Dünyanın geleceği için odak noktasına alınan önlemlerle en kritik konu haline gelen “enerji”, sürdürülebilir dünya için vazgeçilmez bir kav- ram. Özellikle sanayi devrimi ile birlikte enerji üretiminde yoğun olarak kullanılan fosil yakıtlar (kömür, petrol ve doğalgaz) çevre kirliliğini tolere edilemeyecek bir düzeye getirmiş durumda. Yaşanan ekolojik krizler, dün- yanın geleceğini tehdit ederken söz konusu krizlerle mü- cadelede en etkin yollardan biri “temiz enerji” olarak kabul ediliyor. Yenilenebilir, sıfır emisyonlu, kullanıldığında at- mosferi kirletmeyen kaynaklardan elde edilen temiz ener- ji, enerji verimliliği önlemleri ile önemli tasarruf sağlıyor. Genellikle son yıllarda hızlanan süreçlerle birlikte yeni bir teknoloji olarak düşünülse de uzun süredir ısıtma, ulaşım, aydınlatma gibi birçok alanda kullanılıyor. Enerji ihtiyacı hızla artarken üretim ve tüketim alışkanlıklarımızda yapı- lacak değişimlerle krizin önüne geçilmesi artık tüm dünya için bir sorumluluk ve zorunluluk haline gelmiş durumda.

TEMIZ ENERJI KAYNAKLARI

Güneş, jeotermal, biokütle, okyanus, rüzgar, hidroelektrik gibi kaynaklardan sağlanan temiz enerji, söz konusu kay- naklar tükenir nitelikte olmadığı için sürdürülebilirlik he- deflerini destekliyor. “Yeşil Mutabakat” kapsamında 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının sıfıra indirilmesi yönünde oluşturulan hedeflere ulaşılabilmesi için fosil ya- kıtlara olan bağımlılığın sona ermesi ve temiz, erişilebilir, ekonomik, sürdürülebilir, güvenilir alternatif enerji kaynaklarına yatırım yapılması gerekiyor. Günümüzdeki tek- nolojik imkanlar, kaynakların sağlıklı kullanımına olanak sağlarken, bu kaynaklar şu şekilde sıralanıyor:

Güneş enerjisi Dünyamızda en bol kaynağı oluşturan güneşten gelen enerji, güneş panelleri veya güneş enerjisi santralleri (yan- sıtıcı aynalar) gibi teknolojiler aracılığıyla elektrik üretmek için kullanılıyor. Var olan en verimli ve tükenmeyecek kay- nak olan güneş enerjisi, düşük maliyetlerle ucuz enerji elde edilmesine olanak sağlıyor.

Rüzgar enerjisi Tıpkı güneş gibi az maliyetli ve tükenmeyen bir kaynak olan rüzgar enerjisi, rüzgar alan konumlara kurulan tür- binler sayesinde elde ediliyor. Tribünler rüzgar sayesinde döndükçe, pervanelerde yer alan çarklar devir sayısına bağlı olarak pervaneden daha yüksek bir devirde dönmeye başlar. Böylece elektrik enerjisi elde edilir.

Biokütle enerjisi Bitkisel ve hayvansal atıklardan elde edilir. Evdeki doğal atıklar, orman atıkları, protein bakımından zengin bitkiler, nişasta oranı yüksek bitkiler, sanayi atıkları gibi malzeme- ler birtakım işlemlerden geçirilerek biokütle enerjisi elde edilir.

Hidrojen enerjisi Doğada en yaygın element olan hidro- jenin içerdiği bir enerji türü olan hid- rojen enerjisi, taşımacılıktan sanayiye, uzay roketlerinden petrol üretimine kadar birçok yerde kullanılıyor.

Dalga enerjisi Denizlerde ve okyanuslarda oluşan dal- gaların itici gücünden elde edilir. Çev- reyi en az etkilediği için elektrik üretim tesislerinin sahip olduğu çevre kirliliği sorununu ortadan kaldırır.

Jeotermal enerji Yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır. Jeotermal enerji jeotermal kaynaklardan her şekilde faydalanmayı kapsar. Jeotermal enerji, kullanımda hiçbir risk faktörü taşımadığı (patlama, yangın, zehirlenme vb.) için son derece güvenlidir

Hidroelektrik enerji Suyun gücünden yararlanılarak elde edilen enerjidir. Suyun potansiyel enerjisi, yer çekimi yoluyla kinetik enerjiye dönüştürülür. Elektrik üretimi, tarım ve endüstriyel alanlarda kullanılır.

DÜNYADA TEMIZ ENERJI YATIRIMLARI

Sürdürülebilir kaynaklara yönelim tüm dünyada hızla artarken araştırma firması BloombergNEF (BNEF)’in yayımladığı “Enerji Geçişi Yatırım Trendleri 2022” raporuna göre, enerji dönüşümüne yönelik küresel yatırım 2021’de toplam 755 milyar doları bulmuş durumda. Yenilenebilir enerji, enerji depolama, elektrikli ulaşım, elektrikli ısı, nükleer, hidrojen ve sürdürülebilir malzemeler dahil olmak üzere raporda yer alan hemen hemen her sektörde yatırımların arttığı da gözlemleniyor. Rüzgar, güneş ve diğer doğal kaynaklı enerjileri içeren yenilenebilir enerjinin, bir önceki yıla göre yüzde 6,5 artışla 2021’de taahhüt edilen 366 milyar dolarlık yeni bir rekora ulaşarak, yatırım açısından en büyük sektör olmaya devam ettiği görülüyor. Elektrikli araçlar ve ilgili altyapı harcamalarını içeren elektrikli ulaşım, 273 milyar dolarlık yatırımla ikinci en büyük sektör. Elektrikli araç satışlarının artmasıyla birlikte bu sektör 2021’de yüzde 77’lik baş döndürücü hızla büyüyenler arasında. Temiz enerji ve elektrifikasyon (yenilenebilir enerji kaynakları, nükleer, enerji depolama, elektrikli ulaşım ve elektrikli ısı dahil) 731 milyar dolarlık yatırımın büyük çoğunluğunu oluştururken hidrojen, karbon yakalama, depolama ve sürdürülebilir malzemeler, 24 milyonluk yatırımla büyüme kaydediyor. Yine aynı rapor, Asya Pasifik (APAC), Avrupa, Orta Doğu, Afrika (EMEA) ve Amerika (AMER) bölgelerinin tamamında rekor miktarlarda yatırım yapıldığını ortaya koydu. Asya Pasifik, hem 368 milyar dolar ile en büyük yatırım bölgesi hem de 2021’de yüzde 38’lik oran ile en yüksek büyümeye sahip bölge oldu. Orta Doğu ve Afrika’daki enerji geçiş yatırımı 2021’de yüzde 16 artarak 236 milyar dolara ulaştı. Çin, 2021’de 266 milyar dolar taahhütle yine enerji geçiş yatırımı için en büyük tek ülke oldu. ABD 114 milyar dolar ile ikinci sırada yer alırken, AB üye ülkeleri bir blok olarak 154 milyar dolar daha fazla taahhütte bulundu. Almanya, İngiltere ve Fransa, 2021’de enerji geçişi yatırımı için ilk beş ülkenin arasında yer aldı. BloombergNEF Analiz Başkanı Albert Cheung, yapılan araştırmanın sonucunda yatırımcıların, hükümetlerin ve işletmelerin düşük karbonlu geçişe her zamankinden daha fazla bağlı olmalarının ve bunu enerjideki mevcut kargaşanın çözümünün bir parçası olarak görmelerinin cesaret verici bir gelişme olduğunun altını çizdi. Yapılan yatırımlar, gelecek için cesaret verirken daha sürdürülebilir bir geleceğe ışık tutan trendlerde de peşi sıra gelişmeler yaşanıyor. Yenilenebilir enerji piyasasının değerinin 2030 yılına kadar 880 milyar dolardan yaklaşık 2 trilyon dolara çıkması bekleniyor. Çevresel ve sosyal yönetişim (ESG) konularında artan farkındalık, çok güçlü devlet desteklerinin de olduğu anlamına geliyor. Önümüzdeki dönem için beklenen trendleri, global iş dünyasının büyük veri ve yapay zeka alanında uzman stratejistlerinden Bernard Marr şöyle açıklıyor:

Enerji sektöründe yapay zeka Yapay zeka (AI), enerji ve kamu hizmetleri genelinde dönüştürücü etkilere sahip. Gücün minimum atıkla ihtiyaç duyulan zamanda ve yerde mevcut olmasını sağlamak için talebi tahmin etmek ve kaynakların dağıtımını yönetmek için kullanılıyor. Dünya Ekonomik Forumu da yapay zekanın dünyanın temiz enerjiye geçişinde önemli bir rol oynayacağını öne sürüyor.

Enerji sektöründe yapay zeka Yapay zeka (AI), enerji ve kamu hizmetleri genelinde dönüştürücü etkilere sahip. Gücün minimum atıkla ihtiyaç duyulan zamanda ve yerde mevcut olmasını sağlamak için talebi tahmin etmek ve kaynakların dağıtımını yönetmek için kullanılıyor. Dünya Ekonomik Forumu da yapay zekanın dünyanın temiz enerjiye geçişinde önemli bir rol oynayacağını öne sürüyor.

Yeşil hidrojen enerjisi Hidrojen, evrende en bol bulunan madde ve yandığında sıfıra yakın sera gazı emisyonu üretiyor. Bunlar, onu önemli bir potansiyel enerji kaynağı yapan niteliklerden sadece ikisi. Shell ve RWE dahil olmak üzere bir dizi büyük Avrupa enerji şirketi, Avrupa genelinde Kuzey Denizi’ndeki açık deniz rüzgar santrallerinden ilk büyük yeşil hidrojen boru hattını oluşturmayı taahhüt etmiş durumda.

Enerjinin interneti Enerji altyapısındaki bu yeni paradigma, yeni teknoloji platformlarının yanı sıra enerji ticareti ve dağıtımını kolaylaştırmak adına piyasaların ihtiyaç duyduğu finansal çerçeveyi yönetmek için önemli düzeyde bir otomasyon içeriyor. IoE hem kaynağa yakın hem de uzak veri merkezleri aracılığıyla bilgileri işleyen sensörler ve tarayıcılar ile uç ve bulut mimarisini içeriyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.