Çevreye duyarlı bir kurum olarak Yapı Kredi, doğal kaynakların korunması ve en verimli biçimde kullanılması konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyor. Uzmanlık alanı olan finansın yanı sıra; sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik konularıyla da topluma değer katıyor. Sürdürülebilir finansman alanındaki çalışmalarını ve bu konudaki yol haritalarını bizimle paylaşan Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Nurgün Eyüboğlu konuğumuz oldu.

Yapı Kredi’nin yenilenebilir enerji konusundaki bakış açısı nedir? Sürdürülebilir finansman alanındaki çalışmalarınızı öğrenebilir miyiz?

Yapı Kredi olarak çevreye duyarlı bir kurumuz. Doğal kaynakların korunması ve en verimli biçimde kullanılması konusunda büyük bir hassasiyet gösteriyoruz. Sürdürülebilir bir ekonomik büyümenin ancak çevresel ve sosyal sürdürülebilirlikle mümkün olduğunu düşünüyoruz. Çevresel ve sosyal etkilerin yönetilmesinde finans sektörüne düşen sorumlulukların bilincindeyiz. Çevre ile uyumlu, toplumun beklentilerini dikkate alan ve gelecek kuşakların ihtiyaçlarını gözeten kurumların uzun dönemli ortak değer yaratabileceğine inanıyoruz. Çağımızın en büyük sorunlarından biri olan iklim kriziyle mücadelede devletler ve işletmelerin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve bireylerin beraberce hareket etmesinin oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu çerçevede yenilenebilir enerji yatırım ve projelerinin önümüzdeki dönemde daha da değer kazanacağını söyleyebiliriz. Ülkemizin düşük karbon ekonomisine geçişine destek sağlamak amacıyla kredilendirme faaliyetlerimizde yenilenebilir enerji yatırım ve projelerine öncelik veriyoruz. Ayrıca kömüre dayalı üretim yapan termik santraller ve kapalı saha kömür madenciliği yapan projelerin finansmanıyla ilgili yol haritamızı belirlemek adına Kömür Politikası oluşturma çalışmalarımız da tüm hızıyla devam ediyor. Haziran ayı itibarıyla yenilenebilir enerji projeleri, proje finansman enerji portföyümüzün yüzde 44’ünü oluşturuyor. Sunduğumuz sürdürülebilir, yenilikçi ürün ve hizmetlerimizle müşterilerimizin sürdürülebilirlik dönüşümlerini destekleyerek onların ihtiyaçlarına yanıt vermeyi hedefliyoruz. Bu anlamda 2018 yılından beri Türkiye Konutlarda Enerji Verimliliği Finansman Programı’na (TuREEFF) katılıyoruz. Bu programla enerji verimliliğine yatırım yapan KOBİ’lere ve konutlarda enerji verimliliği yatırımlarına kredi sağladık. 2020 yılının başında ilk yeşil tahvil ihracımızı gerçekleştirerek yenilenebilir enerji projelerine sağladığımız kaynaklarımızı çeşitlendirdik. Yeşil ekonomiye geçişte yeşil tahvil, yeşil kredi, geçiş tahvilleri (transition bond) gibi pek çok sürdürülebilir finans ürünü etkin rol oynuyor. Bu anlamda Türkiye’de sürdürülebilir finans piyasasındaki öncü konumumuzu yeni ürün ve hizmetlerimizle güçlendirmeyi amaçlıyoruz.

Sürdürülebilirlik anlayışınız doğrultusunda neler yapıyorsunuz?

Sürdürülebilirlik yolculuğumuz, 2011 yılında ilkini hazırladığımız konuyla ilgili raporumuzun yayımlanmasıyla başladı. 2014 yılında Borsa İstanbul (BIST) Sürdürülebilirlik Endeksi’nin hayata geçmesiyle birlikte bu alandaki çalışmalarımızın ivme kazandığını söyleyebiliriz. Aynı yıl çalışmalarımızı hızlandırabilmek adına, farklı alanlarda bu konulardan sorumlu Sürdürülebilirlik Komitemizi hayata geçirdik. Sürdürülebilirlik alanında kurumsal politika ve stratejimizi geliştirirken bu konudaki trendleri çok yakından takip edip pek çok ulusal ve uluslararası girişimin içinde yer aldık. Bu kapsamda 2017 yılında kurucu imzacı olarak yer aldığımız Global Compact Türkiye Sürdürülebilir Finansman Bildirgesi önemli bir adım oldu. Bir banka olarak yalnızca operasyonel faaliyetlerimizden kaynaklanan çevresel ve sosyal etkilerimizi değil, kredilendirme faaliyetlerimizden kaynaklanan etkilerimizi de yöneteceğimizi bu bildirgeyle taahhüt etmiş olduk. Finans sektörünün sürdürülebilirlik alanında reel sektör üzerinde dönüştürücü bir gücü bulunuyor. Bu sorumlulukla, yatırım tutarı 10 milyon ABD doları ve üzeri tüm yeni yatırım ve proje finansman kredi taleplerini yerel mevzuat ve IFC Çevresel ve Sosyal Performans Standartları’nı temel alan Çevresel ve Sosyal Risk Değerlendirme Sistemimiz kapsamında değerlendiriyoruz. Bununla birlikte; hissedarlarımız, yatırımcılarımız, müşterilerimiz, çalışma arkadaşlarımız ve sivil toplum kuruluşları başta olmak üzere tüm paydaşlarımızla şeffaf ve doğru bir iletişim kurma isteğimiz ile entegre raporlama sürecimize başladık. Paydaşlarımızın beklenti ve ihtiyaçlarını daha iyi karşılamayı, onlara sürdürülebilir büyümeyi temel alan iş stratejimizi tanıtmayı amaçladık. Bu doğrultuda raporumuzu Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi’nin (International Integrated Reporting Council-IIRC) Entegre Raporlama Çerçevesi kapsamında, Küresel Raporlama Girişimi (Global Reporting Initiative-GRI) Standartları’na uygun olarak hazırladık. Raporumuzda yer alan 33 ekonomik, sosyal ve çevresel gösterge için bağımsız bir denetim firmasından güvence beyanı alarak süreçlerimizin şeffaflığını da ortaya koyduk. Ayrıca, Türkiye’de entegre düşünce anlayışının yaygınlaşması ve entegre raporlama tecrübe paylaşımlarına katkı vermek amacıyla Mayıs 2020’den bu yana Entegre Raporlama Türkiye Ağı’nın (ERTA) da üyeleri arasında bulunuyoruz. 2019 yılında sürdürülebilirliğe yön veren bankalar arasında yer alma stratejimiz çerçevesinde Birleşmiş Milletler Sorumlu Bankacılık Prensipleri’ne (United Nations Principles of Responsible Banking-UN PRB) kurucu imzacı olarak katıldık. Prensipler çerçevesinde sürdürülebilir kalkınma alanındaki etkimizi ölçüyor, girişimin çalışma gruplarında aktif yer alıyor ve etkimizi yönetmeye yönelik aksiyonlar alıyoruz. Öte yandan çevre yönetimi alanında Koç Topluluğu şirketlerinin çevre yönetiminden sorumlu yöneticilerinin oluşturduğu Koç Topluluğu Çevre Kurulu’nun bir üyesi olarak topluluk seviyesinde strateji ve politika geliştiriyoruz. Bu kapsamda, Genel Müdürlük ve yurt içi iştirak binalarımızda ISO 14001 standardı sertifikası güvenceli çevre yönetim sistemimizi uyguluyoruz. Tüm operasyonlarımızın sera gazı salımlarını ISO 14064 uluslararası sera gazı raporlama standardı gerekliliklerine uygun olarak hesaplayarak raporluyoruz. Ayrıca, 2019 yılında Genel Müdürlük Plaza D Blok binamızda hayata geçirdiğimiz sıfır atık sistemini bu yıl sonunda Genel Müdürlük Bankacılık Üssü’nde hayata geçiriyoruz. Operasyonel faaliyetlerimiz ve kurum içi bireysel kullanımlarımızdan kaynaklanan atık miktarını azaltmaya yönelik uygulamalarımızı da sürdürüyoruz. Bu hedef doğrultusunda uzun yıllardır hem çalışanlarımızı hem de müşterilerimizi özellikle kâğıt atıklar konusunda farklı iletişim kanallarıyla bilgilendiriyor, müşterilerimizi e-fatura kullanımına teşvik ediyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.