Dünyanın lider gıda ve içecek şirketi Nestlé, yaşam kalitesini artırmak ve daha sağlıklı bir geleceğe katkıda bulunmak için sürekli olarak yiyecek, içecek ve beslenmeye dayalı sağlık çözümleriyle mümkün olanın sınırlarını zorlamayı hedefliyor. Geleceğin gıdası için tüm faaliyetlerini yeniden şekillendiren şirket; sürdürülebilir bir gıda sistemi oluşturulabilmesi amacıyla ekosistemi koruyan çözümler geliştirerek alışılagelmiş yaklaşımların ötesine geçen uygulamalarını artırıyor. Türkiye’de 116 yıldır üretmeye devam eden Nestlé Türkiye, ülkemizde büyümeyi sürdürerek yerel üretimi geliştirmeyi öncelikleri arasında tutmaya da devam ediyor. Nestlé Türkiye Pazarlama ve Kurumsal İletişim Direktörü Zeynep Sungu sorularımızı yanıtladı ve ürün içeriklerinden gıda atıklarının yönetimine kadar her alanda öncülük ettiği sürdürülebilir beslenmeye dair projelerini anlattı.

Dünyamızın en önemli gündem maddelerinden biri olan sürdürülebilirlik konusuna öncelik veren ve alışılagelmiş yaklaşımların ötesinde uygulamalarla ekosistemi korumaya yönelik hamlelerde bulunan bir şirketsiniz. Nestlé’nin kurumsal duruşunu ve sürdürülebilirlik yaklaşımını anlatır mısınız?

Nestlé, 400’ü aşkın fabrikası ve 300 bin çalışanı ile dünyanın tüm ülkelerinde faaliyet gösteriyor. Türkiye’de ise 116 yıldır üretmeye devam ediyor. İçinde bulunduğumuz toplumlara, faaliyet alanlarımız doğrultusunda katkı sağlamayı sorumluluğumuz olarak görüyor, tüm stratejilerimizi “Ortak Değer Yaratma” anlayışıyla kurguluyoruz. Bugünün ve gelecek nesillerin yaşam kalitesini artırmak için gıdanın gücünü ortaya çıkarmayı küresel amacımız olarak benimsiyoruz. Etki alanımızı artırmak için Birleşmiş Milletler Küresel Sözleşmesi’nin 17 sürdürülebilir kalkınma hedefini esas alıyoruz ve global olarak belirlenmiş 36 taahhüdümüz bulunuyor. Bu taahhütlerden biri; 2050’ye kadar tüm faaliyetlerimizde “net sıfır” emisyonuna ulaşmak. Bu doğrultuda gıdanın geleceğinde tehdit oluşturan iklim değişikliği ile mücadelemizi hızlandırdık. Nestlé, 3.2 milyar İsviçre Frangı yatırım yapacağı bir eylem planı hazırladı. Plan, onarıcı tarımın yaygınlaştırılması, faaliyetlerin yeniden tasarlanması ve ürün portföyümüzün dönüştürülmesini kapsıyor.

Sürdürülebilir beslenme trendi beraberinde yeni gıda sistemlerini de zorunlu kılıyor. Bu anlamda baktığınızda gıdanın gelecek vizyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Nestlé olarak bu yöndeki faaliyetleriniz neleri içeriyor?

Sürdürülebilir gıda sistemleri, gelecek nesillerin gıda güvenliğini ve sağlıklı beslenmesini önceliklendiren bir vizyonu beraberinde getiriyor. Giderek yaygınlaşan beslenme eğilimleri, geleceğin gıdası hakkında da önemli bilgiler veriyor. Dünya genelinde vejetaryen ve vegan beslenmeye yönelenlerin sayısı her geçen gün artarken, hayvansal gıda tüketimini minimize eden ve bitkisel ağırlıklı beslenen fleksitaryen nüfus da giderek genişliyor. Ürünlerin çevresel etkilerini de dikkate alarak tercih yapan kişilerin sayısı her geçen gün artıyor. Nestlé tüm dünyada, tüketicinin değişen ihtiyaçlarını anlamayı ve bu ihtiyaçları karşılayacak ürünler geliştirmeyi önceliklendiriyor. 5 bin kişilik bilim insanından oluşan güçlü Ar-Ge ekibi, ürünlerin sürekli gelişimini sağlıyor. Sağlığa ve çevreye daha duyarlı yeni ürünler üzerinde durmadan çalışıyor. Bu çerçevede, yiyecek ve içeceklerde besleyici bileşenlerin artırılması için ürünler yeniden formüle ediliyor, yurt dışında bitki bazlı ürün seçenekleri artırılıyor. Her yıl ürünlere, milyarlarca porsiyon sebzenin yanı sıra kabuklu yemiş ve tohum gibi sağlıklı içerikler dahil ediliyor. Ürünlerinde doymuş yağ, sodyum, şeker oranını azaltma ve trans yağı çıkarma üzerine politika geliştiren ilk şirket olarak portföyünü geliştirmeyi sürdürüyor. Öte yandan faaliyetlerimizin çevresel etkilerini minimize etmek ve gezegenin geleceğinde pozitif etki yaratmak için suyun doğaya geri kazandırılmasını ve ambalajlarımızın %100’ünün geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir hale getirilmesini taahhüt ettik. Bu doğrultuda, üretim süreçlerimizde suyun kullanımını azaltacak çalışmalar yürütüyoruz. Bununla birlikte, bu yıl ambalajlarımızdaki geri dönüştürülebilir plastik oranını %85’e, geri dönüştürülmeye uygun şekilde tasarlanmış plastik oranını ise %98’e çıkarmayı hedefliyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.