“SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ İŞ YAPIŞ ŞEKLİMİZİN MERKEZİNE ALIYORUZ”

Ülkemizde e-ticaretin temsilcisi olan ve faaliyetlerine daha da güçlenerek devam eden sahibinden.com, sektördeki dinamikleri başarıyla yönetiyor. Yeni nesil teknolojileri çalışma sistemine entegre ederek yeni ve inovatif ürünler tasarlayan şirket, müşteri deneyimini mükemmelleştiriyor. Çalışmalarıyla ikinci el ve yenilenmiş ürünlerin ticaretini kolaylaştıran şirket, döngüsel ekonominin bir parçası olarak daha iyi gelecek için aksiyonlar alıyor. Business Türkiye için sorularımızı yanıtlayan sahibinden. com Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nazım Erdoğan, okuyucularımıza e-ticarette dikkat edilmesi gereken konuları ve “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı” raporunda ortaya çıkan detayları aktarıyor.

E-ticaret sektörünün güçlü bir oyuncusu olarak, 2023 yılının ilk 9 ayına dair değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

Pandemi ile rekor seviyelere ulaşan internetten alışverişe olan ilgi halihazırda devam ediyor. Bu da bize tüketicinin satın alma davranışında perakende ortamını kalıcı olarak değiştiren bir paradigma kırılması olduğunu gösteriyor. Ülkemizde e-ti- caretin doğuşundan bugüne tüm sürecin 23 yıllık temsilcisi olarak biz de bu değişime sebep olan gelişmeleri, dinamikleri yakından takip ettik ve etmeye de devam ediyoruz. Sektörün ilerlemesi ve hızlı tepki vermesi, kurumların varlığını sürdü- rülebilmesi için e-ticaretteki en son trendlerden haberdar ol- mak, müşteri davranışlarındaki değişim ve eğilimleri sürekli takip etmek kritik önem taşıyor. E-ticaret sektöründeki bu gelişimde yapay zeka tabanlı teknolojilerin katkısı oldukça yüksek. Open AI’nin başlattığı açık kaynak yapay zeka kul- lanımını yaygınlaştıran ChatGPT ve onu takip eden Bard AI gibi yapay zeka dil işleme modelleri, önümüzdeki dönemde e-ticaret alanında devrim yaratacak gibi görünüyor. ChatGPT, müşteri sorularını anlama ve cevaplama becerisi sayesinde daha iyi müşteri hizmeti sunmaya yardımcı olurken, Bard AI ise bizlere ürün önerileri ve satış stratejileri konusunda daha akıllı ve veri odaklı yaklaşım sunuyor. Böylelikle bu teknoloji- ler, sektördeki kurumların müşteri deneyimini kişiselleştirme, hızlandırma ve iyileştirmelerine yardımcı oluyor.

Yapay zeka modellerini çalışma sistemimize entegre ederek yeni ve inovatif ürünler tasarladık. Örneğin, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdik ve Ar-Ge merkezimizde tasarladığımız “Fotoğraftan Araç Tanıma” özelliğini mobil uygulamalarımız üzerinden sunduk. Bu özellik ile kullanıcılar, ilgilendikleri aracın fotoğrafını çektikten sonra aracın marka, model ve yıl bilgilerini buluyor; milyonlarca ilanın arasından aynı özellik- teki tüm araç ilanlarını hızlı ve kolay şekilde kullanıcının ek- ranına getiriyor. Bir diğer yapay zeka temelli ürünümüz ise sa- dece cep telefonu kullanılarak oluşturulan “Sanal Tur”. Bu yıl ise sanal tur teknolojimize S-Sanal Tur Gimbal’i entegre ettik. Özelleştirdiğimiz S-Sanal Tur Gimbal ile emlak profesyonel- lerinin sarsıntısız, hızlı ve otomatik çekim yapmalarına destek oluyoruz. Emlak profesyonelleri, S-Sanal Tur Gimbal’e cep te- lefonlarını yerleştirerek çekim yapmak istedikleri odanın or- tasına bırakıyor ve S-Sanal Tur Gimbal onların yerine odanın tüm detay çekimlerini saniyeler içinde tamamlıyor. Potansiyel alıcılar da söz konusu mülkü fiziksel olarak ziyaret etmeden gerçeğine yakın olarak keyifli bir deneyimle gezebiliyor.

E-ticarette öne çıkmak için şirketlerin dikkat etmesi gere- ken konular sizce neler?

Önümüzdeki 10 yılda e-ticarette öne çıkabilmek için ku- rumların sektör trendlerini, tüketici davranışlarını ve gelişen teknolojileri sürekli olarak izlemesi ve rekabeti ilerletecek hiz- metler sunması gerekiyor. Sektörde kalıcı olmak için şirketle- rin yapay zeka, otomasyon ve veri analizi gibi trendlere hızla uyum sağlama yeteneği önemli konu olarak önümüze çıkıyor. Sonuçta tüm bu unsurlar operasyonel verimliliği artırmada, müşterilerle etkileşimi geliştirmede ve rekabet avantajı sağla- mada çok büyük rol oynuyor.
Öte yandan etik ve sürdürülebilir hizmet anlayışının yükselişi şirketler için göz ardı edilemeyecek boyutlarda büyük talep olarak karşımıza çıkıyor. Artık kurumların aynayı kendileri- ne çevirerek eksiklerini tamamlamaları ve yarının dünyasını müşterileriyle birlikte tasarlamaları gerekiyor.

Düzenli olarak yayınladığınız “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı” raporu, sürdürülebilir bir gelecek için karbon ayak izinin azaltılması, yeni bir ürünün üretiminden tasarruf edilmesi ve yeniden kullanımın sürdürülebilirliğe katkısına dikkat çekiyor. Bu rapor hakkında detaylı bilgileri sizden alabilir miyiz? Raporun sonucunda ortaya çıkan verileri nasıl okuyorsunuz?

sahibinden.com’da sürdürülebilirlik aslında iş modelimizin kalbinde yer alan bir unsur olarak öne çıkıyor. 3 yıldan beri hazırladığımız “İkinci Elin Sürdürülebilirliğe Katkısı Rapo- ru”, e-ticarette ikinci el etkisinin sürdürülebilirlik için önemi- ni son derece dikkat çekici sayısal veriler üzerinden ölçerek ortaya koyuyor. Raporun sonuçlarından elde ettiğimiz veri- lere göre, sahibinden.com kullanıcılarının 2022 yılı boyunca tercih ettikleri ikinci el ürünler sayesinde 1 yıllık sürede 10,6 milyon ton karbondioksit tasarrufu sağlandı. 10,6 milyon ton karbondioksit eş değeri emisyon, 10 yıl boyunca yetiştirilen 177 milyon 331 bin 988 ağaç fidesinin tuttuğu emisyona veya hibrit bir araçla dünyanın çevresinde 2,4 milyon kez tur atıl- masının yol açacağı emisyona karşılık geliyor.
Raporumuza göre, kullanıcılarımız farklı kategorilerden ikin- ci el ürünleri tercih ederek 617 bin ton çelik, 116 bin ton alü- minyum ve 172 bin ton plastik tasarrufu sağladı. Bu verileri daha çarpıcı ifade edecek olursak, 617 bin ton çelik 205 adet Çamlıca Kulesi’nin üretiminde kullanılan çelik miktarını, 116 bin ton alüminyum 3,61 milyar adet akıllı saat yapımında kullanılan alüminyum miktarını, 172 bin ton plastik ise 2,53 milyar adet plastik cerrahi eldivene karşılık geliyor. Her yıl ya- yınlamayı planladığımız raporumuz ile ikinci el kullanımını teşvik ederek eşyanın ve dünyanın ömrünü uzatmayı hedef- liyoruz.

İkinci el ürünlerin gerek sürdürülebilirliğe gerekse ekono- miye geri kazandırılması hakkında görüşlerinizi alabilir miyiz? Özellikle döngüsel ekonomi bağlamında yarattığı değerler üzerine ne düşünüyorsunuz?

Döngüsel ekonomi, bir ürünün ömrünü sonlandırmak yerine ona yeni bir hayat vermeyi, atıkları minimuma indirgeyerek çevreye olan etkisini azaltmayı ve doğal kaynakları sürdürü- lebilir şekilde kullanmayı hedefleyen bir yaklaşım. Bu, haliyle de sahibinden.com’un varoluş amacıyla da birebir örtüşen bir kavram. Döngüsel ekonomi ilkeleri doğrultusunda, ürünlerin tasarımından üretimine, kullanımından geri dönüşümüne kadar her aşamada kaynakların daha verimli ve sürdürülebilir şekilde yönetilmesi hedefleniyor. Bu yaklaşım hem çevresel hem de ekonomik sürdürülebilirliği destekleyerek geleceğe daha sağlam bir temel oluşturuyor. İkinci el ürünlerin sür- dürülebilirlik ve ekonomiye dönüşüm açısından yarattığı değerleri ele aldığımızda, bu yaklaşımın hem çevresel hem de ekonomik açıdan önemli faydalar sunduğunu söylemek mümkün. İkinci el ürünlerin kullanımı, doğal kaynakların daha verimli şekilde kullanılmasına yardımcı olurken, atık miktarını azaltarak çevreye olumlu katkı sağlıyor. Ayrıca, ikinci el pazarlar ekonomik büyümeyi canlandırabildiği gibi tüketicilere daha uygun fiyatlı seçenekler sunabiliyor. Bu nok- tada döngüsel ekonomi ve çevresel sürdürülebilirlik, iş yapış şeklimizin temel bir parçası haline geliyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.