”BÜYÜK VERI ILE MÜŞTERILERIMIZIN HAYATLARINDA DEĞER YARATIYORUZ”

Tüm paydaşlarına değer yaratarak sürdürülebilir büyüme sağlamak hedefiyle ilerleyen Garanti BBVA,stratejisini, müşterilerine karşı her zaman “şeffaf”,“anlaşılır” ve “sorumlu” bir yaklaşımla, müşteri deneyimini sürekli iyileştirmek ilkeleri üzerine yapılandırıyor. 25yıl önce başladığı dijitalleşme yolculuğunda bugün sektöründe öncü konumunda bulunan banka, müşterilerinidoğru zamanda doğru finansal araçlara yönlendirerek dijital dünyanın tüm imkanlarından yararlanmalarını sağlıyor. Dijitalleşmenin getirdiği fırsatlarla kaynak tüketiminiazaltmayı ve verimliliğe katkıda bulunmayı hedefleyenGaranti BBVA’nın Genel Müdür Yardımcısı Işıl AkdemirEvlioğlu, sorularımızı yanıtlıyor ve açık bankacılık hakkındaki gelişmeleri aktarıyor.

Sektöründe öncü adımlarla başarılarını pekiştiren Garanti BBVA olarak dijitalleşme alanında neler yapıyorsunuz? Banka olarak stratejik öncelikleriniz ve yarattığınız farklılıklar neler?

Garanti BBVA, Türkiye’de bankacılıkta dijitalleşme adımlarını ilk başlatan ve bu alanda 25 yıla uzanan geçmişiyle sektörünün öncülerinden olan bir banka. Bunun en önemli dayanağı hiç kuşkusuz teknolojiye yaptığımız ve aralıksız devam eden yatırımlarımız. Neredeyse her şeyin dijitalleştiği bir dünyada farklılaşmak hiç kolay değil. Ürün ve hizmetlerin birbirine benzediği bir dünyada, müşterisini dinleyen, anlayan, güven ihtiyacını karşılayabilen ve müşterisine gerçek fayda yarattığını hissetti- ren kurumların farklılaşacağını biliyoruz. Farklılaşmayı sağlamak adına da müşterilerimizle dijital kanallarımızdaki iletişimi derinleştirmemiz gerekiyor. Banka olarak stratejik önceliklerimiz arasına aldığımız finansal sağlık yaklaşımı da hem 25 yıl önce başladığımız dijitalleşme yolculuğumuzun hem de bu anlayışımızın bir yansıması niteliğini taşıyor. Sunduğumuz en önemli katma değerlerden birinin, müşterilerimize finansallarını yönetmede destek olabilmek, ihtiyaç duydukları noktalarda kişiye özel tavsiyeler verebilmek olduğuna inanıyoruz. Müşterilerimize finansal danışmanlık yapabilmek, sektörde giderek daha önemli hale geliyor. Onlara daha yakın olmayı, finansal durumlarıyla alakalı farkındalık sağlamayı ve tavsiyelerimizle yol göstererek müşterilerimizi biraz daha rahatlatabilmeyi amaçlıyoruz. Bu da bizim, müşterilerimizi doğru zamanda doğru finansal araçlara yönlendirdikçe birikimlerini artırmalarında, harcamalarını yönetmede tavsiyeler sundukça, onların güvenilir ortağı olmamızı sağlıyor. Burada en kilit nokta, en büyük güç ise şüphesiz büyük verinin gücü. Teknoloji ve verinin gücüyle de tetiklenerek mobil bankacılık, ürün başvuru platformu olmanın çok öte- sinde bir yere doğru evriliyor. Büyük veri sayesinde müşterilerimizin hayatlarında bir değer, anlam yaratma, onlara fayda sunma potansiyeline sahibiz. Eldeki veriyi doğru işleyerek bir değere dönüştürenlerin kazanacağı dönemdeyiz. Veri, müşterilerimizin hayatını daha da kolaylaştıran, günlük ihtiyaçlarına cevap veren, yaşam tarzlarına göre önerileri kişiselleştirebilen, finansal hizmetlerden daha ötesini sunmaya odaklanan dünyanın kapısını açıyor. Diğer yandan bu anlayışın bankamız stratejisinin temelini oluşturan sürdürülebilirlik kavramıyla da fazlasıyla örtüştüğüne inanıyoruz. Sürdürülebilirlik ve finansal sağlık aslında bir finansal sürdürülebilirlik eforu. Toplumun ekonomik sürdürülebilirliği için de bu bilinçlenmenin ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz.

Bankacılık sektöründe yaşanan en önemli gelişmelerden biri de “açık bankacılık”. Bu modelin, rekabete, sektöre, finans alanında hizmet veren şirketlere ve müşterilere sağladığı avantajlar ne yönde ilerliyor?

Açık bankacılık önemli bir gelişme olarak hayatımıza girdi ve bankaların olduğu kadar müşterilerimizin dijital deneyimini de dönüştürüyor. Hatta dönüşümü daha da ileri boyuta taşıyacak. Platformların iç içe geçtiği, tüm oyuncuların kendi aralarında etkileşime ve iş birliğine girdiği dinamik bir döneme giriş yaptık. Etki alanına baktığımızda sadece bankaların değil, diğer kuruluşların, finteklerin de finansal hizmetleri sunabilmesine olanak sağlıyor. Açık bankacılığın temelinde, finansal verilerinizi kendi onayınız doğrultusunda üçüncü parti kurumlarla paylaşmak var. Bu da verinin demokratikleşmesi anlamına geliyor. Böylece müşterilerimiz talep etmeleri durumunda diğer finansal kuruluşlardaki verilerine farklı bir platformdan erişim sağlayabiliyor, hesaplarını görüntüleme ve yönetme kolaylığına sahip oluyor. Bankalar ve rekabet açısından avantajlarına baktığımızda da müşteriler hakkında izin verdikleri ölçüde daha fazla bilgiye sahip olma, onları daha yakından tanıma ve hatta kişiselleştirilmiş önerilerin daha da zenginleşmesi açısından son derece yararlı bir gelişme olarak ajandamıza girdi diyebiliriz. Müşteriler penceresinden baktığımızda da mali durumlarını daha kolay takip etmelerini ve yönetebilmelerini sağlıyor. Tercih ettikleri platformdan ilerleyecekleri için daha iyi bir deneyim ya- şamalarına ve zamandan tasarruf etmelerine yardımcı oluyor. Açık bankacılık aynı zamanda rekabet, yenilikçilik, müşterilere daha iyi hizmet vermek adına da bir fırsat. Servis bankacılığı ile birlikte düşünüldüğünde, bu alana telekom, e-ticaret, teknoloji şirketleri gibi finans odaklı olmayan şirketlerin de girmesini bekliyoruz. Dolayısıyla gelecekte sektörler arası sınırlar giderek daha da kaybolacak. Rekabetin tanımı değişse de aslında yeni dönemde rekabetten çok iş birliğini konuşacağız. Yenilikçi fikirlerin ortaya çıkabilmesi için sektör içi ve dışı işbirliklerinin yapılması neredeyse bir zorunluluk haline gelecek. Açık bankacılık, hayatımıza farklı açılımlar getirmekle birlikte üzerinde durmamız gereken çok önemli bir konu var ki o da müşterinin güveninin zedelenmemesi. Müşterilere ilişkin bilgilerin kurumlar arası paylaşılmasıyla, bu verilerin güvenliği daha önemli hale geliyor. Bu nedenle üçüncü parti kurumlarla verilerin en güvenli biçimde paylaşılmasını sağlayacak yapıların geliştirilmesi önemli. Tüm bunlar ışığında açık bankacılığı rekabet, yenilikçilik, müşterilere daha iyi hizmet sunmak için bir fırsat olarak görüyoruz.

Dünya gündeminin ana başlıklarından biri olan sürdürülebilirlik, Garanti BBVA’nın da gündeminde yer alan en önemli konulardan biri. Bu kapsamda, dijitalleşme ile sürdürülebilirliği birbirleriyle nasıl harmanlıyorsunuz? Konuyla ilgili hedefleriniz neler?

Son yıllarda yaşadığımız pandemi, kuraklık, sel, yangınlar, sos- yal eşitsizlikler gibi pek çok konu bize gösteriyor ki dünyamızın en önemli ve öncelik verilmesi gereken konusu sürdürülebilirlik. Garanti BBVA olarak sürdürülebilirlik yolculuğumuzun temelleri 17 yıl öncesine dayanıyor. Uzun yıllardır tüm faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik ekseninde şekillendiriyor, dünyaya iyi bakmanın geleceğe iyi bakmak anlamına geldiğinin bilinciyle hareket ediyoruz. Sürdürülebilir kalkınma ve yeşil ekonomiye hizmet edecek kriterler çerçevesinde sunduğumuz finansal hizmetlerle ürün çeşitliliğimizi geliştiriyoruz. Dijitalleşme ve sürdürülebilirlik odağındaki çalışmalarımızı da birbirini destekleyerek ve besleyerek yürütüyoruz. Dijitalleşmenin oluşturduğu finansal risk ve fırsatları, sürdürülebilirliğin ortaya çıkardığı risk ve fırsatlarla entegre şekilde yönetiyoruz.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.