KÜRESEL AKTÖR OLMA YOLUNDA TÜRK MARKALARI

2023 yılına geldiğimizde, Türk firmalarının son yıllarda artan ihracat ve marka başarıları bulunmakla birlikte hala küresel ölçekte markalarımız yok denecek kadar az. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin başlattığı dünyadaki devlet destekli ilk ve tek markalaşma programı olan Turquality, Türk markalarına 10 yılda 10 dünya markası çıkarma hedefi koydu ve Türk markalarına küresel marka olma yolunda pusula işlevi gördü, görmeye de devam ediyor. İlk yıllardaki heyecanı biraz kaybolmuş olsa da hala destek alan markalar için Turquality, büyük fırsatlar sunuyor.
Ülkemizin iş insanları, marka ve markalaşma kavramları ile rekabet ettikleri ülkelere nazaran geç tanışsalar bile arayı hızlı şekilde kapatarak, markalarını büyüterek, hatta küresel ölçekte önemli satın alma hamleleri yaparak adlarından söz ettiriyor. Ancak bu iyi niyetli çaba bir yerde tıkanıyor. Buna ister uzun vadeli düşünme eksikliği deyin, isterseniz günü kurtarmak. Ama her sene en değerli 500 marka açıklandığında içerisinde bir tane markamız yer almıyor. Sadece gururumuzu okşayacak birkaç marka önemli işler yapıyor, umarım sürekliliği de olur. Unutmayın ülkeler sahip oldukları markalar kadar zengindir ve yabancılar markalarımız üzerinden ülkemiz hakkında bir düşünce oluşturuyor. Burada Türk dizi sektörünün hakkını vermek gerekir. Birçok ülkede ilk sıralarda yer alan, en çok izlenen dizilerde üst sıralarda olmamız, bu alanda daha iyi yerlere geleceğimizin işareti. Bu nedenle siyasilerden iş insanlarına kadar ülkedeki herkesin gündem maddelerinin başında bu ülkeden dünya markaları çıkarmak olmalı. Yoksa her seçim öncesi siyasilerin “marka şehir” gibi kendilerinin de ne olduğunu bilmedikleri vaatleri ile markalaşmanın içinin boşaltmalarına izin vermemek gerekiyor.
En değerli markaların arasında yer almak istiyorsak onların neyi doğru yaptıklarını, bu değere nasıl ulaştıklarını incelemek gerekiyor. Küresel ya da yerel bir markanın değeri, hedef pazarlarındaki tüketicilerle kurduğu güçlü ilişkilerden kaynaklanıyor. Başarılı olan markaların her birinin mutlaka bir vaadi var. Marka vaadi olarak adlandırdığımız olgu, tüketicilerin ister fiziksel isterse duygusal ihtiyaçlarını gidermek adına markaların tüketicilere verdikleri söz. Örneğin, Rolex marka saat takan bir kişinin amacı sadece saatin kaç olduğunu öğrenmekten öte bir anlam ifade eder. Ya da iPhone kullanan bir kişinin amacı sadece sevdikleri ile iletişim kurup fotoğraf çekmek olamaz. Ya da neden Mercedes, BMW, Volvo? Aslında kilit nokta burada. Bu markalar sadece tüketicilerine kaliteli ürünler vadetmiyor aynı zamanda bir statü vaadinde bulunuyor. Bazı markalar bizlere statü vadeder, bazıları mutluluk, bazıları da eşsizlik vaadinde bulunur. Markalaşma yolculuğunda şunu unutmamak gerekir: ”Önemli olan markanızın tüketicilere ne hissettirdiğidir.” Günümüz tüketicisi, rasyonel olmaktan çok duyguları ile hareket ediyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.