Günümüz perakende dünyasında, pandemiyle birlikte en çok farklılaşan unsurlardan biri de “fiziksel mağaza deneyimi” oldu. Müşteriler, “ürünleri” satın almaktan “deneyimleri” satın almaya doğru yönelmekte. Ürünün yarattığı fonksiyonel faydalar kadar duygusal ve deneyimsel faydalar da çok önem kazandı. Fiziksel mağazalar; satış noktası olmanın ötesinde müşteriyle ve hedef kitleyle bağ kurabileceğimiz bir nokta olarak evrilmiş durumda. Bu yeni düzenle birlikte mağazalar da format değiştirmiş durumda.

(Showroom/Guide Shop Stores) Gösterim/Rehberlik Mağazacılığı:

Ürünlerin sadece sergilendiği, satın alınamadığı mağaza formatıdır. Bu mağaza formatı, markalar açısından da operasyonel ve maliyet avantajları sunmaktadır. Bu format, depo maliyeti veya tedarik zinciri maliyetlerini azalttığı için günümüzde tercih edilir hale gelmiş durumda. Bu mağazalarda, “in-store ordering” yani, mağaza içinde internet üzerinden sipariş verme modeliyle satışlar gerçekleştirilmektedir. Müşteriler de bu mağaza formatında, her ürünün her bir modelinden birer veya en fazla ikişer beden/ölçü olduğu için, aynı m² içerisinde daha fazla ürün görebiliyorlar. Dünyada Bonobos, Sneakerboy gibi markalar, bu formatın en güzel örneklerini yaptılar.

Pop-Up Mağazalar:

Son senelerde, lüks perakendesinde de sıklıkla kullanılan bir format haline gelmiş durumda. Daha küçük m²’lerde geçici mağazacılık olarak tanımlayabiliriz. Bu mağaza formatları, özellikle yaygınlığı artırma, mağaza açmadan önce lokasyonu test etme gibi amaçlarla markalar tarafından tercih edilmektedir. Müşteriler açısından da servis odaklı bir format olduğu için tercih edilmektedir. Aynı zamanda bu formatta, özel koleksiyonlar, in-out/dönemsel, sezonsal ürünler de satıldığı için müşteriler tarafından tercih edilmektedir. Özellikle, Prada, Dior, Adidas sıklıkla pop-up alanlar, mağazalar tasarlamakta.

Flagship Modeller:

Ürünlerin daha deneyimsel bir kurguyla sergilendiği ve müşterilerle buluştuğu mağazacılık formatıdır. Bu modellerde en çok tercih edilen uygulamalardan biri de iki güçlü markanın bu konseptler içerisinde bir araya gelmesidir. Örneğin, ilgili mağaza içerisinde bir kahve köşesi oluşturulmak isteniyorsa, bu alanda lider bir markayla iş birliği yapılarak bir konumlama gerçekleştirilebilir. Bu formatı tercih eden markalar, aynı zamanda büyük mağazacılık ve hiper mağazacılık anlayışı olan markalardır. Daha küçük m² içerisinde servisin ön planda olduğu bir anlayış ile Flagship modelleri tasarlanmaktadır. Bu anlamda da en başarılı örneklerden biri, NordStorm’un yaygınlaştırdığı, servis odaklı NordStorm Local konseptlerdir. Aynı zamanda Samsung Flagship mağazası; Samsung 837/NYC de bu konudaki başarılı uygulamalardan biridir.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.