Yolculuğuna 1927 yılında başlayan Türk Ekonomi Bankası (TEB), profesyonel yönetim, şeffaflık ve etik değerlerin öncülerinden biri olarak bankacılık faaliyetlerine devam ediyor. Türkiye’nin en yenilikçi ve en pratik bankası olma vizyonuyla hareket eden TEB, verimlilik perspektifiyle tüm paydaşları için her daim daha fazla değer yaratmayı hedefliyor. Sürdürülebilirlik anlayışı doğrultusunda “Etki Yatırımcılığı”nı artırmaya odaklanan banka, sosyal girişimcilik ekosistemini güçlendirmek adına birçok projeyi de devreye almış durumda. Ülkemizin, küresel ölçekte dijital bankacılıkta oldukça iyi bir konumda olduğunu belirten TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi sorularımızı yanıtlıyor ve projeleri hakkında bilgiler veriyor.

Ülkemizin en köklü finans kurumlarından Türk Ekonomi Bankası, “Melek Yatırımcı” konseptini müşterilerine ilk sunan banka. Geçtiğimiz aylarda bu alandaki faaliyetlerinizi tek çatı altında toplamak üzere “TEB Özel Melek Yatırım Platformu”nu yenilediniz. Söz konusu yenilemenin amacını anlatır mısınız?

Türk Ekonomi Bankası olarak 2013 yılı itibarıyla Türkiye’de “Melek Yatırımcı” konseptini müşterilerine sunan ilk bankayız. TEB Özel Melek Yatırım Platformu ile varlıklarını geleneksel finansal araçlar dışındaki alanlarda değerlendirmek isteyen müşterilerimize yatırım fırsatı sunarken, gelecek vadeden projelere de sermaye bularak girişimlerin ekonomiye kazandırılmasına katkıda bulunuyoruz. Tüm bu süreçte birçok melek yatırımcımız oldu ve onlarla birlikte birçok girişimi destekledik. Platformumuzu yenilememizin nedeni ise banka olarak, bu alandaki faaliyetlerimizi tek çatı altında toplamak. Bugün bu platformla ülkemiz için fark yaratacak proje fikirlerini ve girişimleri gün yüzüne çıkarmayı ve “Etki Yatırımcılığı”nı teşvik etmeyi hedefliyoruz.

TEB olarak “Melek Yatırımcı” konseptiyle bu alanda gerçekleşen faaliyetler neler oldu? Bahsi geçen yenilenmeyle birlikte, hedeflenen projeleri ve konuyla ilgili stratejilerinizi anlatır mısınız?

Banka olarak “Melek Yatırımcı” konseptini müşterilerimize yıllar önce sunduk fakat asıl yenilik, pandeminin öncesine denk gelen dönemde gerçekleşti. Çünkü o dönem sosyal girişim ve etki yatırımlarının önemini kavrayarak radarımıza toplum ve çevre gibi birçok alandaki sorunları çözmeye yönelik proje üreten girişimleri almıştık. Baktığınızda günümüz dünyasında da yatırım kavramı, finansal desteğin çok ötesinde bir anlam taşıyor. Geleceğe yönelik etki yaratacak adımları finanse etmek anlamına da geliyor. Zira bugün müşterilerimizin öncelikli olarak ilgilendikleri alanların başında nitelikli eğitim, iklim değişikliği ile mücadele, erişilebilir temiz enerji ve su ile sorumlu üretim ve tüketim konuları ön plana çıkıyor. Örneğin TEB Özel müşterilerine yaptığımız ankete katılanların yüzde 77’si topluma fayda yaratan projeleri önemsediğini ve takip ettiğini belirtti. Üstelik yüzde 22 sadece takip etmekle kalmamış, en az bir sosyal girişime yatırım yapmış durumda. Aynı şekilde sosyal girişimle ilgilensin ilgilenmesin, büyük çoğunluğun alışveriş yaparken sosyal fayda yaratan girişimleri öncelikle tercih ettiklerini de gördük. Yani artık yatırım tercihlerinin sosyal, çevresel vb. etkilerini dikkate alan yatırımcılar çoğunluğu oluşturuyor. Elbet melek yatırımcılarımızla teknoloji dünyasına yatırım yapacağız fakat önümüzdeki süreçte odak noktamızda ve stratejimizin temelinde etki yatırımı ve yatırımcılığı olacak.

Yine “TEB Özel Melek Yatırım Platformu” için gerçekleştirdiğiniz ilk buluşmanın temasını “Ekolojik Sürdürülebilirliği Hedefleyen Sosyal Girişimler” olarak belirlediğinizi biliyoruz. Söz konusu temayı belirlemede öne çıkan kriterler neler oldu? Önümüzdeki süreçlerde bu temanın etkilerini yatırım dünyasında nasıl gözlemleyeceğiz?

Dünyamızı sürdürülebilir kılmak istiyorsak bu amaca hizmet eden girişimcilere destek olmalıyız. Bu bilinirliği daha artırmak için de ölçülebilir fayda ve sosyal amaçlar hakkında eskisinden daha fazla konuşmamız gerekiyor. Dolayısıyla platformumuzun ilk buluşmasında hedefimiz buydu, yatırımcılarımıza, toplumsal veya çevresel olarak çözülmesini istedikleri sorunlara yatırım yapabileceklerini, çözümün yaratıcısı olabileceklerini anlatmak. İlerleyen süreçte bu alana yatırım yapanların sayısının artmasını bekliyoruz.

<p>Sosyal girişimcilik alanında, sosyal girişimci ve yatırımcılarla birlikte etki yatırımlarına destek olmak üzere gerçekleşen projeleriniz ve iş birliklerinizi öğrenebilir miyiz? Söz konusu yatırımlarla ilgili stratejiniz nedir?</p>
<p>TEB Özel Melek Yatırım Platformu’nu ilk hayata geçirdikten sonra Hazine Bakanlığı ile birlikte lisans vermeye başladık. Böylece bu alanda 2013 yılında bu inisiyatifi alan ilk ve tek banka olduk. Bu süreçte sadece kendi müşterilerimize değil ekosisteme yeni giren birçok kişiye melek yatırımcı lisansı ve yatırım değerleme eğitimleri verdik. Farklı sektörler ve şehirlerde birçok melek yatırımcımız oldu. Bugün hala bu güçlü bağ üzerinden yatırım ve girişim dünyası içinde etkin pozisyon sahibiyiz diyebilirim. Onlarla birlikte birçok girişimi de destekledik. Devamında “Fintech Future Four” gibi finans dünyasının geleceğini şekillendirdiğimiz Türkiye’nin ilk fintech programını yaptık ve fintechleri destekledik.</p>2017 yılından bu yana Türkiye’deki sosyal girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve sosyal girişimleri potansiyel yatırımcılarla bir araya getirerek sürdürülebilir iş modellerini desteklemek amacıyla Ashoka Türkiye ile birlikte “Fark Yaratan Yatırımlar” projesini yürütüyoruz. Bütün bu süreç içinde dünya, ölçülebilir fayda ve sosyal amaçlar hakkında eskisinden daha çok konuşmaya, bu sistemin kendi finansal ürünleri olmaya ve yatırımcı, mentör, girişimci evreni ile farklı bir konumlamaya gitmeye başladı. Sosyal girişimcilik alanındaki bu gelişmelerle birlikte 2017 yılında TEB Özel olarak, Türkiye’de bu kavrama kayıtsız kalmayan sosyal girişimci ve yatırımcılarla bir arada etki yatırımlarına destek olmak üzere çalışmalara başladık. Melek Yatırım konusundaki birikimlerimizi sosyal girişimcilik alanına taşıdık. Dünyanın önde gelen sosyal girişimcilik ağı Ashoka Türkiye ile de birlikte destekçisi olduğumuz “Açık Açık Sosyal Girişim Platformu” aracılığı ile girişimlere yatırım yolunun açılması için tüm paydaşlarımızla çalışıyoruz. “Açık Açık Sosyal Girişim Relansmanı: Şeffaflık & Hesap Verilebilirlik ve Sosyal Girişimlerin Rolü” toplantısında üç sosyal girişim ile tanışma fırsatı bulduk. Kurucuları kadın ve kadınların ağırlıklı üretimde olduğu iş fikirlerini TEB Kadın Bankacılığı aracılığı ile desteklemek ve onların finansa erişiminde özel çözümler sunmak için birebir iş planları ve sosyal faydayı nasıl büyütmek istedikleri konusunda da çalışmalar yürütüyoruz.

Dijitalleşme süreç yönetiminizi ve yeni nesil teknolojilerin kullanımına yönelik operasyonlarınızı anlatır mısınız? Dijitalleşmeyle birlikte gerçekleşen projeleriniz ve değişen tüketici beklentilerine çözüm olarak geliştirdiğiniz çalışmalar neler oldu?

TEB, dijital dünyaya yatırım yapan ilk bankalardan. 2000’li yıllarda bankamızda web kanalı ile başlayan dijital bankacılık hizmeti yolculuğumuz, akıllı telefon kullanımının da artmasıyla birlikte yerini ve önceliğini mobil bankacılığa bıraktı. Bugün CEPTETEB mobil uygulamamız ve internet bankacılığımızla fark yaratan hizmetler sunuyoruz. Uygulamamız ile Finans Koçu, CEPTETEB Cüzdan ayrıcalıkları, QR Kod ile temassız para çekme/para yatırma, ödeme/ transfer ve çizerek PİN girme gibi birçok yenilikçi bankacılık işlemi ve uygulaması sunuyoruz. Müşterilerimizin hızlı kolay ve avantajlı alışveriş yapmasına olanak sağlayan CEPTETEB Süper platformumuzu paydaşlarımızla birlikte büyütmeye devam ediyoruz. Bunun dışında KOBİ’lere ve işletmelere özel olarak da CEPTETEB İŞTE uygulamamız bulunuyor. Tüm girişimlerimizde odağımızda bulunan temel konu ise müşterilerimizin taleplerine en iyi şekilde yanıt vermek. Bu nedenle biz, yatırımlarımızı tek bir alana yoğunlaştırmak yerine her kanalda iyi bir deneyim sunmak için çalışıyoruz. Başka bir deyişle mobil bankacılık uygulamalarımız ve internet bankacılığımızla tüketicilerin birçok bankacılık hizmetinden hızlıca yararlanmasını sağlarken dijitalleşmenin getirilerini, tüm müşterilerimizin faydalanması üzerine çeşitlendiriyoruz. Örneğin “TEB Turbo Pratik” cihazlarımız. Operasyon departmanlarımız ve ArGe’deki mühendis kadromuzla geliştirdiğimiz ve 2017 sonunda hizmet vermeye başladığımız TEB Turbo Pratik’ler bizim fiziki bankacılıkla dijitali bir arada sunduğumuz inovatif bir uygulama. Şubelerimize konumlandırdığımız bu cihazlarda TEB’liler, gişelerde yaptıkları işlemlerin yüzde 85 – 90’ını yapabiliyor. Fiziken orada olduğunuz ama aslında dijital bir deneyim yaşadığınız bu uygulamamızla TEB’liler para çekme, yatırma, tüm ödeme işlemleri, kredi kartı teslimi gibi fiziksel alışveriş gerektiren işlemlerin yanı sıra ıslak imzanın zorunlu olduğu kredi kullanımı gibi işlemleri de yürütebiliyor. Dahası TEB Turbo Pratik’lere son olarak banka kartı basım özelliği de getirdik. Böylece TEB’liler kurye gibi süreçleri beklemeden anında kart sahibi olabilecek.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.