“YENİ DÖNEMİN PARA BİRİMİ”

Yeni nesil teknolojiler dünyanın her yerini birbirine bağlarken, görünmez bir ölçü birimi de kendiliğin – den ortaya çıkıyor: “Hız”. Buluta ve bulut tabanlı hizmetlere erişim, şirketler için giderek daha kritik noktalara taşınırken veri merkezlerinin son derece iyi bağ – lantılı olduklarından emin olmaları gerekiyor. Ne kadar hız- lısınız? Bu soru günümüzde büyük önem taşıyor ve bu hızı tanımlamak için ölçümüne de “Gecikme” (Latency) deniyor. Bir veri paketinin belirlenmiş bir noktadan diğerine seyahat etmesinin ne kadar sürdüğünün bir ifadesi olarak kullanılan bu terim, DE-CIX International’ın CEO’su Ivo Ivanov tara – fından yeni para birimi olarak kabul ediliyor. Gecikme ne kadar düşükse, yanıt o kadar hızlı, içerik ve uygulamaların performansı ve nihayetinde kullanıcı deneyiminin o kadar iyi olacağını ifade eden Ivanov, bu nedenle gecikmenin dijital şirketler için gelirleri hızla etkileyebilecek bir ölçü olduğunu belirtiyor. Kurulan sistemler bulut hizmetlerine, uygulamalara ve ye – rel içeriğe hızlı ve güvenilir erişim sağlamada önemli rol oynuyor. Ekonomik büyüme için kilit faktörlerden birine dönüşen dijitalleşme, hepsinin ortak noktası dünyaya bağlı olmaları. Yine Ivo Ivanov’un verdiği örnek aklımızdaki soru işaretlerine yanıt oluyor: “Işık hızını düşündüğümüzde, nor – malde akıl almaz derecede hızlı, algılanamaz bir şey hayal ederiz. Ancak verilerin çok uzağa gitmesi gerektiğinde bunu gerçekten algılayabiliriz. Basitçe söylemek gerekirse örneğin, Pan okyanus takibi veya uzun mesafeli video konferans ve aramalarda yaşadığımız gecikmeye neden olan budur. Dijital bağımlılık, kalıcı ve zamana duyarlı uygulamaların büyüme – siyle birlikte denizaltı kablo altyapısı her zamankinden daha önemli hale geldi. Bununla birlikte, ışığın hızı fizik yasalarıy – la tanımlanır. Yeni bir denizaltı kablo sistemi tarafından sağ – lanan herhangi daha kısa bir rota, daha çekici bir rota yolu haline gelecek ve daha fazla veri trafiği alma potansiyeline sahip olacaktır.” İşletmeler, ticari faaliyetlerinin performansı için gecikmeyi giderek daha çok dikkate alıyor. Dijital çağda zaman kavra – mı artık daha fazla para anlamına geliyor ve düşük gecik – me süresi kritik önem taşıyor. Gecikme sorunları para ve iş kaybına neden olabilirken, söz konusu kavramın para birimi olarak kabul edilmesi de kaçınılmaz duruyor. Şirketler için tam da bu konuda çalışan CDN (Content Delivery Network) hizmetinin belirttiği bilgilere göre gecikme, bazı teknikler kullanılarak azaltılabiliyor. • HTTP/2: Alıcı ve gönderici arasındaki gidiş-dönüş yolcu – luklarını azaltarak gecikme süresini olabildiğince kısaltır. • Harici HTTP İstekleri: Eğer sayfanızda kendi sunucunuz dışında barınan kaynaklar kullanıyorsanız sayfanızı görün – tüleyen tarayıcılar harici HTTP isteği yapıyor demektir. Gecikme süresi kaynağın barındığı sunucunun hızına ve kalitesine bağlı olarak uzar. • Prefetching: Site kaynaklarınızı prefetch etmek, gecikme süresini doğrudan kısaltmayacaktır fakat kullanıcılar açısın – dan “sayfa daha hızlı yüklendi” algısı yaratacaktır. • Tarayıcı Önbelleği: Tarayıcılar, gecikme süresini kısaltmak ve sunucuya yapılacak istek sayısını azaltmak için web sayfa – sındaki bazı dosyaları yerel makinede saklayabilir. Kullanıcı, web sayfasındaki içeriği sunucudan istemek yerine kendi makinesi üzerinden görüntüleyeceği için sayfa yüklenme süresi kısalır. Ağ gecikmesini

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.