Dijital süreçler, iş dünyasının her alanını hızla dönüştürürken, bu hız karşısında geleneksel pazarlama yöntemleri de giderek zayıf kalmaya başladı. Sertleşen rekabet koşulları ve beklentileri değişen tüketiciler, şirketleri sürekli dinamik olmaya zorluyor. Şirketler ise yeni nesil teknolojilerin yardımıyla sürekli değişen trendlere uyum sağlamaya çalışarak her geçen gün ulaşılması daha da zorlaşan hedef kitlelerinin ilgisini çekmeye çalışıyorlar. Değişen tüketici yapısını doğru okumaktan başlayan süreç, müşteri deneyimini mükemmel seviyeye taşıyacak birtakım pazarlama faaliyetlerini adeta zorunlu kılıyor. Günümüzde tüketici, ne istediğini bilen, çevreye saygılı ve dünya için değer yaratabilen markalara yöneliyor. Bu durum da şirketleri; daha bilinçli ve tercih hakkını eline almış bir tüketici profili ile karşı karşıya bırakıyor. İşte tam bu buluşma noktasında; yeni pazarlama tekniklerini özümseyen ve entegre olabilen şirketler tüketiciyle temasta öne geçiyor. Adeta görsel ve işitsel bir bombardımanın yaşandığı günümüzde, dijital kanalların tümüne hâkim bir pazarlama stratejisi, şirketlere büyük avantajlar sağlıyor. Teknolojinin otomasyonda ve süreçleri geliştirmekte kullanılması verimliliği ve hizmet kalitesini artırmakla kalmıyor; sürdürülebilir başarının da en önemli parçalarından biri sayılıyor. Günümüzde şirketlerin hem kendilerine has hem de yeniliklere hitap eden teknikler oluşturmaları; onların gelecekte var olup olmayacaklarının da bir göstergesi. Biz de şirketlerin, tüketicilerle en kritik buluşma noktalarından biri olan pazarlama stratejilerini ve odaklandıkları noktaları sizin için derlerken; ülkemizin önemli markalarının pazarlama alanındaki yöneticilerinden bu konudaki görüşlerini aldık.

“TÜKETICININ, ALIŞKANLIKLARINI TEKRAR ESKIYE DÖNDÜRMESI MÜMKÜN DEĞIL”
Yeni düzende pazarlama liderleri, yeni bir role sahip oldu. Pazarlamanın kapsamı dışında kalan alanlar için sonuçları olan ve iç görüler sağlayabilen kişiler olarak organizasyonlarda giderek daha fazla rol oynayacak noktaya geldiler. Artık müşteri analitiğini, yalnızca iletişim zamanlamasını ve içeriğini belirlemek için değil; aynı zamanda müşterimizi ve beklentilerini anlamak, bu verilerle şirket genelinde kararları beslemek için kullanıyoruz. Avrupa’nın açık ara bir numaralı elektronik perakendecisi olarak bu dönemde en büyük farkı; 2016 yılından bu yana takip etmekte olduğumuz müşteri odaklı dijital dönüşüm projesi ile hayata geçirmiş olduğumuz stratejimizle yarattık. Zaten başlamış olan önemli bir dijital dönüşüm süreci içerisindeydik. Pandemi ise her sektörde olduğu gibi bizde de bu dönüşüme önemli bir ivme kazandırdı. MediaMarkt Türkiye olarak dönüşüm projemizde stratejimizin merkezine tüketicilerimizi koyduk ve pazarlamayı da şirketimizde, müşterinin ana sahibi departman olarak konumlandırdık. Sadece o günün değil, farklı potansiyel geleceklerin haritasını çıkardık ve çalışanlarımızdan ajanslarımıza, medya iş ortaklarımızdan, çağrı merkezlerimize kadar ekosistemleri sağlıklı bir şekilde entegre ettik. Uçtan uca ve bütüncül olarak kurduğumuz bu yapı ile yepyeni, alanında öncül bir pazarlama organizasyonuna sahip olduk ve yeni düzende öne geçtik. Akabinde gelişen pandemi koşullarında ise o zaman yaratmış olduğumuz müşteri odaklı ve dijitale uyumlu yapımızın avantajını yaşadık. Üstelik kaslarımızı da esnettik. Bu nedenle ana odağımızın ileriye dönük düşünme olduğunu söyleyebilirim. Hem tüketicilerimize hem de küresel olarak neler olup bittiğine karşı aşırı hassas olmamız ve her zaman değişimlerin, strateji ile pratiklerimizi nasıl etkileyeceğini planlamamız gerekiyor. Bu doğrultuda Ağustos 2020 itibariyle e-ticaret operasyonlarını da pazarlama ile aynı çatı altında yönetmeye başladık. Böylece, tüketicinin yaşamakta olduğu değişimi, en önce kendi yapımızda en doğru şekilde yansıttık. Günümüz tüketicisi büyük bir değişim yaşıyor. Örneğin, tüketicilerin alışveriş yolculuğu; pandemi öncesinde online aramayla başlayıp, devamında mağazayı ziyaret etmesi, ürünleri denemesi ve son olarak da ürünü satın almasıyla sonuçlanıyordu. Bu yolculuk pandemide yine online aramayla başladı fakat devamında online deneyim ve online satın alma ile ilerledi. Bu süreçte çağrı merkezlerinin fonksiyonları değişti. Anlık mesajlaşama hizmetleri, görüntülü hizmetler hayatımıza vazgeçilmezler olarak girdi. Tüketicilerin çoğunlukla dijital olarak ilerlettiği bu süreçler, pazarlama dünyasına da çeşitli yenilikler getirdi. Çünkü artık bu dünyayı keşfeden tüketicinin, alışkanlıklarını tekrar tamamen eskiye döndürmesi mümkün değil. Bunu verilerle ele alacak olursak; müşterilerimizde çoklu kanaldan alışveriş yapanların oranı yüzde 200 artarken, sadece online’dan alışveriş yapanların oranı ise yüzde 308 artmış durumda. “ARTIK TEK KANAL KIMSEYI TATMIN ETMIYOR.” MediaMarkt çok kanallı bir stratejiyle hareket eden bir marka. Artık tek kanal kimseyi tatmin etmiyor. Tüketiciler önlerine koyulan birden fazla alternatif arasından seçim yapmak istiyor. İşte MediaMarkt’ta yıllar önce başlattığımız bu çok kanallı dönüşüm, pandemi sürecine denk gelen mali yılımız- da işimizi yüzde 45 büyütmemizi sağladı. E-ticaret hacminin genel ticarete oranı 15’lere ulaştı. Ayrıca geçen yıl ile bu yılı karşılaştırdığımızda, satışa dönüşüm oranımızdaki perfor- mansımızı da yüzde 76 arttırdık. Bu veriler her ne kadar online dünyanın önemli derecede büyüdüğünü gösterse de tüketicilerin mağazaya gitmekten vazgeçmediğinin de altını çiziyor. Bugün mediamarkt.com.tr’de “Pick Up” uygulama- mızla teknolojiseverlerin online’dan satın aldıkları ürünleri, mağazadan teslim almalarına olanak veriyoruz. Pandemide bu hizmetimizi kullananların oranı yüzde 20’lere yaklaştı. Yani müşterilerin yine mağazaya uğradığını söyleyebilirim. Bu; mediamarkt.com.tr’den alışveriş yapan her 5 kişiden bi- rinin alışverişini mağazada sonlandırdığı anlamına geliyor. İşimizi dijitalleştirirken, dijital dünyayı daha fazla kullanan tüketicilerimizi de o mecralarda yakalamaktan geri kalmı- yoruz. Dijitalin pazarlama bütçesi içerisindeki oranı yüzde 60’lara ulaştı. İsveç’te bu oran yüzde 80. Dijital dünyaya bu denli önem veren bir marka olarak, hedef kitlemizi yakalaya- cağımıza inandığımız tüm kanallarda aktif olarak yer alıyo- ruz. Performans odağından vazgeçmemek ve sektörde ilkleri denemek, yenilikleri kucaklamak genlerimizde var. Biz de pazarlama olarak kendimizi

TÜM HIZMETLERI TEK TIKLA SUNAN DIJITAL PLATFORM

Vestel olarak trendleri takip eden değil trendleri şekillen- diren ve öncülük eden bir markayız. Tüm stratejik adımla- rımızı tüketicilerimizin beklenti ve ihtiyaçlarının yanında hem tüketim davranışlarını hem de sosyal davranışlarını iyi analiz ederek atıyoruz. İnsanımızı dinleyerek, bugüne kadar birçok yeniliğe ve ilke imza attık ve fark yarattık. Son dönemde gelişimini hızlı bir şekilde devam ettiren dijital- leşmenin hayatımızdaki yerini artıracağını önceden göre- rek, proaktif ve çevik bir şekilde harekete geçtik. Kurulduğumuz günden bu yana Türkiye’de olmaz denilen birçok uygulamayı en iyi şekilde hayata geçirdik. Yenileri için de hız kesmeden çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Teknolojilerimiz her eve girsin, herkese ulaşsın, hepimizin daha konforlu anları, daha güzel günleri olsun istiyoruz. Hayat koşuşturmacası içinde, onların en büyük destekçisi olabilmeyi istiyoruz. Ve bu sebeple her defasında aynı cümleyi kuruyoruz; “Vestel’le olur, Neden Olmasın?” Yeni marka yolculuğumuzda tüketicimizle birlikte yürüyeceğimiz yeni yol “Vestel’le Olur, Neden olmasın?”, bizim için teknolojide, perakendede, hizmette, üründe; kısacası her alanda bir kilometre taşını ifade ediyor. Teknoloji üreten, teknolojiye yön veren bir şirketiz. Ürün ve hizmetlerimizle tüketicilerimizin hayatını kolaylaştırırken, web sitemizin salt bir internet sitesi olarak hayatını sürdürmesi düşünülemezdi. Vestel.com.tr’yi yalnızca markamızı anlatan bir site olarak değil, Vestel markasından alınan tüm hizmetleri tek tıkla sunan bir platform olarak yeniledik. Vestel.com.tr’de müşteriler e-randevu hizmetiyle aldıkları ürünün kurulum günü ve saatini kendileri belirliyor. “24 Saatte Teslim” hizmetiyle ihtiyaç duyduğu hızda teslim olanağından yararlanabiliyor. Vestel.com.tr’deki ”Detaylı Kargo Takip” hizmetiyle kargo anlık takip ediliyor, Vestel.com.tr’den alınan ürünler 30 gün içerisinde kolayca iade ediliyor. Vestel.com.tr’de kullanıcı yorumları şeffaf bir şekilde yayınlanıyor, siteyi ziyaret edenler önceki kullanıcı deneyimlerini görebiliyor. Ayrıca; AR (Arttırılmış Gerçeklik) teknolojisiyle geliştirilen “Evinde Gör” seçeneğiyle ürünün evlerinde nasıl durduğunu görebiliyor. “Stok Bul” özelliğiyle ise ürünleri en yakın Vestel mağazalarında görmek isteyen müşteriler, kendilerine en yakın mağazada bulunan ürünleri görebiliyor. Dilerlerse “Capcanlı Destek” uygulamamızla merak ettikleri tüm sorulara cevap bulabiliyor. Kısaca; Vestel.com.tr gelecek dönemde iletişim stratejilerimizde daha çok olacak. Tüketicilerimiz Vestel.com.tr farkını daha çok duymaya ve deneyimlemeye devam edecek. Geçen yıla baktığımızda evde geçirilen zamanın artmasına bağlı olarak, gündem takibi için sıklıkla başvurulan tema- tik kanalların izlenme oranında artışlar gözlendi. Özellikle bu kanallarda yer alan canlı yayınlardaki reklam yatırımları önem kazandı. Gündem sebebiyle anlık bilgi akışı ihtiyacıy- la, internet siteleriyle gazete ve dergilerin internet sitelerine erişimde artışlar yaşandı. Bu durum çoklu ekran kullanımı- nın artmasını da beraberinde getirdi. Beyazıt Öztürk’le bir- likte çektiğimiz ikinci reklam filmimiz de tüketicinin çoklu ekran kullanımına dikkat çekti ve tüketicilerin iç görüsünü yansıttı. İzleyiciyi ekran başına bağlayan yapımlar reklam arasına girdiğinde gözler televizyon ekranından diğer ekranlara özellikle de telefonlara kayıyor. Reklam filmimiz de bu gerçekten yola çıkarak izleyiciye; “Hazır internettesin” dedi ve onu Vestel.com.tr’ye davet etti. TÜKETICI İHTIYAÇLARINI DOĞRU OKUMAK Yenilikçi ürün ve hizmetlerimiz, yürüttüğümüz KSS çalışmalarıyla tüketicilerimize “Vestel’le Olur” dedirtmek istiyoruz. Dijitalleşmenin ülkemizdeki yüklenicisi olarak dijital dönüşümü işimizin her noktasına ulaştırmak için çalışıyoruz. Bazen zorluk olarak görünen bir durum farklı bir pencereden bakıldığında fırsat olarak da değerlendirilebilir. Dijital dönüşümü de bu şekilde düşünebiliriz. Bu dönüşüme adapte olmak, tamamlamak her şirket için eşit derecede kolay olmayabilir. Ama durumu iyi analiz edip atılacak adımları iyi belirlemek, dijital dönüşüme olduğu gibi karşılaşacağımız diğer tüm sorunlara da çözümü kolaylaştıracaktır. Teknolojiyi üreten bir marka olarak dijitalleşme adaptasyonumuz zor olmadı. Bu konudaki yetkinliğimiz her ne kadar yüksek olsa da gereklilikleri doğru analiz edip, iyi bir planla yola çıktık. Bu da başarıya ulaşmamızı kolaylaştırdı diyebilirim. Burada liderlere düşen görevlerden en önemlisi; ekibiyle birlikte hem şirket içerisinde hem de hizmet verilen tüketiciler nezdinde ihtiyaçları iyi okumak ve davranışları doğru bir şekilde değerlendirmekten geçiyor. Hem kendisi hem de ekibi için sürekli gelişmeye inanan ve bu yolda hareket eden liderler katma değer oluşturabilirler. Bu sürecin şirketimize sağladığı faydalara bakarsak; tüketicimizin beklentilerine hızlıca yanıt veren bir marka olduk, gelişimimizi ve dönüşümümüzü tamamlama imkânı bulduk. Bu da hem pazarlama faaliyetlerimizin başarıya ulaşmasına hem tüketici memnuniyetine yansıdı.

AKILLI SISTEMLER ILE İHTIYAÇ TAKIBI

Migros olarak; pazarlama stratejimizi, müşterilerimizin değişen ihtiyaç ve taleplerini yakından takip ederek kur- guluyoruz. Öğrenme algoritmasına sahip akıllı sistemlerle geleceğin perakendesini şekillendiriyoruz. 14,6 milyon aktif üyesi olan Türkiye’nin ilk sadakat programı “Money Kart” ile müşterilerimizin satın alma davranışları hakkında verdi- ği bilgilerden yararlanarak, gıda perakendesinde ilk ve tek olan kişiselleştirilmiş teklifler ve “Kendi kampanyanı kendin yarat!” gibi hibrit kampanyalar yaratma fırsatı sağlıyoruz. Sürdürülebilir büyüme ve verimlilik ilkelerimiz çerçevesinde; sebze ve meyve imhalarını düşürmek için başlattığımız yapay zeka destekli “Otomatik Sipariş Sistemi”ni kullandığımız mağazalarımızda, büyük başarı gösterdik. Dijital uygulamalarımızla mağazalarımızdaki meyve ve sebze reyonlarında bulunan ürünleri otomatik tanıyor, miktarını ve stok durumunu anlık olarak takip edebiliyor, bunlar hakkında bildirimler üretebiliyoruz.

TÜKETICI ÜRÜNÜN YOLCULUĞUNA EŞLIK EDEBILIYOR
Tedarikçilerimizle iletişimimizi kuvvetlendirmek için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dönemsel olarak 3.000 farklı ulusal, yerel ve uluslararası tedarikçi firma ile çalışıyoruz. Mağaza ve ürün optimizasyon projeleri, satış alanı ile iş gücünde verimlilik, stok minimizasyonu ve rafta ürün bulunurluluğunda artışla birlikte operasyonel maliyetlerimizde düşüş sağlıyoruz. İş ortaklarımızın hizmetine sunduğumuz “Mecom” ve “Memobil” uygulamaları ile tedarikçilerimiz; bilgisayar, tablet ve akıllı telefonları üzerinden, çeşitli analizlere anlık olarak ulaşabiliyorlar. Bugün 1567 tedarikçi Mecom’u, 600 tedarikçi de Memobil’i aktif olarak kullanıyor. Tarımsal üretimin devamlılığı ve çiftçilerimizin emeğinin karşılığını güvenle alabilmeleri için her türlü desteği sağlıyoruz. Çeşitli bölgelerin tarlalarında kurduğumuz dijital tarım istasyonları ile çiftçilerimizin üretim süreçlerinin dijital dönüşümünü destekledik. Türkiye’de ilk olarak; blockchain teknolojisini müşteri kanadına taşıdık. Böylece müşterilerimiz, mağazalarımızda satılan MB (MigrosBlockchain) logolu 750 çeşidin üzerindeki meyve ve sebzenin tarladan rafa kadar olan yolculuğuna erişebiliyor.

“İLETIŞIMIN GÜCÜNE İNANIYORUZ”
Direkt insana temas eden bir sektörde yer alıyoruz ve yol haritamızı müşterilerimizin beklentileri belirliyor. Sürek- li değişebilen beklenti ve ihtiyaçlar için de adımlarımızı müşterilerimizi ve dağıtım kanallarımızı her mecrada dinleyerek atıyoruz. Tüketicilerimizin markamızla yaşa- yacakları deneyimi, onların değişen ihtiyaçlarını gerçek- ten anladığımızdan emin olarak tasarlıyoruz. Yeni yaşam tarzlarına ve beslenme şekillerine uyum sağlayabilmek bizim için çok önemli. Bu anlamda, ürün portföylerini, tüketicilerin alışkanlıklarındaki dönüşüme adapte ede- bilmek üzere oluşturuyoruz. Pandemi döneminde çeviklik üzerine kurulu iş strateji- mizi test ettik ve ne kadar doğru yolda olduğumuzu gör- dük. Çevik yapımız sayesinde sürece hızla uyum sağlaya- rak satış stratejilerimizi güncelledik ve özellikle modern satış kanalında büyük bir başarı elde ettik. Yüksek bir enerji, motivasyon ve markamıza olan inancımızla ça- lışıyoruz. Tüketicilerin hayatını daha da kolaylaştırmak için onların isteklerini dinleyerek yepyeni ürünler çıka- rıyoruz. Bu ürünlerle insanların restoranlarda buldukları lezzetleri, evleri için daha pratik ve ekonomik bir şekilde sunuyoruz. Genç ve dinamik bir markayız. Pazarlama stratejimizde de bu dinamizmin izlerini görmek müm- kün. İletişimin gücüne inanıyoruz. Dikkatleri markamıza çekecek pazarlama çalışmalarına odaklanıyoruz. Paydaş- larımızı, iş ortaklarımızı ve tüketicilerimizi can kulağıyla dinliyor, planlamalarımızı bu yönde yapıyoruz. Hem iç iletişim hem de dış iletişimde sürekli etkileşim halinde kalmaya büyük önem veriyoruz. TV, radyo, dijital ve ba- sın mecralarında yaptığımız nokta atışı iletişim çalışma- ları, bizi daha dikkat çekici bir marka haline getiriyor. Yaratıcı dijital projeler ve sosyal medya uygulamalarıyla, markamızın bilinirliğini artırıyoruz. Böylece hedef kitle- mizle kurduğumuz bağ da güçleniyor. Aynı zamanda rek- lam ve pazarlama faaliyetlerimiz, ürünlerimizin geniş bir kitle tarafından tanınmasını sağlıyor.

“PAZARLAMAYI TÜKETICIYI DINLEME VE ANLAMA REFLEKSI OLARAK YORUMLUYORUZ”

Dijitalleşme ilk günden bu yana sahibinden.com’un iş mo – delinin DNA’sında yer alan bir kavram. 21 yıl önce ilan say- falarını dijital ortamda tüm Türkiye’nin ücretsiz erişimine açma hedefiyle başladığımız yolculukta bugün e-ticaret sek – törünün öncü ve yenilikçi aktörlerinden biri haline geldik. Türkiye’nin, teknoloji altyapısındaki yatırımlar ve tüketici – lerin bu alandaki okuryazarlıklarının hızlı gelişmesiyle, pek çok dünya ülkesine göre dijitalleşmeden payını daha erken aldığını söyleyebiliriz. Dijitalleşmenin ödeme sistemleri ve lojistik sektörlerinde yoğun olarak kullanılması gibi etmen – ler de e-ticarete büyük bir dinamizm kazandırdı. Sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteren bir kurum olarak; pazarla – mayı mevcut olanı kabul ettirme eylemi değil, tüketiciyi dinleme, anlama ve etkileşimli bir süreç yönetimiyle ihtiyaç – larına yanıt verme refleksi olarak yorumluyoruz. Alanında uzman çalışanlarımızın da bu bakış açısını içselleştirdiğini söylemekten memnuniyet duyuyoruz. “YEN I ÜRÜN VE SERV ISLER GEL IŞT IRMEYE DEVAM EDECEĞ IZ.”
Odağımıza aldığımız öncelikli konular; kullanıcı memnu – niyeti ilkesinden vazgeçmeyen hizmet anlayışı, güçlü insan kaynağı ve sektöre katkı sağlayacak yeni teknolojileri hayata geçirme heyecanımız. Ar-Ge merkezimizin rehberliğinde, makine öğrenimi ve yapay zeka gibi uzmanlık gerektiren, yüksek teknoloji alanlarına, test ve kalite yönetimine yatırım yapıyoruz. Kullanıcılarımıza, aldığımız detaylı ilan bilgileri sayesinde çok sayıda filtreyle detaylı arama deneyimi sunu – yoruz. Ayrıca kullanıcıların baktıkları ilanlar, yaptıkları ara – malar, satın alma tercihleri gibi davranışlarını inceleyerek analiz ederek ilgilenebilecekleri ilanları öneriyoruz. Ayrıca, sesli komutlarla uygulamayı kullanabilme özelliğinin yanı sıra; yapılan aramayı kaydederek daha sonra bu kriterlere uygun ilan bulunduğunda, sistemin bilgi verdiği “Favori Aramalarım” gibi birçok hizmet sunuyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.