Günümüzde iş dünyası karmaşık, teknik ve teorik bilgilerin yanı sıra yaratıcı, analitik ve eleştirel düşünme süreçlerini de devreye almak zorunda. İşin sürdürülebilir olması için de çeşitlilik, kapsayıcılık ve hakkaniyet konuları çok önemli bir konumda bulunuyor. Küresel iş gücünün son yıllarda daha da çeşitli hale gel- mesinin yanı sıra önümüzdeki yıllarda bu çeşitliliğin daha artacağı tahmin ediliyor. Kuruluşlar, küresel sahne- de rekabetçi kalabilmek için cinsiyet, yaş, ırk/etnik köken, cinsel yönelim, din ve çeşitliliğin diğer boyutlarından ba- ğımsız olarak çalışanlarının önemini artık fark etmiş du- rumdalar. Bu nedenle, çeşitlilik ve kapsayıcılık “Hakkani- yet”i de içine alan yeni bir seviyeye evriliyor. Dünyadaki demografik değişim, birçok farklı ayrımcılık türünü daha fazla konuşmamıza olanak tanıdı. Gelir adaletsizliğinin artmasıyla birlikte sosyoekonomik olarak farklı kategorilerdeki insanlara yönelik ayrımcılığı, birbirinden çok farklı kuşakların bir arada yaşamasıyla yaş ayrımcılığını (veya tersine yaş ayrımcılığını), kadın özgürlük hareketi ile birlikte kadınlara yönelik ayrımcılığı, LGBTI hareketi ile birlikte farklı cinsel yönelimdeki bireylere yönelik ayrımcılığı daha fazla konuşuyor olduk. Ve daha da konuşmalıyız. Konuşmalıyız ki; farkındalığımızı artırmakla kalmayıp çözüm önerileri de geliştirebilelim. Küresel iş dünyasında çeşitlilik ve kapsayıcılık, önceleri yasal ve ahlaki bir gereklilik olarak görülüyordu. Şirketlerin ne kadar çeşitli çalışanlara ve müşteri segmentlerine sahip olduklarını gururla anlattıkları birkaç on yılı geride bıraktık. Günümüzde ise tüm organizasyonlar, bunun bir gereklilik olması dışında bir rekabet avantajı olduğunun farkına varıyor. Artık çeşitli iş gücüne sahip olmak işveren markalarının; tüm müşteri segmentlerine hitap edebiliyor olmak ise tüketici markalarının olmazsa olmazı olarak görülüyor. Bu noktada hakkaniyetin önemini göz ardı ettiğimiz bir dönemi geride bıraktık. Organizasyonlar, birbirinden farklı ihtiyaçlara sahip bireyleri bir araya getirirken aynı koşulları sağlamaktansa, ihtiyaçlarına yönelik avantajları sunarak işi hakkaniyet boyutunda ele almaya başladı.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.