğini yönetecek stratejik bölümler haline gelecek.
Ayrıca, birçok lider “çalışan sayısını koruyup yapay zekayı dijital iş gücü olarak kullanma” stratejisini benimsiyor. Yani iş gücünü azaltmak yerine, mevcut çalışanları koruyup yapay zekayı ek kapasite olarak görüyor. Bu yaklaşım hem çalışan bağlılığını artırıyor hem de şirketlerin ölçeklenebilirliğini sağlıyor.
Sonuç olarak, yapay zeka çağında kazananlar bu teknolojiyi yalnızca bir eklenti olarak değil, iş modelinin kalbine yerleştirenler olacak. Kapasite açığını kapatan, çalışanlarını yapay zekaya özel becerilerle donatan, insan ve yapay zeka takımlarını stratejik hedeflere odaklayan öncü şirketler iş dünyasının kurallarını yeniden yazacak.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.