”HEDEFİMİZ NET: TEKNOLOJİYLE BİR ADIM ÖNDE OLMAK”

Türkiye’nin dijital havayolu” Pegasus, havacılık sektörüne her geçen gün geliştirdiği teknoloji odaklı yaklaşımlarıyla yön veriyor. Dijital dönüşümünü 2018 yılında başlatan şirket, bugün geldiği noktada bünyesi altında bulunan Teknoloji İnovasyon Merkezi’yle küresel ölçekte daha da güçleniyor. Misafirlerine bilet alımından seyahatin sonlanmasına kadarki tüm süreçte mümkün olan en kolay deneyimi yaşatmayı amaçlayan şirketin ana hedefi, yeni nesil teknolojilerle liderliğini pekiştirmek. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlayan Pegasus Hava Yolları Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcısı Barış Fındık, teknolojinin havacılık sektöründeki yerini ve şirket olarak yeni teknolojiler alanındaki çalışmalarının içeriğini aktarıyor.

Dijital dönüşüm son yıllarda giderek ivme kazanan bir konu. Pegasus Hava Yolları’nın dijital dönüşüm yolculuğundan bahsedebilir misiniz?

Pegasus Hava Yolları’nda bizi ileriye götürecek iki odak alanı olduğunu düşünüyoruz: İnsan ve teknoloji. İnsan kaynağına yatırım yapmaya devam ederken, “Türkiye’nin dijital havayolu” olarak teknoloji alanında birçok çalışma yürütüyoruz. Dijital dönüşümümüzü 2018 yılında başlattık. Sadece internet sitemizi ve mobil kanallarımızı yenilemekle kalmadık, havaalanı ve uçak içi seyahat deneyiminde de birçok yeniliği hayata geçirdik. Uçuş Asistanı, Express Bagaj, Yeni Çipli Kimlik Kartı ile Seyahat Teknolojisi gibi projeler bunlardan sadece birkaçı. Dijital dönüşüm odağımız ve “Türkiye’nin dijital havayolu” olma vizyonumuz doğrultusunda, misafirlerimizin seyahat deneyimini ve çalışanlarımızın iş deneyimini daha kolay, hızlı ve verimli hale getirmeye yönelik birçok çalışmamız bulunuyor. En heyecanlı ve güncel çalışmalarımızdan biri, 2023 yılının sonlarında kamuoyuyla paylaştığımız, Silikon Vadisi’nde faaliyet gösterecek Teknoloji İnovasyon Merkezimiz. Bu merkez teknoloji alanında dünyadaki en son gelişmeleri yerinde takip etmemize, küresel ölçekte daha da rekabetçi hale gelmemize ve böylece şirketimizin inovasyon ve teknoloji odaklı faaliyetlerini daha da güçlendirmemize katkı sağlayacak.

Bu yatırım gerçekten heyecan verici… Peki teknolojinin havacılık sektöründeki yerini sorsak, neler söylersiniz?

Teknoloji her alanda olduğu gibi havacılığın gelişmesinde de kritik rol oynuyor. İlerleyebilmek ve yenilikler üretebilmek için teknolojinin katkısını çok kıymetli buluyoruz. Teknolojinin sağladığı katma değeri kullanmak adına da pek çok proje gerçekleştiriyoruz. Çünkü havacılık tam bir optimizasyon ve verimlilik işi. Misafirimize bilet alımından seyahatin sonlanmasına kadarki süreçte uçtan uca mümkün olan en kolay deneyimi yaşatmak istiyoruz. Bir hava yolu şirketi olarak, bünyemizde bilet satışından terminaldeki operasyonlara, kabin içi hizmetlerden teknik birimlere kadar birçok farklı birim var ve misafir memnuniyeti açısından bu birimlerin tam bir harmoni içerisinde çalışması gerekiyor. Bu nedenle sahadan gelen dijitalleşme fırsatlarını hayata geçirmek, sürekli geliştirmek bizim damarlarımızda bulunuyor. Teknolojiyi en iyi kullanan öncü şirketler arasında yer almak istiyoruz. Bu iddiamızı daha da somutlaştırmak ve dijitalleşme yolculuğumuzda daha ileri seviyeye ulaşabilmek adına 2022 yılında bir inisiyatif başlattık. Adı N+1. “Teknoloji ile bir adım önde” şeklinde özetleyebileceğimiz bu inisiyatif kapsamında belirlediğimiz odak alanlarımızda çalışmalarımızı en etkin şekilde sürdürüyoruz.

N+1 inisiyatifinin arkasındaki strateji ne?

N+1’in üç temel stratejisi var. Bunlardan ilki, rakiplerini tanımak, yaratılan ürünleri incelemek ve işe katılabilecek bir yenilik varsa öğrenmek. Biz de belirlediğimiz odak alanları içerisinde rakiplerimizi inceledik ve bunu bir iş yapma biçimi haline getirdik. Etrafında ne olduğunu bilmek, incelemek çok önemli. Araştırma yapmanın kendisi zaten başlı başına öğretici bir süreç. Ayrıca kendi yerimizi anlayabilmemiz için de önemli. İkincisi, N+1 ile şirkette dijital bir kültür oluşmasına, çalışanların teknolojiyi hissetmesine ve kendilerinin de katkıda bulunmasına katkı sağlamak. N+1 iletişimini kuvvetli şekilde yapıyoruz. Logosundan başlayarak titiz bir çalışma yürüttük. Uzaktan yaptığımız toplantılar için arka planlar ürettik. Toplantı odalarımızı N+1 görselleriyle giydirdik. N+1 lansman ve duyurularını da şirket içerisinde standart düzende yapıyoruz. Şirkette N+1 bilinci çok yükseldi ve teknolojiyi iyi kullanan bir şirket olduğumuzu daha iyi özümseyen çalışma arkadaşlarımızın desteği arttı. Son madde ise iş yapma sürecimizi çevik yöntemler kullanarak dönüştürmek. Araştırma sonuçlarının Pegasus dinamikleriyle harmanlanması, şekillenmesi ve uygulanabilir bir noktaya getirilmesi gerekiyor. Burada ekiplerin birlikte çalışma kültürünün çevik metodolojiyle güçlendirilmesi, iş birimi ve teknoloji birimleriyle ortak hedeflere koşan takımlar yaratılması çok kıymetli. Üretim hızımızı da artıran bu dönüşümü 2024’te de devam ettireceğiz.

Biraz da self-servis hizmetlerden bahsedelim. Pandeminin de getirdiği ivmeyle birlikte self-servis hizmetlere olan talep ve ihtiyaç arttı. Siz bu konuda ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

N+1’in üç temel stratejisi var. Bunlardan ilki, rakiplerini tanımak, yaratılan ürünleri incelemek ve işe katılabilecek bir yenilik varsa öğrenmek. Biz de belirlediğimiz odak alanları içerisinde rakiplerimizi inceledik ve bunu bir iş yapma biçimi haline getirdik. Etrafında ne olduğunu bilmek, incelemek çok önemli. Araştırma yapmanın kendisi zaten başlı başına öğretici bir süreç. Ayrıca kendi yerimizi anlayabilmemiz için de önemli. İkincisi, N+1 ile şirkette dijital bir kültür oluşmasına, çalışanların teknolojiyi hissetmesine ve kendilerinin de katkıda bulunmasına katkı sağlamak. N+1 iletişimini kuvvetli şekilde yapıyoruz. Logosundan başlayarak titiz bir çalışma yürüttük. Uzaktan yaptığımız toplantılar için arka planlar ürettik. Toplantı odalarımızı N+1 görselleriyle giydirdik. N+1 lansman ve duyurularını da şirket içerisinde standart düzende yapıyoruz. Şirkette N+1 bilinci çok yükseldi ve teknolojiyi iyi kullanan bir şirket olduğumuzu daha iyi özümseyen çalışma arkadaşlarımızın desteği arttı. Son madde ise iş yapma sürecimizi çevik yöntemler kullanarak dönüştürmek. Araştırma sonuçlarının Pegasus dinamikleriyle harmanlanması, şekillenmesi ve uygulanabilir bir noktaya getirilmesi gerekiyor. Burada ekiplerin birlikte çalışma kültürünün çevik metodolojiyle güçlendirilmesi, iş birimi ve teknoloji birimleriyle ortak hedeflere koşan takımlar yaratılması çok kıymetli. Üretim hızımızı da artıran bu dönüşümü 2024’te de devam ettireceğiz.

Son dönemin en çok konuşulan konularından biri yapay zeka. Sizin bu alanda çalışmalarınız var mı?

Üretken yapay zeka günümüzde diğer tüm sektörlerde olduğu gibi havacılık sektöründe de dijital yolculukta yepyeni bir kapı aralamaya başladı. Havacılık sektörü artık yapay zeka desteğiyle misafirleri çok daha iyi anlayıp değişen ihtiyaçlarına çözümler sunabiliyor. Özellikle ChatGPT’nin sahada kullanıma geçmesi, teknolojide yeni bir dönüm noktası oldu. Tüm şirketler, üretken yapay zekadan nasıl faydalanacakları yönünde projeler üretmeye başladı. Yapay zekadan faydalanmaya zaten önceden de başlamıştık. Örneğin, uçağa yüklenen yemek çeşitlerinde firenin azaltılması için geçmiş verileri tarayan ve ilgili rotada en uygun yüklemelerin yapılmasını sağlayan yapay zeka destekli bir uygulamayı uzun zamandır kullanıyoruz. Böylece, en çok satışını yaptığımız peynirli sandviçi misafirlerimiz sorduğunda, önceden hazır ettiğimiz için rahatlıkla sunabiliyoruz. Bu yıl yapay zeka dünyasındaki bu gelişmelere hızlı adapte olabilmek adına FlyGPT isimli inisiyatifimizi de başlattık. FlyGPT programı altında, çalışanlarımızın ve iş süreçlerimizin yapay zeka teknolojileriyle uyumlu hale gelmesini sağlayacağız. Hedefimiz net: “Yapay Zeka ile Bir Adım Önde” olmak. FlyGPT inisiyatifimiz ilk meyvelerini vermeye başladı. Yakın zamanda FlyBot’umuza eklediğimiz “ChatGPT ile Seyahatini Planla” özelliğiyle misafirlerimize seyahatlerini bir sanal asistanla yazışarak planlayabilme imkanı sunmaya başladık. Böylece, Türkiye’de havacılık sektöründe ChatGPT entegrasyonuyla misafirlerin taleplerine uygun rotalar önererek seyahat planlama hizmeti sunan ilk hava yolu şirketi olduk. ChatGPT ile gerçekleştirdiğimiz bu iş birliği, yapay zekanın ve diyalogsal asistanların havacılık sektöründeki dönüştürücü rolünü pekiştiriyor ve seyahatseverlere hayat kolaylaştıran bir deneyim sunuyor. Kısacası, yapay zekanın daha etkin ve verimli operasyonlar yürütme ve daha kolay bir seyahat tecrübesi yaşatma konusunda destek olacağı çok nokta var. Keza diğer yeni teknolojilerin de. Bizim de teknoloji liginde öncü hava yolları arasında yerimizi koruma hedefimizle, misafirimize teknolojiyi kullanarak kolay ve uygun fiyatlı uçuş deneyimi sağlama gayretimiz devam edecek.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.