”DÖNÜŞÜM YOLCULUĞUMUZDA ANA TEMAMIZ DENEYİM”

Müşterilerine sadece ürün değil deneyim, mutluluk ve iyilik sunmayı amaçlayan Boyner, bugün 600’den fazla markasıyla hem mağazalarında hem online kanallarında yenilikçi ve sürdürülebilir adımlar atmaya devam ediyor. Yeni nesil mağazacılık anlayışını bir üst seviyeye taşıyan şirket, yenilenen Boyner İstinye-Park İstanbul ile sadece alışverişte değil gastronomi ve sanat alanlarında da müşterilerine kusursuz deneyimi bir bütün olarak yaşatıyor. Business Türkiye okuyucuları için sorularımızı yanıtlayan Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan hem yeni nesil mağazalarının konseptini hem de sektöre getirdikleri farklılıkları aktarıyor.

Perakende sektörünün öncü markası olarak gerek sektör gerekse şirket bazında, son dönemdeki gelişmeler hakkında değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?

Perakende sektöründe son dönemde yaşanan gelişmeler, deneyim odaklı bir dönüşümün izlerini taşıyor. Müşteri deneyimi artık sadece ürün ve hizmet kalitesiyle değil, aynı zamanda alışveriş sürecinin her aşamasında sunulan özgün deneyimlerle de belirleniyor. Alışverişten fazlasının, müşteri yolculuğu yaratan, sürükleyici ve etkileşimli deneyimlerin beklendiğini görüyoruz. Bu da bizlere deneyim odaklı gelişmelere, ürün çeşitliliğine ve dijitalleşmeye bütünsel yaklaşmanın gerekliliğini gösteriyor. Dijitalleşme ve teknolojinin rolü hayati öneme sahip. Perakende şirketleri, yapay zeka ve otomasyon gibi teknolojik yenilikleri kullanarak müşterilerine daha kişiselleştirilmiş ve kanal bağımsız bir alışveriş deneyimi sunma yolunda adımlar atıyor. Tüketiciye herhangi bir platformda tutarlı ve zengin bir deneyim yaşatılırken aynı zamanda işletmelerin verimliliğini artırıyor. Bir diğer önemli gündem ve gelişim alanı, yapay zekanın getirdiği yenilikler. Yapay zekanın şirketlere kazandırdığı verimlilik, perakende sektörüne farklı yollar açmaya başladı bile. Sürdürülebilirlik ise tüm sektörlerde olduğu gibi perakendenin de gündeminde. Tüketicilerin markaların varlık nedenini, toplum, çevre ve insan için yaptıklarını sorgulama eğilimi arttıkça, şirketler de tedarik zincirlerinden ürün ambalajlamasına, sürdürülebilir ürünlerden mağaza kurgularına kadar her aşamada sürdürülebilirlik ilkelerini dikkate alarak hareket ediyor. Bizim nabzı her zaman yüksekte tutma yöntemimiz ise “içinden yaşam geçen mağazalarımız” ile deneyime odaklanmak, denenmemişi denemek. Sektörde öncü rolümüzü pekiştirmek için hem mağazalarımızda hem online kanallarımızda yenilikçi ve sürdürülebilir adımlar atıyoruz.

Yenilik konusunda sektöre öncülük eden Boyner’in “yeni nesil mağazacılık” yaklaşımı olan deneyim mağazacılığı ve bu konsept üzerinden gerçekleştirdiği projeleri anlatır mısınız? Özellikle İstinyePark mağazanızın yenilenme süreci hakkında bilgileri alabilir miyiz?

İBugün 600’den fazla markamızla Boyner’den yolu geçen herkese deneyim ve mutluluk sunmak için çalışıyoruz. Müşterilerimize temas ettiğimiz her noktada duygulara, mutluluğa, keyfe yani hayatlarına dokunduğumuz anlara odaklanıyoruz. 3 yıl önce çıktığımız bu dönüşüm yolculuğunda ana temamız “deneyim”. Sanatın, sürdürülebilirliğin, gastronominin, özel marka karmasının ve alışverişi pratik, keyifli hale getiren farklı deneyim alanlarının bütünselliğinden ortaya çıkan mağazalar tasarlıyoruz. Boyner Cadde bu konuya bakış açımızı yansıtan başlangıç noktamız. Şimdi ise yenilenen Boyner İstinyePark İstanbul ile yeni nesil mağazacılık anlayışımızı bir üst seviyeye taşıdık. Deneyimi merkezine alan mağazacılık uygulamaları, sanat eserleri, “nail art” alanı, Avrupa’nın en büyük kahve zinciri Costa Coffee ve dünyaca tanınmış markaların en özel seçkileri Boyner İstinyePark İstanbul’da bir araya geldi. Toner Mimarlık iş birliği ile hayata geçirdiğimiz, altı bin metrekareye yayılan çok geniş bir alanda Türkiye’nin ve dünyanın tanınan markalarının sadece Boyner İstinyePark İstanbul’da yer alan koleksiyonlarını özel seçkiyle bir araya getiriyoruz. Sanat, bu mağazanın önemli bir parçası. Seramikten cam sanatına, heykelden mural art’a kadar farklı alanlardan sanatçıların eserlerine ev sahipliği yapıyoruz. Her bir sanatçının Boyner’in ruhuna ve mağazanın iç mimari dokusuna özel seramik, ayna, tel, epoksi, atık cam ve atık metal gibi farklı materyaller kullanılarak tasarladıkları eserler ziyaretçilere adeta bir sergi hissi yaratıyor. Bu mağaza ile Boyner evrenine ilk defa dahil ettiğimiz deneyimlerden biri de “Flip Dot Ekranlar”. Ziyaretçilerin deneyim yolculuğunda ilk keşfedeceği bölümlerden biri olan bu ekranlar mağazaya doğru yönelen kişinin hareketlerini ahenk içinde takip ediyor ve sensörlerle birlikte pulları harekete geçiyor. Ayrıca mağazanın alt bölümünde konumlanan 3 boyutlu fütüristik heykel ve dijital görsel ile bu akışı destekliyoruz. Mağazamızın çekim noktalarından biri de “Inspiration Wall”. Bu alanda ziyaretçilerimiz ekrandaki yüzlerce video üzerinden beğendikleri tarzları seçebiliyor ve mağazada bulunan benzer tarzdaki ürünlerden oluşan öneriler alabiliyor. Ayrıca mağazada bulunan kiosklar aracılığıyla ziyaretçilerimiz ilgilendikleri ürünlerle ilgili bilgiye, ürünlerin stok durumuna, fiyat ve yorumlara kolayca ulaşabiliyor.

All-line stratejisi ile teknoloji yatırımlarına hız kesmeden devam eden şirketinizin bu kapsamdaki yatırımlarının ve hizmetlerinin içeriklerini anlatır mısınız? Teknoloji, hizmet alanlarınıza ne gibi farklılıklar getirdi?

Boyner deneyimini kanaldan bağımsız olarak kesintisiz şekilde sürdürmeye önem veriyoruz. Tüm kanallarımızın entegre olduğu bir müşteri deneyimi ve yolculuğu sunabilmek için teknoloji yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Özellikle fiziksel ve online mağazacılığı bir araya getirdiğimiz Boyner Now buna en iyi örnek. 2022 yılı Haziran ayında hizmete aldığımız ve dünyada bir ilk olan Boyner Now ile istenilen yere istenilen renk, desen ve modelde ürünü 90 dakika içerisinde ulaştırıyoruz. Sipariş anında ödeme yapmak durumunda olmamak ve ürünleri beden alternatifleri ile sipariş verebilmek, ürünleri deneyip beğendiklerini satın almak müşterilerimizin online alışveriş deneyimlerini kolaylaştırıyor. Boyner Now ile 2023 yılının sonunda 80 bine yakın adrese, 145 bin sipariş adediyle 400 bine yakın ürünü ortalama 80 dakika içerisinde teslim ettik. Bu ivmenin artarak devam edeceğini ve Boyner Now’ın müşteri alışkanlıkları arasında önemli bir yer edineceğini öngörüyoruz. Son dönemdeki adımlarımızdan bir diğeri ise Boyner Online deneyimini geliştirmek oldu. Tıpkı yeni nesil mağazalarımız gibi vakit geçirmekten daha çok keyif alınacak bir online alışveriş deneyimi için boyner.com.tr’yi uçtan uca yeniledik. Müşteri yorumlarını üretken yapay zeka desteği ile yorumlayan “Akıllı Yorum Özetleri”, ürün özelliklerini öne çıkararak içerikler oluşturan “Ürün İçerik Oluşturucu”, gene yapay zeka modelleri kullanarak kişiselleştirilmiş hediye önerileri sunan “Akıllı Hediye Asistanı”, müşterilerimizin online sitemiz üzerinde sadece aradıkları kelimelere uygun ürün bulmalarını değil aynı zamanda anlam ve bağlamını anlayan yapay zeka destekli arama asistanı olan “AI Search” uygulamalarımızın bir kısmını devreye aldık. Projelerimizin hepsi tamamlandığında perakendede fark yaratacak, öncü konumumuzu pekiştirecek bir noktada olacağız. Önümüzdeki aylarda ise Boyner Online’ı pazar yerine dönüştürerek, bin 200’e yakın markayla daha hızlı altyapıya sahip, daha geniş ürün yelpazesi olan, zengin kampanya çeşitliliği ile yüksek performans sergileyen bir kimliğe büründüreceğiz.

Başarılı bir CEO olarak ekipleriniz de aradığınız en önemli kriterler neler? Size göre bir CEO kendini ve ekibini geleceğe nasıl hazırlamalı?
İş hayatımda da aile yaşamımda da aynı kalmaya özen gösteriyorum. Hayatın samimiyet ve gerçek ilişkiler üzerine kurulduğuna inanıyorum. Çevremde dengeli ve samimi insanlarla olmaya özen gösteriyorum. Öğrenmeye olan iştah ve dünyayı tek bir adımla bile değiştirmeye başlamak için hissedilen enerji benim için önemli. Kariyerimin başından bu yana olabildiğince çok ekiple farklı projelerde yer almaya çalıştım. Her ekibin yanına giderek o birime dair neler yapıldığını merak ederek işe dahil olmaya, destek vermeye gayret gösterdim. Geleceğe hazırlanmak için bu yöntem kariyerime ışık tuttu. Öte yandan sahada olmanın da bambaşka bir katkısı var. Mağazada olup o havayı solumalısınız. Saha ekiplerindeki arkadaşlarımla da hep iletişim halindeyim. Ekip arkadaşlarımla birlikte geliştirilmesi gereken her konuya dair kafa yormayı çok seviyorum.

BOYNER’DEN ”KUSURSUZ MÜŞTERİ DENEYİMİ”NDE 5 TEMEL KAVRAM
1. Koşulsuz müşteri mutluluğu
2. Kesintisiz, zengin, ilham veren bir deneyim
3. Hiper kişiselleştirme
4. Samimiyet
5. Güven, sorumluluk ve iyilik odağı

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.