İnovasyon ve kaliteye odaklanan İsviçreli şirket Logitech, bugün ülkemizde de yenilikçi teknolojilerle çözümler sunmaya devam ediyor. Pandemi ile birlikte kurumların uzaktan çalışma sistemine geçiş sürecinde kullanımı daha da artan video konferans sistemleriyle adından söz ettiren şirketin konuyla ilgili çözümleri; Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, İletişim Ofisi Başkanlığı, Merkez Bankası gibi birçok kurumda da kullanılıyor. Ürün gamıyla birlikte zaman ve mekândan bağımsız, kurumlar bünyesindeki tüm çalışanların bir araya gelebildiği bir yapı kurmaya yardımcı olan Logitech, önümüzdeki süreçte de yeni yatırımlar yapmaya devam etmeyi hedefliyor. Logitech Türkiye İş Geliştirme Müdürü Osman Karadağ sorularımızı yanıtladı.

Dijital dönüşüm yaşam biçimlerimizi dönüştürürken kurumların iş yapış şekillerini de oldukça etkiledi. Söz konusu bu etkilenmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle yine aynı dönemde süreçlere dahil olan uzaktan çalışma modellerinde benimsenen “Video Konferans Sistemleri”nin kurumlar için önemini anlatır mısınız?

Pandemi ile birlikte kurumların uzaktan çalışma sistemine geçişi tüm sektörde çok hızlı gerçekleşti. Bu dönemde iş süreçlerini uzaktan yürüten kurumlar için video konferans, büyük önem kazandı. İş hayatında video konferans sistemleri, herhangi bir toplantı sırasında çalışanlar arasında kusursuz bir bağlantı kurulmasına olanak tanıyor, birlikte bir ofiste çalışıyormuş gibi bir deneyim sağlıyor. Müşteriler, çalışanlar, meslektaşlar, paydaşlar ve küçük veya büyük ölçekli şirketlerin bir parçası olan herkesle etkileşim kurmaya yardımcı oluyor. İş birliğine dayanan bir iletişim aracı olan video konferans sistemleri, insanları birbirine bağlayan bir yapı görevi görüyor. Maliyetleri azaltmak, ortaklıkları güçlendirmek, daha fazla çalışanı işe almak ve iş ortakları ile daha iyi işler ortaya koymak isteyen kurumlar için video konferans çok önemli bir rol oynuyor. Özellikle teknolojinin gelişmesiyle ve Logitech olarak yapay zekaya yaptığımız yatırımlarla, daha büyük yatırım gerektiren video konferans sistemlerine çok daha uygun maliyetli ve kolay kullanımlı alternatifler sunabiliyoruz. Bu anlamda kurumlar daha az maliyetlerle ve tak-çalıştır cihazlarla kurdukları sistemle hızına hız katarken, bu tür altyapısal konularda daha az efor sarf ediyorlar. Böylece kurumun ihtiyacı olan büyüme hedeflerine daha verimli bir şekilde odaklanabiliyorlar.

Pandemi döneminin ardından kurumların video konferans sistemlerine ilgisi hangi yönde gelişti? Logitech olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?

Pandemi ile birlikte kurumları etkileyen dijital inovasyon dalgası, tüm dünyada ve ülkemizde önemli ekonomik değer yaratmaya ve iş uygulamalarında devrim niteliği taşımaya devam ediyor. Kurumlar, dijital odaklı iş yapış şekilleri ve iş yerleri yaratmak için toplantı odalarında kesintisiz görün- tülü konferans sistemi sağlayan, tak-çalıştır özelliğine sahip, kolay kurulumlu, kullanıcı dostu ve uygun bütçeli teknolojileri kullanmaya ağırlık vermeye başladılar. Öte yandan pandemi ile birlikte kamuda, bakanlıklar seviyesinde ve eğitim sektöründe geniş ölçekte video konferans sistemleri yatırımı oldu. Video konferans sistemlerine olan talebin önümüzdeki günlerde de kalıcı olmasını planlıyoruz. Kurumlar, şüphesiz bazı yüz yüze toplantılara ve sınırlı iş gezilerine geri dönüyor olsa bile video konferans, kurum içi iletişimin ve hibrit çalışmanın temel direği olmaya devam edecek.

Değerli okuyucumuz,

Bu haberin detayını Business Türkiye dergisinde bulabilirsiniz.