1989 yılında kurulmuş olan ASUS, teknoloji çözümleriyle tanınan çok uluslu bir şirket. Bulunduğu her noktada, insanların yaşamlarını iyileştiren deneyimler sağlamak için yeni nesil akıllı teknolojiler tasarlayan ve inşa eden şirket, “Yaptığımız her şeyde inanılmazı sunmayı hedefliyoruz.” mottosuyla hareket ediyor. Uzun süredir “Green ASUS” konsepti ile enerji tüketiminden üretime kadar birçok konuda doğa dostu teknolojilerle çalışan ASUS, ürünlerini enerji tasarrufu adına özel olarak tasarlıyor. Şirketlerin, sürdürülebilirliği bir parçaları haline getirmelerinin gerekli olduğunu belirten ASUS Türkiye Sistem İş Birimi Ülke Müdürü Özge Kılıç Güler hem sorularımızı yanıtladı hem de artık tüm dünyanın odağında olan “Yeşil Bilişim” konusunu detaylandırarak okuyucularımıza aktardı.

ASUS, teknoloji çözümleriyle tanınan çok uluslu bir şirket. Yeni nesil akıllı teknolojiler üreten bir şirketin Ülke Müdürü olarak, son dönemde yaşanan dijital gelişmeleri ve hızlanan dönüşüm süreçlerini ülkemiz adına nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hepimiz dijitalleşme eğiliminin COVID-19 ile birlikte çok daha hızlandığına şahit olduk; hatta bire bir deneyimledik. Normal şartlarda ortalama 10 yıl sürmesi öngörülen dijital dönüşüm yolculuğunu bir yıl gibi kısa bir sürede katettik. Eğitim, alışveriş, hatta doktor muayenesi online hale geldi. Sağladığı konforun yanı sıra, alışkın olduğumuz hayatımızı da elimizden aldı. Bugün bir robotun kargo teslim etmesi veya restoranda siparişi alması çok makul hatta olası görünüyor. Otomasyon sistemlerinin önemi her zamankinden daha fazla. Dijital dönüşüm ve yapay zekanın insanlık için elzem olduğunu her geçen gün net bir şekilde görüyoruz. Pandemiyle birlikte adeta bir kırılım yaşadık diyebiliriz. Yeni iş yapış modelleri ve meslekler hayatımıza giriyor. Şu anda bir kabuk değiştirme sürecindeyiz. Gelecekte de çok farklı mesleklere ihtiyaç duyulacağı aşikâr. Bu süreçte de kamu başta olmak üzere tüm kesimlere önemli roller düşüyor.

Bugünlerde dünyanın da gündeminde olan Green IT (Green Computing) üzerine çalışmalarınız olduğunu biliyoruz. Kısaca, “çevresel sürdürülebilir bilişim” şeklinde tanımlayabileceğimiz Green IT’nin içeriğini ve amacını anlatır mısınız?
Green IT (Yeşil Bilişim), bilgi teknolojilerinin kullandığı kaynaklar, ekipmanlar, tasarım ve operasyonların, bilgisayar ve teknolojik yan ürünlerinin çevreye en az zarar vermesini sağlayan bir teknoloji farkındalığı. Kısa tanımıyla; çevresel olarak sür- dürülebilir bilişim. Aslında uzun süredir dünyanın gündeminde olan bu kavram, ülkemizde pandemi ve iklim değişikliği etkilerinin daha ağır hissedilmesiyle birlikte popülerlik kazandı. Genel olarak bakarsak; tüketicilerin taleplerini karşılamak için seri üretimin sınırlarını zorlayan firmalar doğal kaynakları tahrip etmeye başladı. Küresel ısınma ve enerji krizlerinin kapımıza dayanması gibi geri dönüşü zor olan sonuçlar teknoloji dünyasını da harekete geçirdi ve Green IT kavramı gelişti. Daha da somut verilerle şöyle ifade edebiliriz; bilgi teknolojileri kaynaklarının tamamı elektrikle çalışan cihazlardan oluşuyor ve bu kaynakların tamamı modern bir ofis binasının elektrik giderlerinin %35’ini oluşturuyor. BT kaynaklarının salınım yaptığı karbondioksit oranı ise tüm dünya karbon salınımının %2’sini oluşturuyor. Bu oran tüm dünya havacılık sektörünün kullandığı enerji miktarıyla aynı. Kullandığımız cihazların sayısı arttıkça bu oranın da artacağını ön görmek çok zor değil. 2007 yılında birçok büyük teknoloji ve yazılım firmasının bir araya gelerek belirledikleri prensipler, sektörün de değişmesine neden oldu. Şimdi sadece donanımda değil, tasarım ve yazılım alanında bile yeşil ürünler ortaya çıkmaya başladı. Çevreci ürünlerimizle dünyaya vereceğimiz olası zararları en aza indirmeyi hedefliyoruz.

Green IT, uluslararası sivil toplum ve araştırma örgütlerinin dikkat çektiği noktalar ve getirdikleri sınırlamalarla kendini göstermiş durum- da. Dünyaya verilen zararı en aza indirmeyi hedefleyen bu ürünlerin en önemli farkları ve sağladığı tasar- ruflar nelerdir?
Elektronik cihazların üretiminde çev- re için çok zararlı olan bazı maddeler kullanılabiliyor. Ağır metaller, plastik, kurşun, cıva, kadmiyum gibi toksik atıklar doğaya büyük zararlar veri- yor. Her gün büyüyen bu elektronik cihaz çöplüğü, çevre için çok büyük bir tehdit anlamına geliyor. Dünyanın en büyük bilgisayar üreticilerinden biri olarak bu durumun farkındayız ve üzerimize düşeni yapmaya gayret ediyoruz. Ürünlerimizi belli kurallar ve standartlar çerçevesinde üretiyor, doğayı korumaya destek olmaya çalı- şıyoruz. Bunu da uzun süredir devam ettirdiğimiz Green ASUS konsepti ile yapıyoruz. Çevreci ürünler enerji tüketiminden üretime kadar birçok konuda doğa dostu teknolojilerle çalışıyor. Ürünler enerji tasarrufu yapmak için özel ola- rak tasarlanıyor. Yazıcılardan sunucu- lara kadar birçok farklı ürün gamında kullanılan bu sistemler yüzde 30 ile yüzde 70 arasında aylık tasarruf sağ- lıyor. %80.23 CPU güç tasarrufu sağlayan ASUS EPU teknolojimiz de çevreye duyarlı üretimin en iyi örneklerinden biri. ASUS, Avrupa Birliği’nin “enerji tüketen ürünler” (EuP) için çıkardığı çevre dostu yasalar da dahil olmak üzere, uluslararası tasarım yasalarına uymak ve daha fazlasını yapmak için sürekli çalışıyor. Bu çalışmalar enerji tasarrufu sağlayan teknolojiler geliştirerek aşırı elektrik kullanımının frenlenmesine ve bu sayede çevreyi korumaya yardımcı oluyor. ASUS’un geliştirdiği EPU, dünyanın ilk donanım temelli, istendiğinde devreye giren yeni nesil otomatik enerji tasarrufu çipi EPU, gelişmiş VRM verimliliğiyle her yük altında CPU güç kaynağını dijital olarak izleyip otomatik olarak ayarlayan yenilikçi bir güç teknolojisi kullanıyor. Yüksek performans için yüksek güç sağlar- ken, düşük yoğunluklu programları çalıştırırken ise %80,23’e kadar CPU gücü tasarruf ederek çevre koruması- na katkıda bulunuyor. Tasarruf edilen elektriği ve azaltılan CO2 miktarını gösteren yenilikçi AI Gear3 ile birleş- tirilen ASUS EPU %50’ye kadar artı- rılmış güç verimliliği sağlıyor. Ayrıca ASUS EPU, çevreye bir başka yolla da katkıda bulunuyor. Bir yıl boyun- ca aralıksız çalışan tek EPU anakart 33.000 watt elektrik tasarrufu sağlaya- biliyor. Bu da 20,7423 kg daha az CO2 anlamına geliyor. 10 milyon EPU ana- kart kullanılırsa, 207.430.000 kg CO2 azaltılabilir. Bir ağacın yılda 12 kg CO2 tükettiği düşünülürse, ASUS dünyaya yılda 17.285.833,33 ağaç eş değerinde katkı sağlıyor. ASUS olarak, dünyanın gerçek çevre- sel eylemlere ihtiyacı olduğuna ina- nıyoruz. Enerji verimliliğini artıracak ve çevresel etkileri azaltacak ürünler geliştiriyoruz. 2010 yılında piyasaya sürdüğümüz üretim sürecinde mi- nimum miktarda plastik materyaller kullanılan U serisi Bambu koleksiyo- nunu ve monitörlerini de buna örnek gösterebiliriz. Cıvasız LED arka ışıklı paneliyle de benzer LCD monitörler ile karşılaştırıldığında büyük tasarruf imkânı sağlıyor. Yılda 37.2 kWh ve 23.6 kilogram CO2’ye eş değer, yüzde 45’e varan güç tasarrufu sağlayan Designo Serisi, bununla birlikte her yıl 1.9 ağaç dikmeye veya dört kişilik bir aile için neredeyse iki yıl yetecek kadar oksijen üretmiş oluyor.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.